Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti donanması
1960 yılının 16 Ağustos günü Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın Garantörlüğü, Ermeni, Maronit ve Latinler’in azınlık hakları ve Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum halklarının (Anayasa lisanı ile Cemaatlerinin) “Eşit siyasi haklarla kurucu” oldukları Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilmişti. Bu yeni Cumhuriyeti, BM üyesi ülkeler hemen tanımış ve de aynı gün BM üyesi de olmuştu.
Sonradan Başpiskopos Makarios başkanlığındaki Rum hükümeti, adayı Yunanistan bağlamak (Enosis) amacı ile, Kıbrıslı Türklere bu yeni Cumhuriyete ortaklık haklarını veren tüm anayasal hakları, adına “Gereklilik Yasası” (Law of Necessity) koydukları ve Temsilciler Meclisinde sadece Rum milletvekillerinin oyları ile, BM’nin akredite ettiği mevcut Anayasaya tamamen aykırı bir yöntemle kabul edilen sıradan bir yasa ile ortadan kaldırarak, Kıbrıs Cumhuriyetine tek taraflı olarak el koymuşlardı.
Bu nedenle de yazılarımda 1960 yılında ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyetinden “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti”, bu devletin anayasasından da “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası” olarak bahsetmekteyim.
Ben bu “1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası”nı neredeyse tüm ekleri ile birlikte ezbere bilmekteyim, İngiliz döneminde Rumlara peşkeş çekilen, evraklarda Rumların yaptıkları sahteciliklerle kaybettiğimiz topraklarımıza karşılık İngiliz Sömürge Yönetiminin, Kıbrıs Türk halkına verdiği bir buçuk milyon Sterlin’in gerekçelerini, kullanış amacını ve içeriğini belirten “EK U”da dahil olmak üzere.
Bu, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken ilan edilen, BM tarafından akredite edilerek kayıtlara geçirilen, içinde Kıbrıslı Türklerin de eşit siyasi hakları ile kuruculuğunun yer aldığı 1960 Kıbrıs Anayasası içinde Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri ile ilgili herhangi bir bölüm yok. Yani 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Deniz Kuvvetleri ile donanması, Hava Kuvvetleri ile savaş filoları bulunmamakta. Kıbrıs Cumhuriyetine karşı gerçekleştirilecek herhangi bir silahlı saldırıda Garantörler, Ek I’e göre müştereken veya da münferiden kendi Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri ile karşı koymakla yükümlüler. Bunun da garantisini vermişler.
Sadece anayasasının 129’uncu maddesi gereğince yüzde 60 Rum, yüzde 40 Türklerden oluşacak 2000 kişilik bir “Kıbrıs Ordusu” yer almakta Anayasa içinde.
Garip olan, eski tabirle de “Gayrı yasal” olan Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin “Deniz Kuvvetleri”ne sahip olması. Kıbrıslı Türklerin onay vermedikleri, Temsilciler Meclisinde Kıbrıslı Türk Milletvekillerinin kurulması için olumlu oy kullanmadıkları bu sözde “Deniz Kuvvetleri”ni kim kurdu, niye kurdu, kime karşı kurdu acaba.
Kime karşı kurulmuş olduğunu anlayabilmek için çok zeki olmak gerekmiyor. Makarios hükümetinin askeri gücü olan “Rum Milli Muhafız Ordusu”nun (RMMO) bir kuruluşu “Rum Deniz Kuvvetleri”. Üstelik dün, bugün de kurulmuş değil. 1964 yılında Türkleri adadan temizlemek ve adayı Yunanistan’a bağlamak için karada Kıbrıslı Türklere karşı başlatılan silahlı saldırıları denizden de takviye etmek için 1964 yılının Mart ayında kuruldu. 6-9 Ağustos 1964 tarihleri arasında Erenköy’e saldıran RMMO ve Yunan Tümenine takviye olarak denizden de Erenköy’ü bombalamıştı torpido botlar. Yunanistan’dan RMMO’ya takviye olarak gönderilen bu askeri gemileri, TSK’nın kahraman pilotları tek tek avlamış ve batırmışlardı. Sadece birtanesi batmadan torpido botu karaya oturtmayı başarmıştı.
Umman Sultanı Kabus 20 Nisan 2012 tarihinde tatil için, ondan 3 yıl sonra da 5 Kasım 2013 tarihinde Umman Sultanlığı Savunma Bakanı Seyid Bedir Bin Suud Bin Hareb El-Busaid Kıbrıs Rum tarafını ziyaret etmişlerdi. Savunma Bakanı El-Busaid yemeden, içmeden, ağırlamadan ve pohpohlanmaktan o denli memnun kalmıştı ki Umman’a dönüşte Sultan Kabus ile görüşüp, 2 hafta evvel Kıbrıs Rum Yönetiminin “yasal olmayan” Deniz Kuvvetlerine 61 metre uzunluğunda ve saatte 15 deniz mili hız yapabilen, 1,000 tonluk (DWT) açık deniz karakol gemisi hediye etti.
Bu gemi kime karşı kullanılacak. Elbetteki Bizler Kıbrıslı Türklere karşı, aynen 6-9 Ağustos 1964 tarihleri arasında Erenköy’e saldıran RMMO Deniz Kuvvetleri gibi.
Sonra da tamı tamına 10 tane “garagöz” Cumhurbaşkanı Akıncı’nın kapısının önüne gidip “Masaya Dön” çağrısı yapıyor.
Prof. Dr. Ata ATUN
e-mail: [email protected] veya [email protected]
Facebook: AtaAtun1
Bir yanıt yazın