“Kanuni Sultan Süleyman Han, Osmanlı’da Adalet ve Yükselme Dönemi”, Yazar: Cemal ÇALIŞKAN
BAŞKANLIK SİSTEMİ’NİN İLHAM KAYNAĞI KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN VE OSMANLI’DA YÜKSELME DÖNEMİ
Cemal ÇALIŞKAN
Bu yazıyı, bu dönemde yapılanlarla birlikte düşünerek okuyalım.
İslam’ın ilk sosyoloğu İbni Haldun’dur. Geniş bir coğrafyalara seyahat yaparak, uğradığı toplumlar üzerinde gözlem ve incelemelerde bulunmuştur. Bununla ilgili 2. Cilt mukaddime ismiyle eser yazmıştır. Bu eserde diyor ki “Devletler, insanlar gibidir. Doğarlar, yaşarlar, büyürler sonunda ölürler.
Devlet insan organizması gibidir.
Çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık dönemleri vardır. Gecenin en karanlık olduğu zaman, aydınlığa en yakın olduğu andır. Osmanlı, en zirvede olduğu dönemde, düşüşe geçtiği zaman olmuştur. Avrupalılarca, Kanuni, Muhteşem Süleyman olarak bilinir. Osmanlı tarihçileri de yaptığı kanunlar sebebiyle, Kanuni sıfatıyla isimlendirmişlerdir. Osmanlının onuncu padişahıdır. Meşhur Joseph Von Hammer, Meşhur ismiyle Hammer “Kanuni hakkında yazdığı tarihte, bilgiler verir.
Meşhur Devlet adamı Koç’u beyin yazdığına göre, İmparatorluğun talihi bu dönemde ters dönmüştür. Sonraki gelenler de, bu kötü talihi daha da artarak devam etmiştir. Kanuni Sultan hakkında şu bilgiler verilir.1-Hicri 10. yılda doğması, 10. padişah, 10 tane çocuğa, 10. Sadrazama 10. Defterdara, 10. nişancıya, 10 tane büyük Fakih, 10 tane Şaire, 10 büyük şehir ’in Fethine,10 tane Cami yapmak üzere, büyük eserlerin inşasına, imza atmıştır.
Babası Yavuz, Şam’da Muhiddin’i Arabî’nin Türbesini, kendisi de, Bağdat’ta İmamı Azam ve Abdülkadir Ceylanının kabrine türbe yaptırmıştır. Kanuni sultan Süleyman 46 yıl Padişahlık makamını işkâl etmiştir. Fakat devamlı cephelerde, savaşlarla uğraşmış, hatta son nefesini bile cephede vermişti.
Bu nedenle büyüklüğü hak eden Padişahların en önde gelenlerindendir. Fakat sonradan yazacağımız gibi ilk defa olumsuz uygulamalar da, bu büyük padişahın döneminde devlete girmiştir.
Kanuninin Yaptığı kanunlar:
1- Önce devletin 250 sancağını 20 vilayet altında topladı.
2- İşlenen suçların bazısını paraya çevrilmesi kabul edildi. En yüksek para çevrisi bin-otuz bin arasındaydı.
3- Kadını dağa kaçıranın, öldürmenin, dövmenin, sövmenin, sakal koparmanın ve yaralamanın karşılıkları belirlenmişti. Ayrıca zarar görenlerin para karşılığında isterse, davasından vaz geçebilmesi kabul edilmiştir.
4- Hırsızlık, içki içmek, haydutluk, yol kesmek, çapulculuk yapmak, hayvanlara eziyet yapmak gibi suçların, cezalarına da yer verilmiştir. 5- Bu gün belediyelerin yaptığı pazarda, satıcı alıcı ilişkileri, fiyatların görülebileceği yerlere asılması, işçilerin alacağı fiyatlarda düzenlenmiştir.
Devlet adamı Koç’i beyin yazdığı risalede:
1-İlk defa Devlete rüşvet, Kanuninin damadı Sadrazam Rüstem Paşa tarafından sokulmuştur. Ondan sonra gelenler de devlet görevlerini, parayla satılır hale getirmiştir.
2- Devlet toplantılarına, önceki Padişahlar direk katılırken, Kanuni Sultan Süleyman kafes arkasından izlemekle yetinmiştir. Bu da halk arasında uğursuzluk sayılmıştır.
3- Kanuni bazı yetkilerini Sadrazama devretmiştir.
4- Başta İsraf olmak üzere, devletin her görevlisi bu israfta bir biriyle yarışır olmuştur. Sarayın İsrafı ise çok daha büyük olmuştur. Bu kadar büyük işlerin hakkından gelen Kanuni, kadınlara karşı zaafı vardı. Bu nedenle tahtın en seçkin varisi olacak oğlu Mustafa’yı karısı Hürrem Sultanın teşvikiyle boğdurtmuştur. Nedeni ise, dedikodulara kulak vermesi ve inanmasıdır.
İmparatorluğun geleceğinde büyük rol oynayacak olan Şehzade Mustafa ve Beyazıt’ın idam ettirmesi, büyüklüğüne yakışmamıştır. Böylece devlet, şehzadelerin en zayıfı olan şehzade, Sarı Selime kalmıştır. Şehzadelerle beraber, onların çocuklarının da öldürülmesi emrini vermiştir. Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi, halk ve Yeniçeriler arasında büyük üzüntüye sebep olmuştur. Bu sebeple asker arasında isyanlar baş göstermiştir. Ancak isyanlar, çok ağır cezalarla engellenebilmiştir.
Şehzadenin ölümü üzerine “Taşlıca Yahya” ismiyle şöhret bulan şairimiz bir mersiye yazmıştır. Damadı Rüstem paşa, bunu hazmedememiş, Şairin öldürülmesi için Padişah’tan izin istemiş, fakat alamamıştır. Bunun üzerine Şaire tuzak kurmuş, yanı çağırmış aralarında şu konuşmalar olmuştur.”
– Sen padişahın emrine karşı, halkı isyana teşvik mi ediyorsun?
– Hayır, biz Padişahımızla birlikte şehzademizi astık. Fakat arkasından da ağladık” demesi üzerine serbest bırakmıştır. Fakat kendisine verilen vakıfları alarak, bir nevi fakirliğe sevk etmiştir. Devlette görülmeyen olumsuz şeyler, Kanuni Sultan döneminde yaşanmıştır. Yaptığı güzel ve mükemmel özellikler yanında, diğer padişahlarda olmayan zayıflıklar kendisinde görülmüştür.
Batılı Hıristiyanlara verilen kapitülasyonların, sonraki dönemlerde devletin başına çok bela olduğunu biliyoruz. Bu dönemde devlete giren “Rüşvet” bugün de devletin başına bela olmaya devam ediyor. Bu rüşvet halkın ve devletin yozlaşmasında en büyük neden olduğunu görmekteyiz. Tayyip beyle birlikte çav çavlı camiler, saraylar, uçaklar, gereği olmayan kurum görevlilerine lüks araçlar tahsis etme, biraz Kanuni dönemi andırıyor. Sen uçağını üretemiyor, askeri malzemeyi dışarıdan alıyorsun, vatanı savunmak için gerekli olan mühimmatın yok. Ülkenin güvenliği her geçen gün tehlikeye gidiyor.
Gönderen Cemal ÇALIŞKAN
Bir yanıt yazın