Amerika’da ve Almanya’da ve pek çok daha ülkede derneklerimiz var. Bırakın başka bir ülkenin iç siyasetine alet olmayı başka bir ülkenin kamu kuruluşlarından en ufak bir para alsın incelemeye alınır. Örneğin Amerika’da dernek statüsü iptal edilir “lobi şirketi” olma şartı getirilir.
Kamu’dan vazgeçtim diyelim Türkiye’de bir vatandaşdan normal aidat bedellerinden daha yüksek bir bağış aldı. Gene incelemeye alınır, yüksek ihtimal vergiden muaf olma durumu iptal edilir. Çünkü derneğin parayı ödeyen o şahsın çıkarlarına hizmet etme riski oluşmuştur.
Dernekler kuruldukları ülkede kamu yararına olmak durumundadır ve bunun karşılığında bulundukları ülkenin vatandaşlarının verdikleri vergilerden oluşturulan fonlardan faydalanırlar, kendi yaptıkları faaliyet gelirlerinden vergi ödemezler.
Bir parti başka bir ülkede şube açamaz. Örneğin “Türkler defolun” diyen ırkçı, sağcı partiler Türkiye’deki Alman vatandaşlarına seslenmek için seçim bürosu açamıyorlar. “Alman demokratlar birliği” diye bir dernek kurup gizli gizli o partinin şubesi gibi çalışırsa Türkiye’de o dernek kapatılır. Çünkü yukarıda saydığım kanunların hepsi hem de daha ağırı, daha devletcisi teoride Türkiye’de de vardır. Örneğin zamanında alanında dünya çapında geçerli tek otorite olan Proje yöneticileri derneğinin Türkiye şubesini açamamıştık.
Bu kurallar demokrasiye karşı olduğu için değil aynı zamanda demokrasi gereğidir. Vergi ödememe imtiyazı verilen bir derneğin başka bir ülkeden bir partinin gizli şubesi olduğunu bilse hiçbir Alman bu imtiyaza onay vermez. Keza Türkler de.
Kaldı ki AB’nin sınırları kaldırdığı bu kuralların yavaş yavaş esnetildiğini varsaysak bile, iç işlerini kontrol edemediğin bir ülkeden gelenlere seçim mitingi yaptırmak tersine o ülkenin demokrasisine zarar verebilir. Kimin gelip gelmeyeceğini kim kontrol edecek? İstediğinin pasaportuna el koyabilen, istediğinin tüm malvarlıklarını elinden alan, istediğini hapislerde aylarca bekletebilen iktidarlar varken bir ülke başka bir ülkeden bazı politikacıların seçim propagandası yapmasına ne şekilde onay verebilir ki?
Umarız ilerde devletler bu hassas tedbirlere gerek kalmayacak kadar birbiri ile dost ve şeffaf olurlar ve konuşma, haberalma, basın, seyahat gibi özgürlüklerin herkese eşit dağıldığından emin oluruz.