Geçenlerde Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı Muğla’ya geldi ve Turizm Sektörü Buluşmasında yaptığı konuşmada da “Turizmci ağlamaz” dedi. Son 15 yılda da turizmde çok önemli başarılara imza atıldığının altını çizdi. Muğla ve çevresindeki turizm sektörü temsilcilerinin de hazır bulunduğu bu toplantıda dibe vurmuş olan turizmimiz için bir çıkış yolu ya da kurtuluş reçetesinin olmadığını da gördük.
Sadece konuşuldu, konuşmalar dinlendi, anı fotoğrafları çektirildi.
Bakan Avcı’nın söylediği gibi son 15 yılda turizmde çok iyi şeyler yapılmış olsaydı, turizmci ağlar mıydı? Bakan, 2002 yılında 13 milyon olan turist sayısını 2016’ya geldiğimizde 40 milyonu bulduğunu da söyledi.
Ancak, geçmişe dönük rakamlara baktığımızda özellikle 2014 yılından itibaren Türkiye’ye gelmekte olan turist sayısında çok önemli bir azalmanın olduğunu görüyoruz. İçinde bulunduğumuz 2017 turizm sezonunda neredeyse Bakan’ın sözünü ettiği rakamın yarısına bile ulaşamayacağımızı sektör temsilcileri açıklıyor.
Bu tür toplantılarda konu enine boyuna masaya yatırılır. Sorunların kaynağı yetkili ağızlardan dinlenir. Önemli olan ortadaki sorunlara çözüm bulmaktır. Sorunlar çığ gibi ama, bunlar “Ağlamayın, yakışmaz” demekle çözülmez ki. Sektör ayakta zor duruyor. Turizmciler çaresizlik içinde kıvranıyor. Ne acıdır ki tünelin uçunda ışık da görünmüyor.
Geçenlerde konu ile ilgili yazdığımız yazıda, Rusya kapısının tamamen olmasa bile önemli şekilde kapandığına değinmiştik. Putin’in sözünü verdiği charter seferlerinin ise hala başlamamış olmasını, ne zaman başlayacağının da bilinmediğini yansıtmıştık.
Rusya’dan eskisi gibi artık turist gelmez. Rezervasyonlardaki düşüklük bunu gösteriyor. Talep de gelmiyor. Rus turizm bürosu yetkilileri “Artık tatil için Rusların önemli bir bölümü Yunanistan’ı tercih ediyor” diyor.
Sorun, hiç kuşkusuz Rusya ile de sınırlı kalmayacaktır. Çünkü görebildiğimiz kadarı ile Avrupa kapısının da kapanmakta olduğunu üzülerek izlemekteyiz.
Referandum nedeni ile Almanya ve Hollanda başta olmak üzere, hemen hemen tüm AB üyesi ülkeleri ile sıkıntılı bir dönem yaşamaya başladık. Zaten daha önce Türkiye’ye turist göndermeyen Avrupa ülkeleri bu gerginlik nedeni ile Türkiye’ye kapılarını kapatmaya başladılar.
Turizmci Barış Balcı, geçenlerde turizmle ilgili yeni gelen istatiki bilgileri bizimle de paylaştı. Tabloya baktığımızda Yunanistan’ın Türkiye’nin önüne geçtiğini ve pastadan önemli payı kaptığını görüyoruz. Rezervasyonlarda geçen yıla oranla bu yıl % 45’lik bir kayıp yaşanmakta olduğu görülüyor.
Bunun anlamı şudur:
Referandumda Almanya ve Hollanda ile başlayan gerginlik ve yaşanan kriz Yunanistan’a yaradı. Dikkat edilecek olursa, geçen yıl Rusya ile yaşanan uçak krizinin de Yunanistan’a yaradığını görmüştük.
Şimdi Barış Balcı’nın paylaştığı bilgilere göz atalım:
“TURİZM İSTATİSTİKLERİ GELDİ… YUNANİSTAN’IN GEÇEN YILA ORANLA OTEL REZERVASYONLARINDA %59’LUK BİR ARTIŞI VAR, TÜRKİYE’NİN REZERVASYONLARINDA İSE GEÇEN YILA ORANLA %45’LİK BİR AZALMA YAŞANIYOR… YUNANİSTAN’I EN ÇOK TALEP EDEN ÜLKELER SIRALAMASINDA İLK SIRAYI İNGİLTERE ALIYOR, İKİNCİ SIRADA ALMANYA VE ÜÇÜNCÜ SIRADA RUSYA BULUNUYOR… BU REZERVASYON VERİLERİNE GÖRE ÖZELLİKLE ANTALYA VE MUĞLA’DAKİ SAHİL KENTLERİNİN TEMKİNLİ OLMASI GEREKİYOR… AYDIN İSE %90 ORANINDA YERLİ TURİST ÇALIŞTIĞINDAN DOLAYI ÇOK FAZLA ETKİLENMEYECEK FAKAT KUŞADASI VE EFES ANTİK KENTLERİNE YAPILACAK OLAN BİRÇOK KRUVAZİYER SEFERİNİN İPTAL OLMASI BU BÖLGEDEKİ ESNAFLARI BİRAZ ZORLAYACAK KISACASI SEZONA GÜVENEREK ÇOK FAZLA AÇILMAYIN, ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN…”
Zaten dışarıdan umudunu kesen sektör, şimdi iç turizme yönelik çalışmalara ağırlık vermeye başladı. Bodrum bile tanıtım aracı ile il il gezip, yerli turistin gelmesi çağrısını yapıyor. İç talepte beklenen rakamlara ulaşılamazsa sıkıntının daha da büyümesi kaçınılmaz olacaktır.
Tablo ortada. Sektörün durumu içler acısı. Turizmde neredeyse her yeni sezonda, bir önceki sezonu arar hale geldik. Böyle bir tablo karşısında mutlu olmak, ileriye umutla bakmak mümkün mü? Şimdi turizmci ağlamasın da kim ağlasın?
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz