FEYM GURUBU MESAJI – ERMENİ FAALİYETLERİ ( 18  Mart  2017 )

1.. News.am’ de yer alan habere  göre;  Arjantin  milletvekili Nilda Garre,  Ermeni <sözde> Soykırımının inkarını da cezalandıracak taslağı Arjantin Parlamentosuna sunduğunu,  <sözde> soykırımının cezalandırılmasına ilişkin taslağın görüşülmesini beklediklerini  söyledi.

Milletvekili  Nilda Garre, verdiği röportajda, yasanın ne zaman görüşüleceği ve tasarının parlamentoda kabulüne ilişkin perspektifler konusunda konuştu. Röportajdan bazı   alıntılar;  “Hazırladığım yasa taslağı, maalesef son dönemde gözlediğimiz askeri-sivil diktatörlük döneminde devlet görevlileri tarafından insanlığa karşı gerçekleştirilen sistematik suçlar meselesindeki inkarcı duruş sonucu ortaya çıktı.  Böylece sadece insanlığa karşı Arjantin’de diktatörlük  döneminde işlenenleri değil, aynı zamanda örneğin Holokost ve Ermeni <sözde> soykırımı gibi Arjantin tarafından tanınmış soykırımları da içermektedir.”

  1. Aina.org, Türkiye’ nin AB ülkelerinin tamamı ile söz düellosunu  genişlettiğini  bildiriyor. Haber  Özeti : “ Türkiye  Cumhurbaşkanı,  Nisan ayında yapılacak referandum ile   başkanlık güçlerini artırmak üzere  devam ettiği  kampanya  sırasında  AB ile  tansiyonu giderek  artırıyor. Daha önce  Almanya  ve  Hollanda’ yı faşist ve  Nazi olarak  suçlayan  Erdoğan,  söz  düellosunu AB  blokunun tamamına   yöneltti….”

  1. Tert.am’ de yer alan habere göre, ileri gelen  Ermeni  ekonomistleri ve  uzmanları  müşterek platform  oluşturmayı ve  ülkenin karşı karşıya  bulunduğu  baskı yapan problemlere  temas  etmek üzere  düşünülen plan  konusunda  anlaştılar….2 Nisan seçimlerinden önce oluşturulan platform,  politika  alanında  yer almayan   problemleri gündeme  getirdiler….Müşterek platform fikrini öneren ekonomist Tatul Manaseryan bu girişim ile siyasal partilerin karar mekanizmasına  yardımcı olacaklarını ümit  ettiğini  bildirdi….

  1. Tert.am’ de yer alan habere göre,  Ermeni Ulusal Kongresi’ nden   Avetis Avagyan, barış planlarının  Azerbaycan’ ın iyi niyetine  bağlı olmayacağını belirtti.   Seçim propagandasında Dağlık Karabağ  barışı için önerisini sunan  Avagyan Cuma  günü bir konferansta : “ Karşılıklı ödün vererek   Azerbaycan’ ın anlaşmaya zorlanması artık mümkün değil, isteklerimizi onlara  kabul ettirmemiz mümkün”   dedi….

5.Armenpress’ te  yer alan habere  göre,  Yunan STK’ ları Birliği  18 Mart’ ta  yaptıkları  toplantıda Ermenistan seçimlerinde  iktidardaki Cumhuriyetçi Partiyi  desteklediklerini bildirdiler…

http://www.armenpress.am/eng/news/883125/union-of-greek-ngos-to-support-armenia’s-ruling-party-at-parliamentary-election.html

  1. Armenpress’ te yer alan habere  göre, Türk etütleri uzmanı Ruben Melkonyan,  Başpiskopos  Aram Ateşyan’ ın  Tüm Ermenilerin Katalikosu  iradesine uymuyor…. Melkonyan’ a  göre, Ateşyan  orta dereceli bir  bürokratın  gönderdiği kuşkulu  mektuba, Tüm Ermenilerin Katalikosu’ nun yaptığı çağrıdan  daha  fazla  öncelik vermişti…. 

  1. Panarmenian.net’ e göre, Erdoğan’ ın 18 Mart günü, Türk Parlamentosunun  ölüm cezasını 16 Nisan referandumundan  sonra eski haline getireceğini ümit ettiğini  bildirdi….Referandum sonucu  Erdoğan  mevcut  gücünü  artırırsa,   AFP’ ye  göre,  bu  durum  Ankara’ ın AB’ ye  giriş isteğini sona  erdirebilir….

  1. Armedia.am’ de yer alan habere göre, Entegrasyon ve Gelişim STK  başkanı Aram Safaryan, Ermenistan halkının  % 70’ inin Ermenistan – Rusya  arasındaki ilişkilerin daha  da gelişmesini arzu ettiklerini  bildirdi…..

  1. Asbarez.com, 21 Nisan’ da prömiyeri yapılacak olan “Söz”  filminin yıldızlarından  Angela Sarafyan’ ın  ailesine  ait  hayat  hikayesine  yer  veriyor. Haberde, Sarafyan; “… ailesinin  Ermenistan’ dan Los Angeles’ e  geldiklerini, kendisinin de  orada  doğup büyüdüğünü, paylaştığı hikayesinin kendisine büyük bir  güç ve derin bir kalp kırıklığı verdiğini,  Söz filminin  Ermeni <sözde> soykırımı gerçek hikayesini dünyaya  göstereceğini…,” söyledi…

  1. Agos Gazetesi,   Alin Özinian’ ın  “ NATO bugün kurulsa Türkiye uygun bir ülke olmazdı” başlıklı yazısını  yayımlıyor…Haberden bazı alıntılar : “  Columbia Üniversitesi Barış ve İnsan Hakları Çalışmaları Direktörü David L. Phillips ile, son kitabından hareketle Türkiye-ABD-Ortadoğu üçgeninde yaşanan gelişmeleri konuşuldu …..Phillips  Clinton, Bush ve Obama dönemlerine ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde dış ilişkiler uzmanı ve kıdemli danışman olarak görev yaptı. The Huffington Post’ ta Kürt meselesi, Türkiye siyaseti ve İŞİD’le mücadele konularında yazıları yayınlanan Phillips, uluslar arası alanda bilinen think-tank kuruluşlarından Atlantic Council’ ın yanı sıra, Beyaz Saray’da Ortadoğu ve Balkanlar’la ilgili danışmanlık görevlerinde bulundu. Geçmişte Kürt meselesinin çözümü için AKP hükümetine raporlar sunan ABD’li strateji uzmanı David Phillips bu ay çıkan ‘Belirsiz Bir Müttefik’ adlı kitabında Türkiye-ABD ilişkilerinin son dönemini mercek altına alıyor. Phillips’ in , sorulan sorulara verdiği bazı cevaplar  şöyle : “ …  NATO bugün kurulsaydı şayet, Türkiye katılım için uygun bir ülke olmayacaktı. Erdoğan, İslamcı olan gerçek yüzünü ve anti-Amerikan ve anti-Avrupa tavrını ortaya koyarak NATO’yu baltalıyor…..NATO, bir güvenlik ittifakından fazlası aslında. Bu oluşum, ortak değerleri paylaşan ülkelerin de koalisyonu aynı zamanda. Bugün Türkiye’de hapse atılan gazeteci sayısına başka bir ülkede rastlamak mümkün değil. Seçilmiş meclis üyelerinin tutuklanması, düşünce özgürlüğünün reddedilmesi ve insanların diğer haklardan mahrum bırakılmasına yol açan son olaylar, Türkiye’nin demokratik ana akımdan ayrılmasının bir göstergesi. Bakanların partizanca politik lobicilik alanında kullanılması Avrupa’da hoş karşılanmıyor……..Bence NATO,  üyelerinin demokrasi ve insan hakları konusundaki performansını değerlendirmek için bir “Uyum Gözlem Komitesi” oluşturmalı. Bir NATO üyesi iki yıl üst üste başarısız not alırsa, üyeliği askıya alınmalı.  Türkiye’ye ek olarak, Macaristan  da endişe verici bir ülke……..Erdoğan, 22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimlerden sonra, gücünü konsolide etmeye başlarken diğer yandan, hedefine yargıya müdahaleyi ve Türkiye’nin laik elitini koydu. O seçim, Türkiye’yi bugünkü diktatörlüğün yoluna itti……Türklerin çoğunluğunun “hayır” oyu kullanacağını ve başkanlığı reddedeceğini düşünüyorum. Ancak oyların çalınacağını ve zaferin ilan edileceğini de tahmin ediyorum. Anayasal bir reform ile diktatörlüğün kurulması Erdoğan’ın yıllardır yürüttüğü bir proje. Oy kaybetmesi mümkün değil. İstikrarsızlık ve sosyal çatışma ortaya çıkar o durumda………Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde……, protokoller ileriye doğru bir yol açtı. Türkiye, protokolleri onaylamalı ve normal seyahat ve ticarete izin verilmeli, ayrıca diplomatik işbirliğinin geliştirilmesi gerekmekte. …

 

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı örgütlenelim ve işbirliği yapalım

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir