CEHENNEMDEN ÖNCEKİ SON KOORDİNAT – (2)
(GERİLİR ZORLU BİR YAY)
Hüseyin MÜMTAZ
Sâdık okuyucum iyi bilir ve hatırlar, “15 Temmuz felâketi”nden önce, her yazımın en altına “57’inci Alay”ı hatırlatacak kısa bir not düşerdim; “Hepimiz 57’inci Alay’ın efrâdıyız”…
O geceden sonra kaldırdım o notu, içimden gelmedi. Efsanevi Alay’a lâyık olmadığımızı düşündüm, hâtıralarının önünde başım eğikti, yüzlerine bakamıyordum.
57’inci Alay’ı biz Çanakkale’den hatırlarız ama 57’inci Alay sadece Çanakkale değildir.
57’inci Alay; Çanakkale’den önce Trablusgarp ve Balkan Savaşı’nda görev yaptı.
Sırp cephesinde 20 Ekim 1912’de Bilaç Muharebesi’ne, 22-24 Ekim 1912’de Komanova Muharebesi’ne, 3-4 Kasım 1912’de Kırçova Muharebesi’ne ve 17 Kasım 1912’de Manastır Muharebesi’ne katıldı. Alay, sebep ve sonuçları “15 Temmuz”a çok benzeyen Balkan Savaşı’nda alınan ağır yenilginin ardından İstanbul’a döndü.
Çanakkale’de Atatürk’ün “ölmeyi emrettiği” Alay o Alay’dır.
26 Nisan 1915 günü, güneş batarken, 628 kişilik Alayın Komutanı Yarbay Manastırlı Hüseyin Avni Bey’den, saka neferi Hadimli Ali Efendi’ye kadar tümü şehit olmuştu.
Yeniden teşkil edilen Alay, sancağına takılan altın ve gümüş liyakat madalyaları ile beraber Galiçya cephesine hareket eder.
Sonra sırasıyla Sina ve Filistin Cephesinde görev alır.
- Alay burada da yararlılıklar göstermesine rağmen, Meggido Muharebesi’nde İngilizler tarafından çembere alınır. Mevcudu 2 gün içerisinde makineli tüfek bölükleriyle birlikte 260 kişiye düşer ve kalan askerlerin esir alınmasıyla birlikte alay imha olur…
Bu tarihten sonra, bu kahramanların anısına Türk ordusunda hiçbir Alay’a “57’inci Alay” adı verilmemektedir.
Atatürk Türk Ordusu için çok şey söylemiştir de, şunu da söylemiştir;
“Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve yeteneğinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir”.
“Türk birliği” diyor, “Türk kudret ve yeteneği” diyor, “Türk vatanseverliği” diyor Atatürk.
TÜRK diyor.
Türk Ordusu bunların hepsidir ve 57’inci Alay işte onun için “sembol”dür.
Trablusgarp, Balkan Savaşları, Çanakkale, Galiçya, Sina, Filistin…
Alay 100 yıl önce, yıkılan İmparatorluk coğrafyasının bütün sınırlarında çarpışmıştı. 100 yıl sonra Cumhuriyet ordusu bir defa daha 57’inci Alay’ın son görev yerinde; Suriye/El Bab’tadır.
Suriye konusuna hiç girmek istemiyordum ama son olarak Kayseri’de toprağa verilen Şehit Üsteğmen Tarık Koçoğlu ve onun “Türk birliğinin, Türk kudret ve yeteneğinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi” olan kahraman birliğinin tavrı düşüncelerimi değiştirdi.
Son tahlilde Yarbay Hüseyin Avni ile Üsteğmen Koçoğlu arasında en ufak bir fark yoktur.
Dayanabilirseniz, yüreğiniz yetiyorsa yukarıdaki bağlantıyı bir daha seyredin.
Şehit Üsteğmenin birliği ve komutanlarının, bu muhteşem anma için Nihal Atsız’ı seçmiş olması farklı ve üst düzey bir dünya görüşü gerektirir.
Atsız günün değil, tam beşbin yılın kutlu bir şairidir.
Bakın, “KAHRAMANLARIN ÖLÜMÜ”nde ne diyor?
“Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
*****
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
*****
Ve Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için…”
Hepsinin ruhları şâd olsun.
Hepimiz elbette 57’inci Alay’ın efradıyız. 17 Şubat 2017
https://www.turkishnews.com/tr/content/yazarlar/huseyin-mumtaz/
Bir yanıt yazın