Sonrasında TBMM sabahlara kadar çalıştırılıp, yangından mal kaçırırcasına geçirildi. Muhtarlar konuşmasını bile saatlerce veren tv’ler, rejim değişikliği yapan TBMM’de yapılan görüşmeleri Türk Milletinden gizledi. Bu acelenin nedeni maalesef ekonomimizin daha da kötüleşeceğini bilmelerinden, halka daha fazla yansımadan OHAL ŞARTLARINDA referanduma gitmek istemelerindendir. Bugün yaşadığımız ekonomik kriz, 15 yıldır halının altına gizlenenlerin çok küçük bir bölümünün ortaya çıkmasıdır.
Geçmişteki köşe yazılarımda ve sosyal medyadaki paylaşımlarımda BAŞKANLIĞIN REJİM DEĞİŞİKLİĞİ olduğunu ilk ifade edenlerdenim. REJİM Türk Dil Kurumu Sözlüğünde: (Yönetme, düzenleme biçimi, düzen. Bir devletin yönetim biçimidir.) Peki değiştirilmek istenen ne? TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YÖNETİM BİÇİMİ, YANİ REJİMİDİR. Rejim değişikliğine “Sistem” diyerek kelimelerle oynadığınızda, gerçek değişmemektedir.
Evet veya #HAYIR diyecek olan seçmen nelerin değişeceğini bilmek zorundadır. Bu rejim değişikliği PARTİ veya bir kişinin başkanlığı konusu KESİNLİKLE değildir. Bu değişiklik sadece kendi geleceğimizle sınırlı olmayıp, Vatanımızın geleceğini etkilemektedir. Yazının sonundaki tabloları ve linkleri inceleyiniz lütfen.
İncelediğinizde açıkça göreceksiniz ki önümüze konan DÜNYADA ÖRNEĞİ VE DENENMİŞLİĞİ OLMAYAN, Atatürk’ün hatta Abdülhamid’in bile sahip olmadığı yetkilere sahip BİR TEK ADAM rejimidir.
TV’lerde konuşmacıların işin içinden çıkamamasının başlıca nedeni, bunun ANAYASA MANTIĞIYLA değil, siyasi partilerin nasıl yönetileceğini belirleyen PARTİ TÜZÜĞÜ mantığıyla hazırlanmış olmasındandır. Türkiye’de hemen hemen bütün siyasi partiler, sınırsız yetkili ve sorumsuz tek adam rejimiyle yönetilir. Çoğunda yetkili kurullar kâğıt üzerinde göstermeliktir. Liyakat yerine kulluk esasına dayalı olup, karganın bile assolistlik yapabildiği hiçbir sorumluluğu olmayan Türkiye’de ki tek iş siyasettir.
Tek adam ve üst yönetimi partisine yıllarını, emeğini, oyunu ve gönlünü vermiş taraftarlarının kendilerine EMANETİ değil de partinin sahibiymiş gibi hareket ederler. AKP’nin 15 yılın verdiği güçle Hükümet olduğunu unutup Devletin sahibi olduğunu sanması da bundandır. Yanlış yaptığında veya başarısız olduğunda “aldatıldım”, “pardon” veya “Allah affetsin” demesi yeterlidir. Yetki tek adamda olduğu için iradelerini terk etmiş kullarını da o seçer. Bazı istisna şahsiyetler hariç, kullar siyasette ne işe yaradıklarını kendileri bile bilmez. Başkanın, PARTİ GENEL BAŞKANI DA OLMASINI İSTEMELERİ; tek adam ve kullarıyla DEVLETİ PARTİ YÖNETİR GİBİ sorgusuz sualsiz yönetmek istemelerindendir.
DEVLETİN, OY VEREN VE VERMEYENLERLE KENDİLERİNE EMANET OLDUĞU; emanetin hükmü ve devlet-hükümet farkı 16 Nisan’da #HAYIR diyerek AKP iktidarına, hatırlatılmalıdır. “Devlet benim” yanılgısıyla, aynı siyasi parti yönetir gibi keyfilikte ve sorumsuzlukta; Türkiye’mizin yönetimine, tek adam rejimine izin verilmemelidir.
Hiçbir beşere verilemeyecek bu yetkilerle başkanlık rejimi gelirse -Allah korusun- sonrasında “ŞU YOK, BU YOK, BAK BU KORUNDU DEĞİŞMİYOR” denilen maddeleri değiştirmek için, kimsenin desteğine ihtiyaç bile duymayacak KUDRETTE bir tek adam rejimi gelecektir. Buda cumhuriyetimizin sonudur.
Anayasa değişikliğinin İÇERİĞİNİ SAVUNAMADIKLARI İÇİN Türk Milletinin özelliklede AKP seçmeninin zekasıyla dalga geçerek: “Boş verin içeriği, kimler hayır diyor ona bakın yeter” diyerek deli saçması sözler söylemektedirler. İçinde 13 yıldır koyun koyuna, tarihinin en güçlü durumuna getirdikleri pkk ve fetö gibi hainlerinde olduğu, bir tek uzaylıların eksik olduğu liste yayınlamışlardır. Yüzleri bile kızarmadan her türlü tehdit ve şantajı yapmaktadırlar. 18 yaşla oy için halk dalkavukluğu yapmaları dışında dikkat ederseniz evetçilerin hamaset dolu konuşmalarının ASIL KONUYLA hiçbir ilgisi yoktur. Aklı ve vicdanı kendisine ait olan kişi kimin ne dediğine ve tercihinin ne olduğuna değil; SANDIKTA NEYİN OYLANACAĞINA, vatanımızın geleceğini nasıl etkileyeceğine bakar. Okur, inceler oyunuda ona göre verir.
Cevap veremeyecek rahmetli liderleri, bu kirli oyununuza dahil etmeyiniz lütfen. Onların kastettiği başkanlığın böyle bir UCUBE olmadığını sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Liderlerin yakın dava arkadaşlarına sorun ne diyorlar. Yaşıyor olsalardı cevabınızı en sert şekilde alırdınız.
150 yıllık oturmuş, gelenekleri oluşmuş parlamenter rejiminin eksikleri var mı? Vardır, giderilir ve güçlendirilir. Binlerce yıllık tarihimizin gerçeklerine dayanmayan bu DELİ GÖMLEĞİNİ Türk Milleti giymeyecek, geleceğini KİM OLURSA OLSUN tek kişinin keyfi İDARESİNE bırakmayacaktır.
Birilerini sevebilirsiniz fakat bu kişi meselesi KESİNLİKLE değildir. İnsanlar ölümlüdür. Bizler Türk Devletinin baki kalmasını sağlamak zorundayız. Bu rejim gelirse Allah korusun bu coğrafyada yaşayamayız. NE PARTİZANLIK NEDE FANATİZM ZAMANIDIR. Sizlerden ricam FANATİZMİ KÖRÜKLEYENLERE DEĞİL, HAYIR DİYENLERE BİRAZ KULAK VERMENİZDİR. Bu işin dönüşü olmadığı gibi son pişmanlıkta çare olmaz. Sonra tercihinizi NEYİ OYLADIĞINIZI VE SONUÇLARINI BİLEREK ona göre istediğiniz gibi vicdanınız rahat belirleyiniz.
ABD’de her türlü denge, denetleme ve fren mekanizması olduğu halde Donald Trump’un nasıl ABD’ni karıştırdığını hepimiz görüyoruz. Bir savcının bile dur diyebildiği Trump, bizden istenen yetkilere sahip olsa; yaşanabilecek faciayı düşünebiliyor musunuz? HUKUK BİTERSE, DEVLET BİTER.
Dünyanın ve ülkelerinin başına bela olan diktatörleri yüksek oy oranlarıyla halk seçmiş, sonra kurtulmak için çok BÜYÜK ve AĞIR bedeller ödemişlerdir. “Dünya 5′ ten büyüktür.” Bunu kabul ediyoruz ama; Türkiye’ de 1 kişiden büyüktür. Evet dediğinizde tek kişi ve yanındaki kulları, #HAYIR dediğinizde ise Yüce Türk Milleti kazanacaktır.
Facebook Twitter M. Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ
REJİM NASIL DEĞİŞTİRİLİYOR:
Gerçekleri açıkça gösteren tablolarından dolayı konunun uzmanı Sn. Ece Güner TOPRAK Hanımefendiye çok teşekkür ederiz. Tabloları görmek için tıklayınız > TABLOLAR