Başbakan Binali Yıldırım “neden evet” diyoruz diyerek nedenlerini sıralıyor.
PKK Hayır diyor.
FETÖ hayır diyor.
HDP hayır diyor.
İşte bunun için evet diyoruz…
Sonra “hayırcılara bakın, ona göre karar verin” diyor.
Yani başbakan “evet” çiler yurtsever vatandaşlar ama “hayır” diyecek olanlar vatan haini, teröristtir demek mi istiyor acaba?
Bu neye benzedi biliyormusunuz, Mustafa Kemal’in Yunan ordularına karşı Kuva-yı Milliye ile milli mücadele verdiği yıllarda İslam Teali Cemiyeti Adliye Nazırı Bosnalı Rüştü, evinde topladığı Müslümanlara “Yunan Ordusunun galip gelmesi ”için dua ettirmesi gibi bir şey ya…
Ayrıca Anadolu’da kurtuluş savaşı verenleri başta Mustafa Kemal olmak üzere dava arkadaşları için
Kuva-yı Milliye’nin devlete ve padişaha asi olduğuna dair idam fetvası yazdırılması gibi…
Fetvada Mustafa Sabri Efendi şöyle demiş.
Padişah’ın aksi emrine rağmen istilacılara karşı direnişe geçen milliyetçilerin öldürülmeleri caiz olmakla kalmayıp hatta her müslümanın dini görevidir. Bu uğurda ölenler şehit, kalanlar gazi sayılır.
O tarihte şeyhülislam olan Haydarizade İbrahim Efendi, Mustafa Sabri’nin kaleme aldığı fetvayı okuyunca imzalamayı reddedip ve istifasını veriyor. Onun yerine gelen Şeyhülislam Dürrizade
Abdullah Efendi imzalıyor.
Bu fetva “Fetva-yı Şerife” adıyla 11 Nisan 1920 tarihinde Devlet’in resmi organı olan Takvim-i Vekayi ile İstanbul’da çıkan Peyam-ı Sabah gazetelerinde yayınlanmış.
Tarih tekerrür ediyor gibi.
Çok sevdiğim yazar sevgili Müyesser Yıldız, ODA TV de “Hocaefendi”ye selam gönderirken FETÖ’cü çözüm sürecini desteklerken PKK’lı mıydınız? Başlıklı yazısında benim de söyleyebileceğim hatta soracaklarımın hepsini sormuş.
Kalemine,yüreğine sağlık.
Çok güzel bir yazı okumanızı öneririm.
Referandum tarihi acaba 11 Nisan mı olacak diye düşünüyorum şimdi…
***
Hey Tanrım ne günler yaşıyoruz?
Ümraniye’de bir camide Cuma vaazı veren İmam Hüseyin Güleç adında bir yobaz Başkanlık referandumunda ‘Hayır’ oyu kullanacakları ‘hainlikle’ suçlamış.
Cami karışmış haliyle.
Vah ülkem vah diyorum bir yazımda dediğim gibi.
İşte bu imam ve bu düşüncelerde olan din görevlileri (güya) Mustafa Sabri gibi fetvacıların torunlarıdır.
Mustafa Kemal Paşa “Atatürk” önderliğinde başlayan bağımsızlık savaşımız zamanında aydın din görevlileri vardı.
150 aydın din adamımızın hepsi İstiklal Savaşımızda Kemal Paşanın yanında yer almışlar ve aslanlar gibi savaşmışlardır.
Zaferimizde büyük katkıları olmuştur.
Şimdilerde bir gecede okuyup tamamladığım Ali Kuzu’nun yazmış olduğu “Kurtuluş Savaşında Atatürk ve Din adamları ” kitabını bilmeyenlere öneriyorum.
Ulu önderim Atatürk, diktatörlüğü, padişahlığı ret ederek Cumhuriyet rejimini getirmiştir.
Türk toplumunu siyasal, sosyal, ekonomik, töresel, kültürel ve düşünsel tüm alanlarda padişah kulluğundan çıkarıp çağdaş dünya yaşamına döndürmüştür.
Türk Milleti ona çok şey borçludur ve asla ondan vazgeçmeyecektir.
Ha bu arada sayın başbakana bir tavsiyem var.
Nasıl ki Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendinin Fetvası, Hatt-ı Mümayün ve hükümetin bildirisi ile birlikte milyonlarca bastırılarak İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu’nun her tarafına ulaştırıldıysa
Sn. Başbakan da söylemlerini aynı şekilde broşür yaptırıp tabiî ki Türk uçaklarıyla Türkiye’nin her köşesine ulaştırsın.
Hiç değilse ben öyle dememiştim sözleri ile yaptığı veya yapacağı gafların üzerini nispeten kapatabilir.
Tünay Süer
06 Şubat2017
Bir yanıt yazın