1.. News.am’ de yer alan habere göre; Arjantin milletvekili Nilda Garre, Ermeni <sözde> Soykırımının inkarını da cezalandıracak taslağı Arjantin Parlamentosuna sunduğunu, <sözde> soykırımının cezalandırılmasına ilişkin taslağın görüşülmesini beklediklerini söyledi.
Milletvekili Nilda Garre, verdiği röportajda, yasanın ne zaman görüşüleceği ve tasarının parlamentoda kabulüne ilişkin perspektifler konusunda konuştu. Röportajdan bazı alıntılar; “Hazırladığım yasa taslağı, maalesef son dönemde gözlediğimiz askeri-sivil diktatörlük döneminde devlet görevlileri tarafından insanlığa karşı gerçekleştirilen sistematik suçlar meselesindeki inkarcı duruş sonucu ortaya çıktı. Böylece sadece insanlığa karşı Arjantin’de diktatörlük döneminde işlenenleri değil, aynı zamanda örneğin Holokost ve Ermeni <sözde> soykırımı gibi Arjantin tarafından tanınmış soykırımları da içermektedir.”
- Aina.org, Türkiye’ nin AB ülkelerinin tamamı ile söz düellosunu genişlettiğini bildiriyor. Haber Özeti : “ Türkiye Cumhurbaşkanı, Nisan ayında yapılacak referandum ile başkanlık güçlerini artırmak üzere devam ettiği kampanya sırasında AB ile tansiyonu giderek artırıyor. Daha önce Almanya ve Hollanda’ yı faşist ve Nazi olarak suçlayan Erdoğan, söz düellosunu AB blokunun tamamına yöneltti….”
- Tert.am’ de yer alan habere göre, ileri gelen Ermeni ekonomistleri ve uzmanları müşterek platform oluşturmayı ve ülkenin karşı karşıya bulunduğu baskı yapan problemlere temas etmek üzere düşünülen plan konusunda anlaştılar….2 Nisan seçimlerinden önce oluşturulan platform, politika alanında yer almayan problemleri gündeme getirdiler….Müşterek platform fikrini öneren ekonomist Tatul Manaseryan bu girişim ile siyasal partilerin karar mekanizmasına yardımcı olacaklarını ümit ettiğini bildirdi….
- Tert.am’ de yer alan habere göre, Ermeni Ulusal Kongresi’ nden Avetis Avagyan, barış planlarının Azerbaycan’ ın iyi niyetine bağlı olmayacağını belirtti. Seçim propagandasında Dağlık Karabağ barışı için önerisini sunan Avagyan Cuma günü bir konferansta : “ Karşılıklı ödün vererek Azerbaycan’ ın anlaşmaya zorlanması artık mümkün değil, isteklerimizi onlara kabul ettirmemiz mümkün” dedi….
5.Armenpress’ te yer alan habere göre, Yunan STK’ ları Birliği 18 Mart’ ta yaptıkları toplantıda Ermenistan seçimlerinde iktidardaki Cumhuriyetçi Partiyi desteklediklerini bildirdiler…
http://www.armenpress.am/eng/news/883125/union-of-greek-ngos-to-support-armenia’s-ruling-party-at-parliamentary-election.html
- Armenpress’ te yer alan habere göre, Türk etütleri uzmanı Ruben Melkonyan, Başpiskopos Aram Ateşyan’ ın Tüm Ermenilerin Katalikosu iradesine uymuyor…. Melkonyan’ a göre, Ateşyan orta dereceli bir bürokratın gönderdiği kuşkulu mektuba, Tüm Ermenilerin Katalikosu’ nun yaptığı çağrıdan daha fazla öncelik vermişti….
- Panarmenian.net’ e göre, Erdoğan’ ın 18 Mart günü, Türk Parlamentosunun ölüm cezasını 16 Nisan referandumundan sonra eski haline getireceğini ümit ettiğini bildirdi….Referandum sonucu Erdoğan mevcut gücünü artırırsa, AFP’ ye göre, bu durum Ankara’ ın AB’ ye giriş isteğini sona erdirebilir….
- Armedia.am’ de yer alan habere göre, Entegrasyon ve Gelişim STK başkanı Aram Safaryan, Ermenistan halkının % 70’ inin Ermenistan – Rusya arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesini arzu ettiklerini bildirdi…..
- Asbarez.com, 21 Nisan’ da prömiyeri yapılacak olan “Söz” filminin yıldızlarından Angela Sarafyan’ ın ailesine ait hayat hikayesine yer veriyor. Haberde, Sarafyan; “… ailesinin Ermenistan’ dan Los Angeles’ e geldiklerini, kendisinin de orada doğup büyüdüğünü, paylaştığı hikayesinin kendisine büyük bir güç ve derin bir kalp kırıklığı verdiğini, Söz filminin Ermeni <sözde> soykırımı gerçek hikayesini dünyaya göstereceğini…,” söyledi…
- Agos Gazetesi, Alin Özinian’ ın “ NATO bugün kurulsa Türkiye uygun bir ülke olmazdı” başlıklı yazısını yayımlıyor…Haberden bazı alıntılar : “ Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Çalışmaları Direktörü David L. Phillips ile, son kitabından hareketle Türkiye-ABD-Ortadoğu üçgeninde yaşanan gelişmeleri konuşuldu …..Phillips Clinton, Bush ve Obama dönemlerine ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde dış ilişkiler uzmanı ve kıdemli danışman olarak görev yaptı. The Huffington Post’ ta Kürt meselesi, Türkiye siyaseti ve İŞİD’le mücadele konularında yazıları yayınlanan Phillips, uluslar arası alanda bilinen think-tank kuruluşlarından Atlantic Council’ ın yanı sıra, Beyaz Saray’da Ortadoğu ve Balkanlar’la ilgili danışmanlık görevlerinde bulundu. Geçmişte Kürt meselesinin çözümü için AKP hükümetine raporlar sunan ABD’li strateji uzmanı David Phillips bu ay çıkan ‘Belirsiz Bir Müttefik’ adlı kitabında Türkiye-ABD ilişkilerinin son dönemini mercek altına alıyor. Phillips’ in , sorulan sorulara verdiği bazı cevaplar şöyle : “ … NATO bugün kurulsaydı şayet, Türkiye katılım için uygun bir ülke olmayacaktı. Erdoğan, İslamcı olan gerçek yüzünü ve anti-Amerikan ve anti-Avrupa tavrını ortaya koyarak NATO’yu baltalıyor…..NATO, bir güvenlik ittifakından fazlası aslında. Bu oluşum, ortak değerleri paylaşan ülkelerin de koalisyonu aynı zamanda. Bugün Türkiye’de hapse atılan gazeteci sayısına başka bir ülkede rastlamak mümkün değil. Seçilmiş meclis üyelerinin tutuklanması, düşünce özgürlüğünün reddedilmesi ve insanların diğer haklardan mahrum bırakılmasına yol açan son olaylar, Türkiye’nin demokratik ana akımdan ayrılmasının bir göstergesi. Bakanların partizanca politik lobicilik alanında kullanılması Avrupa’da hoş karşılanmıyor……..Bence NATO, üyelerinin demokrasi ve insan hakları konusundaki performansını değerlendirmek için bir “Uyum Gözlem Komitesi” oluşturmalı. Bir NATO üyesi iki yıl üst üste başarısız not alırsa, üyeliği askıya alınmalı. Türkiye’ye ek olarak, Macaristan da endişe verici bir ülke……..Erdoğan, 22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimlerden sonra, gücünü konsolide etmeye başlarken diğer yandan, hedefine yargıya müdahaleyi ve Türkiye’nin laik elitini koydu. O seçim, Türkiye’yi bugünkü diktatörlüğün yoluna itti……Türklerin çoğunluğunun “hayır” oyu kullanacağını ve başkanlığı reddedeceğini düşünüyorum. Ancak oyların çalınacağını ve zaferin ilan edileceğini de tahmin ediyorum. Anayasal bir reform ile diktatörlüğün kurulması Erdoğan’ın yıllardır yürüttüğü bir proje. Oy kaybetmesi mümkün değil. İstikrarsızlık ve sosyal çatışma ortaya çıkar o durumda………Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde……, protokoller ileriye doğru bir yol açtı. Türkiye, protokolleri onaylamalı ve normal seyahat ve ticarete izin verilmeli, ayrıca diplomatik işbirliğinin geliştirilmesi gerekmekte. …
Bir yanıt yazın