HAARP PROJESİ : Gölcük depremi için kafaları karıştıran iddia ortaya atıldı

1999 yılında Gölcükte meydana gelen deprem için Araştırmacı- Yazar Ali Selman Demirbağ ortaya kafaları karıştıracak bir iddia attı. Selman, “Gölcük depremine dışarıdan bir müdahalenin olduğu bellidir. Burada magma diye bir şey yok” açıklamasında bulundu - image003 3

Gölcük depremi için kafaları karıştıran iddia ortaya atıldı

1999 yılında Gölcükte meydana gelen deprem için Araştırmacı- Yazar Ali Selman Demirbağ ortaya kafaları karıştıracak bir iddia attı. Selman, “Gölcük depremine dışarıdan bir müdahalenin olduğu bellidir. Burada magma diye bir şey yok” açıklamasında bulundu

Araştırmacı- Yazar Ali Selman Demirbağ önceki günlerde TRT 1 ekranlarında yayınlanan Pelin Çift ve Gündem Ötesi programına katılarak Çanakkale’de meydana gelen depremi masaya yatırdı. Önemli iddiaların öne sürüldüğü programda ilimiz merkezli 17 Ağustos1999’da yaşanan Marmara Depremi de tartışmalara sahne oldu. HAARP Projesi özellikle tartışma konularının merkezinde yer aldı. Yapılan programa Stratejist Ertan Özyiğit ve Araştırmacı – Yazar Ali Selman Demirbağ konuşmacı olarak katıldı.

O GÜNE KADAR OLAN DEPREMLERİN EN UZUN VE ŞİDDETLİ DEPREMDİ

Programda söz alan Araştırmacı – Yazar Ali Selman Demirbağ, “Gölcük depreminde görev devir teslim töreninde İsrailli ve ABD’li askerlerin cesedi ya da yaralıları bulunmadı. Deprem sonrasında sadece Türk askerlerinin cesetleri bulundu. 11 Eylül saldırısında da hiçbir Yahudi hayatını kaybetmedi. 99 yılında olan depremde olağan üstü durumlar vardır. Merkez üssü Gölcük 7.4 şiddetinde ve 45 saniye süren bir depremdir. O güne kadar olan depremlerin en uzun ve şiddetli depremdir” dedi.

AVUSTURALYA’DA DENENDİ

Yıkıcılık bakımından çok büyük oldu diyen Demirbağ “Bu şüpheyi uyandıran durum ise deprem esnasında büyük bir gürültü ve ışıma olmasıdır. Denizden göğe doğru yükselmiştir. Işımanın kaynağı da ne hikmet ise Gölcük’te bulunan askeri üstür. Ayrıca o dönemde güvenlik kamera kayıtlarında bu durum görülmektedir. Deprem anında göğe yükselen bir ışıma oldu. Hiçbir depremde böyle bir şey görülmedi. Denizin altındadır fay hattı. Böyle bir ışıma çıkması fizik kanunlarına aykırıdır. HAARP Projesi Avustralya’da birçok kez deneme yapılarak başarı yakalanmıştır” açıklamasında bulundu.

GÖLCÜK’E CİHAZ YERLEŞTİRİLDİ

HAARP Projesinin amacı fay hattının olduğu yerde tetiklemeyi sağlamaktır diyen Demirbağ “ABD bu konuda çok ciddi bir araştırma ve isteği içerisinde olduğu bir çok kayıtta görülmektedir. Fay hatları birbirine benzerlik göstermektedir. Gölcük askeri üssünde yapılan devir teslim töreninde ABD ve İsrail askerileri gemileriyle birlikte geldiler. Burada ki amaç bu cihazı oraya yerleştirmektir. Cihaz yerleştiriliyor. Gece 03.00’da kullanılacak. Saat 03.00’ü iki dakika geçince bir arıza oluyor ve cihaz patlıyor. 7.4 ve 45 saniye süren depremi tetikleyen bir enerji ortaya çıkıyor. Bizim iddia ettiğimiz durum budur” ifadelerini kullandı.

AYNI ANDA SİVASTOPOL’DAN BİR RUS ARAŞTIRMA GEMİSİ BÖLGEYE GELDİ

Deprem yaşanması sonrasında alan dalışa yasaklanıyor diyen Yazar Demirbağ “Halbuki orada dalışların yapılması ve duruma hâklim olunması gerekirken tam tersi bir durum yaşanıyor. Aynı anda Sivastopol’dan bir Rus araştırma gemisi bölgeye geldi. İsrail’den denize inebilen araştırma uçağı geliyor. Orada ki bütün delillerin toplanması deniz üstünde ve altında hatta ABD ve İsrail’li askerin enkazların içerisinden çıkarılıp bizimkilere dokunulmaması, daha sonra bizim subayları da bulamadık” dedi.

DEMİREL’E TELEFONLA ULAŞILAMADI

Ayrıca bu bölgede çok uzun süre iletişim kesilmiştir diyen Demirbağ “Hatta dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e telefonla dahi ulaşamıyor. Deprem gece 03.00’de oluyor. Ancak sabah saat 11.00 gibi bölgeye ulaşılabiliyor. Bülent Ecevit TRT 1’den yayın yapmak durumunda kalıyor. Saadettin Tantan helikopterle Adapazarı’na gelmek durumunda kalıyor. Amatör bir telsizci sayesinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile bağlantı sağlanabiliyor. Bunların hepsi elektromanyetik sinyallerle alakalıdır” açıklamasında bulundu.

DÜNYA GENELİNDE BU TÜR ARAŞTIRMA PROGRAMI YOK

Gölcük merkezli ortaya çıkan ışıma büyük bir elektromanyetik alan oluşturmasından dolayı buraya iletişim kesilmesine neden oluyor diyen Araştırmacı – Yazar Demirbağ “Bunların hepsi iddia çünkü biz böyle bir durum için araştırma ekibi kurulmadı” derken, Stratejist Ertan Özyiğit “Dünya genelinde bu tür araştırma programı yok. HAARP Projesi’de araştırma programıdır ancak henüz kimse ne için kullanıldığını bilmiyor. Bizlere denilen yakın irtifada uçan uçakları kontrol etmek amacıyla kuruldu deniliyor. Hava şartlarını kontrol edeceğiz. Ona göre raporlamalar yapacağız. Alaska’da hem rüzgar hemde deniz sirkülasyonunun hemen ortasında bu tesis bulunmaktadır” dedi.

MANYETİK KAYNAĞA YAKIN OLMAK İÇİN BU TESİSLER KURULDU

Bu tesis üzerinde 180 tane anten bulunmaktadır diyen Stratejist Ertan Özyiğit “Pentagon sitesinde HAARP Projesi ne işe yarar dediğinde ortaya çıkan veriler bunlardır” derken, Araştırmacı – Yazar Ali Selman Demirbağ “Elektromanyetik alanın merkezinde olan bu yer için tesis bilerek buraya kurulmuştur. Bu tesisin bir tanesi de Norveç’tedir. Manyetik kaynağa yakın olmak için bu tesisler kuruldu” dedi. Stratejist Ertan Özyiğit “HAARP Projesi sadece depremle alakalı değildir” şeklinde konuştu.

VAN DEPREMİ – DAĞLICA BAĞLANTISI

Çözüm süreci olduğu zaman Van Depremi’nde bu tür iddialara gündeme geldi diyen Araştırmacı – Yazar Ali Selman Demirbağ “Amaç burada Türkiye’nin imajının kötülenmesiyle ilgili süreç oldu. Ancak burada Türk halkı ve devlet bir arada bölge halkına muazzam bir yardım yapıldı. Bu sayede terör örgütünün imajı zedelendi. Orada ki halk baktı ki bizim başımıza bir iş gelirse arkamızda Türk milleti ve Türk devletinin var olduğunu gördüler. Bunun rövanşını da istihbarat savaşlarıdır, Dağlıca’da kaçakçıların F-16 uçakları tarafından bombalanması ile alındı. Burada bombalama yapanların FETÖ’cü subaylar olduğu ortaya çıktı. O tarihte bunu söylemiştim ancak kulak asan olmadı” derken, Gölcük depremine dışarıdan bir müdahalenin olduğu bellidir diyen Demirbağ “Burada magma diye bir şey yok” açıklamasında bulundu.

HAARP, PENTAGON’UN KONTROLÜNDE VE ABD ORDUSUNUN HİZMETİNDE OLAN ÖNEMLİ BİR PROJEDİR

Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı (İngilizce: High Frequency Active Auroral Research Program) veya kısaca HAARP; Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska’da sürdürülen çalışma. Bu fikir, ilk kez Sırp asıllı ABD’li bilim adamı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmıştır. Bu projenin hayata geçirilmemesi için birçok ülkede kampanyalar olmuştur. Çünkü HAARP projesi iklim kontrol ve yapay deprem silahı olarak kullanılabilme iddialarından dolayı çok tartışmalı bir konu halini almıştır. HAARP, Pentagon’un kontrolünde ve ABD ordusunun hizmetinde olan önemli bir projedir.

HAARP PROJESİ KAPSAMINDA

Alaska’daki merkezde şu anda, yüksek frekansta radyo sinyali yayınlayabilen toplam 180 adet anten bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, çok yüksek frekanstaki sinyallerle ilgili çalışmalarda kullanılacak olan bir radarın yapılması da planlanmaktadır. HAARP projesi kapsamında, iyonosferin ısıtılması yoluyla VLF (çok düşük frekans) dalgaları da üretilmektedir. Elektromanyetik dalgalar üzerine birçok deneyin yapıldığı bu alan uçaklar için çok tehlikelidir. Bu yüzden HAARP tesislerinde, uçak kontrol sistemi kurulmuştur. Herhangi bir uçağın yaklaşması durumunda antenlerin faaliyetleri otomatik olarak durdurulmaktadır.

golcukhaber.com.tr/2017/02/golcuk-depremi-icin-kafalari-karistiran-iddia-ortaya-atildi/

1999 yılında Gölcükte meydana gelen deprem için Araştırmacı- Yazar Ali Selman Demirbağ ortaya kafaları karıştıracak bir iddia attı. Selman, “Gölcük depremine dışarıdan bir müdahalenin olduğu bellidir. Burada magma diye bir şey yok” açıklamasında bulundu - image003 3

Yorumlar

  1.  avatarı
    Anonim

    E günaydın….

  2. aahhhh avatarı
    aahhhh

    günaydın kardeş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir