• Laik düzenlerde “devlet dini” söz konusu olmaz. Kişilerin din açısından eşitliği kuralı.
• Laik bir siyasal sistemde, devletin yasal, toplumsal ve siyasal yapının dinsel kurallara uygun olması zorunluluğu söz konusu değildir. Yapısının belirli kuralları, dinsel inanç sistem ve teorisine uygun olabilir.
• Laik devlet sistemlerinde “din” kamu hizmeti olarak kabul edilmez. Devlet bir cemaatin dinsel gereksinimlerine yönelik çalışamaz, kişilerin dinsel inançlarına uygun davranabilmek haklarını güvence altına almakla yükümlüdür.
• Kişilere dinsel inanç özgürlüğünün tanınması, laik sistemin zorunlu bir sonucudur. Devlet, kişilere, dinsel inançları ne olursa olsun, inaçlarını açıklayıp yaymak, eğitim yapmak, dinsel inançlarına uygun ibadeti uygulamak, örgütlenmek haklarını tanımak ve bu hakların kullanımı ile ilgili yasal düzenlemelerde dinsel inancın türüne göre ayrım yapmamak zorundadır. Örneğin İtalyan anayasası “din özgürlüğünü” kabul etmekte ancak aynı anayasa “Katolikliği” resmi din olarak tanımakta ve papa’ya belirli ayrıcalıklar sağlamaktadır. Katolik dinsel inanç ayrıcalıklı bir durumdadır bu sebeple İtalyan siyasal sistemi “yarı laik” bir siyasal sistem olarak kabul edilmektedir.
• Laik bir siyasal yapının varlığı, devletin din özgürlüğü tanıması ile de gerçekleşmiş olamaz. Din özgürlüğü soyut bir kavramdır. Bu sebeple devlet bunun somut geçerliliğini sağlamakla yükümlüdür. Farklı dinlerin kendilerini ifadesini engellemeden ancak birbirlerine kurabilecekleri baskıyı engelleyici düzenlemelere gidilmelidir. Böylelikle özgürlüklerden doğan hakların kullanılabilme olanakları sağlanmalıdır. Devlet, özgürlüklerle ilgili olarak, etken, dinamik davranmak, özgürlüklerden doğan hakları sınırlayıcı, hukuka aykırı eylemleri engellemek zorundadır.
• Devlet, siyasal düzenin yapısını ve ideolojik kurallarını korumakla yükümlüdür.
Laik siyasal yapıya karşı, hukuka aykırı eylem, mevcut anayasal sistemin, anayasal değişim usulleri dışında usullerle “teokratik” bir yapıya dönüştürülmesine yönelik eylemlerdir. Bu durumda laiklik devletin hukuka aykırı bir biçimde dinsel temellere dayanan bir düzene dönüştürülmesine yönelik eylemlerin engellenmesini de zorunlu kılar.
Din özgürlüğü ile kişiye icra edilebilir hakların sağlanması, bunların o hakkın anayasal çerçeve içinde ve hukuka uygun kullanılmasını icra edilmesini gerektirir.
K.F.A.