Cumhuriyet Gazetesinin haberine göre Trabzon’da İstiklal Marşı’nın kabulünün 96. yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma kapsamında etkinlikler düzenlenmiş.
Bu haber insana şu sıkıntılı günlerimizde çok hoş geliyor.
Ancak haberin tamamını okuyunca insan esef duyuyor.
Neden mi?
Hoşarlı İlköğretim Okulu tarafından Ali Koç Kültürevi’nde yapılan etkinlikte önce “Okullararası İstiklal Marşı’nı Güzel Okuma Yarışması’nda birinci olan 17 Şubat Ortaokulu öğrencisi Raife Gücesan, İstiklal Marşı’nı Türkçe okumuş.
Ardından Tonya Anadolu İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri sahneye çıkmışlar ve İstiklal Marşımızı Arapça olarak okumuşlar.
Sahnedeki çocukların resimlerine bakınca hani derler ya vallahi ciğerim sızladı.
Öğrenci gibi görünmüyorlardı.
Her birinin başları örtülü renk renk kıyafetlerle çocuklardan ziyade yaşıtlarının çok üzerinde kadınlara benziyorlardı.
İmam Hatipli olabilirler elbette, bu ailelerinin veya kendilerinin (!) tercihleridir.
Yahu hiç değilse hepsinin üzerinde bir okul forması olabilseydi.
Sonra bu çocuklar Arap çocuklarımıydı ki o dilde okutuluyordu milli marşımız.
Sağ taraflarında büyük bir Atatürk posteri asılıydı.
Daha neler göreceğiz bakalım…
Çocukluklarını yaşayamadan, henüz Türkçeyi bile tam öğrenemeden Arapça öğrenmek neye yarayacaksa…
AKP tarafından Türkiye değiştirilmek isteniyor.
Daha doğrusu modern dünya ile ilişiğin kesilmesi tamamen ortaçağa döndürülmek isteniyor.
İşte bunun için HAYIR diyeceğiz.
İstiklal Marşını Arapça okutmak marifet mi?
Dünyada geçerli dil İngilizcedir…
Merak ettim acaba orada sırtı kalın Araplardan birilerimi vardı acaba?
Konukların listesi yazılı…
Tonya Kaymakamı Halit Mengi, Belediye Başkanı Osman Beşel, Garnizon Komutanı Süleyman Yıldır, Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Topan, daire amirleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler var.
Bazı katılımcılar İstiklal Marşı’nın Arapça okunmasına tepki göstermişler.
Cumhuriyet Başsavcısının bu duruma sessiz kalması tuhaf değil mi?
İstiklal Marşı her hangi bir şarkı değildir.
İstiklal Marşı bizim milli marşımızdır ve burası Türkiye’dir
İnsana değer verilmiyor, özgürlüğümüz elimizden alınıp tek adama verilmek isteniyor ve küçücük
çocukların beyinleri böyle yıkanıyor.
Bu iktidarın gözünde ne milliyetçilik nede vatan sevgisi var.
Maazallah bir de tek adam hükümranlığı tescil edilse vay geldi başımıza..
Bunlar bize Türkçe konuşmayı da yasaklarlar.
Hepimizi Arapça öğrenmeye zorlarlar.
Tıpkı EVET dememize zorladıkları gibi…
Muhalefeti konuşturmamak bu demektir çünkü.
Hayır diyecek olanları terörist ilan ediyorlar.
Yazıklar olsun…
Önüne gelen bizi ya haçlı yapıyor ya da terörist.
Baksanıza Antalya’nın Kaş ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Halil Kocaer, referandumda hayır diyecek olan seçmenleri hedef alarak, “Hayır diyenler, Türkiye’nin gelişmesini, yükselmesini, İslam âlemine hüküm ve himaye etmesini istemeyen zihniyet, kim bunlar? Haçlı zihniyeti” demiş.
Bir o kalmıştı zaten bizi teröristlikle suçlamayan.
Ona sormaya gerek yok.
Hangi zihniyetten olduğu belli…
Bu utanmaz adamın oğlu ve yeğeni FETÖ soruşturmasından gözaltına alınmışlar ve ardından çıkarıldıkları mahkemece 6 kişi ile birlikte ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklanarak Burdur Cezaevi’ne gönderilmişler.
Terbiyesiz herif.
Sen önce kendine bak ta bize öyle b..k at…
Sizler böyle yaptıkça inadınıza “hayır”lar katlanıyor.
Gün olacak, devran dönecek sizin bu balonlarınızda puf diye sönecek.
O zaman göreceğiz sizleri.
Tünay Süer
14 Mart 2017
Bir yanıt yazın