Terörle mücadelede yanımızda olabilmek için…

Şu bir gerçektir: - 1437809520747

Şu bir gerçektir:

Türkiye, bütün kurum ve kuruluşları ile, devleti ve milleti ile terörle mücadelede bugüne kadar hiçbir devletin ortaya koyamadığı bir inanç ve güçle mücadele ediyor. Onca verilen şehitlere rağmen terörle mücadelede geri adım da atılmadı. Bu kararlılığın sürmesini bekliyoruz.

Ancak, dış güçlerin her defasında “Terörle mücadele ediyoruz” sözlerini de hiçbir zaman inandırıcı bulmadığımızın altını çizelim.
Bir referandum geçirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayan ve kutlayanlar arasında ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin’de bulunuyor.
Yapılan açıklamalarda gerek Trump’un, gerekse Putin’in özellikle ve altını çizerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “PKK ile mücadele birilikte hareket edeceğiz” dedikleri kamuoyu ile paylaşıldı.

Kaldı ki Beyaz Saray Basın Sözcüsü Yardımcısı Sarah Huckabee Sanders, ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aramasının referandum sonucunu kabul ettiği anlamına gelmediğini de söylüyor.
Siz bu sözleri inandırıcı ve ciddi buluyor musunuz?

Biz, inandırıcı bulmuyoruz. Nedenine gelince:
PKK ile birlikte mücadele edeceğimizi söyleyenler doğru söylemiyor. Amerika, Irak’ın işgali öncesinden başlayarak günümüze kadar halen PKK ve onun Suriye uzantısı PYD’ye destek veriyor. Biz “PYD PKK’nın devamıdır. PYD’ye verilen silahlar PKK’lı teröristin elindedir” diyorsak da Amerika bugüne kadar bu açıklamalarımıza kulaklarını kapatmadı mı?
Kürt koridorunun oluşması için Suriye’de PYD ile birlikte hareket eden Amerika değil mi? Kaldı ki, bizi bir kenara bırakıp, PYD ile ortaklığa soyunan da Amerika’dan başkası değildir.
Rusya Devlet Başkanı Putin “PKK ile birlikte mücadele edeceğiz” demiş. İnanabiliyor musunuz? Moskova’da PKK bürosu var, PYD bürosu var, bunlar halen faaliyetlerini sürdürüyor. Bugüne kadar Rusya ile en üst düzeyde yapılan görüşmelerde “Teröristlerin bürolarını kapatın” dememize rağmen bu bürolar kapatılmadı.
Amerika gibi Rusya da Suriye’deki PKK’nın uzantısı PYD ile sıkı bir ilişkide bulunuyor. Neredeyse bu terör örgütü Amerika ile Rusya arasında adeta paylaşılamıyor.
PYD’lilerin arasında iki bin PKK militanının da bulunduğu her fırsatta zaten dile getiriliyor. Bu da PYD kanalı ile PKK’ya doğrudan destek anlamına gelmiyor mu?
Tablo bu.

Bu tabloya baktığımızda ABD Başkanı Trump ile Rusya Başkanı Putin’in “PKK ile birlikte mücadele edeceğiz “açıklamalarını nereye koyabiliriz?
Adı geçen ülkeler, gerçekleri gördüler mi, samimi olarak PKK terör örgütü ile mücadelede bizim yanımızda yer alacaklar mı bunu ilerleyen zaman içinde göreceğiz. Temennimiz, söylediklerinin doğru olmasıdır, keşke biz yazdıklarımızda ve öngörülerimizde yanılmış olsak.

Batı ülkelerini söylemeye gerek yok.
Başta Almanya, Hollanda, Belçika olmak üzere bugüne kadar PKK terör örgütüne barınma başta olmak üzere, her türlü desteği ve kolaylığı göstermişlerdir. Bugün de Batı ülkelerinin PKK aşkının devam ettiğini görüyoruz.
Yanı başımızda ayaklarının altına kırmızı halılar sererek karşıladığımız Türk ve Türkiye düşmanı Barzani’nin de bugüne kadar PKK’ya verdiği desteği görmezden gelebilir miyiz?
Aynı Barzani bugün Kerkük’ün yapısını değiştirmiş, buranın bir Kürt kenti olduğunu söyleyerek Kerkük’ü yutmaya hazırlanmaktadır.
Bölgede tam bir Amerika ve İsrail kuklası olan Barzani, Sincar’ı ikinci kandil haline getiren PKK’lılara karşı savaş vereceğini söylemesine rağmen, bugüne kadar olumlu bir adımı da atmamıştır.

O nedenle başta Amerika, Rusya ve AB üyesi ülkeler olmak üzere, PKK terör örgütü ile mücadelede yanımızda olacakları açıklamalarına inanmamak gerekiyor. Bugüne kadar bu konuda çok söz verdiler, çok şeyler söylediler ama karşımıza hep söylediklerinin tersi ile çıktılar.
Her zaman olduğu gibi biz, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
Şu gerçeği bir kez daha yineleyelim:
Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir