NARSİST

Demokratik ülkelerde milletin yetkisi meclis tarafından kullanılır.

Bizde demokratik bir ülkeyiz ama 15 senedir iktidarda olan AKP meclisteki sayısal çokluğu ile milletin yetkisini tek başına kullandı.

O zaman mecliste demokrasi, milli irade vardı diyebilirmiyiz?

Erdoğan’ın başbakanlığı döneminden beri 1923 ve 1950 Atatürk ve de İnönü dönemlerine yaptığı karalamalar büyük haksızlıktır.

O yıllarda Doğu ve Orta Avrupa’da diktatörlerin baskıları vardı.

Hitler, Mussolini, Franko, Stalin gibi.

Gazi Mustafa Kemal, “Atatürk olmayı” seçti.

Atatürk çok partili bir rejimi düşündüğü halde hemen uygulayamamıştı.

Çünkü 1920’lerin Türkiye’si gibi geri kalmış bir ülkede mevcut siyasi yapı, düşünülen reformların yapılması için elverişli değildi.

O, ulu önder,toplumu modernleştirme, ülkeyi sanayileştirme ve muasır bir medeniyet seviyesine çıkarma politikasının gerçekleşmesi için Cumhuriyet dönemi askeri ve sivil bürokrasisi güç birliği yaparak var gücüyle çalışmıştı.

Aslında,  tek parti iktidar dönemi, cumhuriyetin altın yılları olmuştur.

Atatürk’ün isteğini daha sonraki yıllarda İnönü yaparak çok partili sistemi getirmiştir.

Erdoğan şimdi tam tersini yapmaya çalışmaktadır.

Bundan ötürü meydanlarda, televizyonlarda durmadan CHP ye saldırmaktadır.

 “CHP’nin tek parti diktatörlüğünde ne yapıldı Allah aşkına?”

 “CHP’ye soruyorum; Yahu senin bu memlekette dikili bir ağacın mı var?”

 “Bu cibilliyetsiz partinin bu ülkeye hiçbir katkısı olmamıştır”

 “CHP iktidarında bu ülkede bir taş üstüne taş kondu mu?”

 “Biz bu CHP’nin cemaziyülevvelini (tüm geçmişini) biliriz, hiçbir eserleri, emekleri yoktur bu ülkede”

Yahu insan biraz Allah’tan korkar be…

Nitekim o devirde yapılanları sata, sata bitiremediler.

 

Bu Pazar günü (16 Nisan) ülkemizin ve çocuklarımızın kaderini belirleyecek bir referandum yaşayacağız.

Halkın bir bölümü henüz neyi oylayacağını bilmiyor.

Aslında bu referandumda halka Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı, başkomutan, yargının başı olsun mu diye açık, açık sormaları gerekirdi değil mi?

Soramazlar çünkü korkuyorlar.

Neyse ki halk uyandı ve bunlardan usandı.

Hile, hurda yapamazlarsa büyük ihtimalle özgürlük yani HAYIR kazanacaktır

***

Cumhurbaşkanının kaç tane başdanışmanı var biliyormusunuz?

Vallahi ben bilmiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “rejim” değişikliği eleştirilerine “Türkiye’de rejim değişmiyor. Değişen sadece yönetim sistemidir”derken

İşte o danışmanlardan birisi Mehmet Uçum,  Twitter’da “Sessiz değil Halkımız gümbür gümbür bir Devrim yapıyor farkında mısınız?

Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun” diye yazdı.

Lafa bakın. Kendi devletlerini kuruyorlarmış.

Uyan ey halkım uyan…

Anayasa değişiklik çalışmaları ekibinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şükrü Karatepe başkanlık sistemiyle birlikte büyük kentlerin yeniden yapılanacağını söyledi, Çin’i örnek gösterdi.

Merak ediyorum, cumhurbaşkanının bu sözlerden haberi var mı?

Ben de amma soru soruyorum ya…

Ondan habersiz kuş bile uçurtmazlar…

Her neyse,  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi anlatıları farz edelim ki doğrudur.

Peki, bu yetkiler Erdoğan’dan sonra seçilecek narsist bir adama verilirse o zaman neler olacağını düşünebiliyormusunuz?

Aman çok şükür, şükürler olsun, şimdi öyle bir cumhurbaşkanımız (!) yok…

Tünay Süer

11Nisan 2017

Demokratik ülkelerde milletin yetkisi meclis tarafından kullanılır. - Tunay Suer

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir