From: Tufan Bozdogan [mailto:bozdogan01@online.de]
Sent: Tuesday, January 24, 2017 6:00 AM
ARAŞTIRMACI, GAZETECİ, AYDIN YAZAR UĞUR MUMCU
Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 tarihinde Kırşehir’de doğdu ve 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara’da evinin önünde park ettiği arabasına konan bombanın patlaması sonucu katledildi.
ÇOCUKLUK YILLARI VE EĞİTİMİ
İlk ve orta okulları Ankara’da okuyan Mumcu çok aktif bir öğrenciydi. Bu hızlı yaşam Hukuk fakültesinde de devam etti. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1965 yılında mezun oldu. Bir süre avukatlık yaptı; yabancı dil öğrenmek için İngiltere’ye gitti. 1969-1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde İdare Hukuku Profesörü Tahsin Bekir Balta’nın asistanı olarak çalıştı.
GAZETECİLİK YAŞAMI
Yazmaya, üniversite öğrenciliği yıllarında, Doğan Avcıoğlu’nun yönetimindeki ‚‚Yön‘‘ Dergisinde başlayan Uğur Mumcu, 12 Mart döneminde bir yazısında kullandığı “ordu uyanık olmalı” sözleriyle, “orduya hakaret etmek”, “sosyal bir sınıfın öteki sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü kurmak” suçunu işlediği iddasıyla gözaltına alındı. Uğur Mumcu bu davadan dolayı 7 yıl hapse mahkum edildi. Fakat yargıtayca karar bozuldu ve serbest bırakıldı. İlk yazıları 1962’den itibaren ‚‚Yön‘‘, ‚‚Türk Solu‘‘, ‚‚Devrim‘‘, ‚‚Ant‘‘, ‚‚Kim‘‘ dergilerinde; 1968-1970 yıllarında ‚‚Akşam‘‘, ‚‚Milliyet‘‘, ‚‚Cumhuriyet‘‘ gazetelerinde zaman zaman çeşitli konularda inceleme yazıları yayımlandı. Köşe yazarlığına 1974 yılında haftalık ‚‚Yeni Ortam‘‘ dergisinde başladı. 1975 yılından itibaren ‚‚Cumhuriyet‘‘ te gözlem başlıklı köşesinde 1991 yılının Kasım ayına kadar aralıksız olarak yazdı. 6 Kasım 1991 tarihinde İlhan Selçuk ve yaklaşık 80 Cumhuriyet çalışanı ile birlikte Cumhuriyet Vakfının yayım politikasını protesto ederek, gazeteden ayrıldı. Bir süre işsiz kaldıktan sonra, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yönetim değişikliği üzerine tekrar 7 Mayıs 1992’de Cumhuriyet’e döndü.
SAKINCALI PİYADE ERİ
Mumcu askerliğini üniversite mezunu olduğundan Yedek Subay olarak yapması gerekmesine rağmen, fikir suçlusu damgasını yediğinden, 1972-74 yılları arasında Ağrı’nın Patnos ilçesinde, resmi tanımıyla “sakıncalı piyade eri” olarak yaptı.
Mumcu askerlik anılarını ‚‚Sakıncalı Piyade‘‘ eserinde kaleme aldı ve sahnelenerek büyük beğeni kazandı.
UĞUR MUMCU NEDEN KATLEDİLDİ!
Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te Ankara’da Karlı Sokak’taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi; böylece Türkiye bir aydınını daha kaybetti. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanların hiçbir delil bulamadığı, patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin ise süpürgeyle süpürüldüğü iddia edilmiştir.
Suikastı; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi.[ Suikastın arkasında Mossad’ın ve kontrgerillanın olduğu da iddia edilmiştir. Ayrıca ağabeyi Ceyhan Mumcu kendi yaptığı araştırmada ölümüne yakın bir süre içerisinde Mossad ve Barzani ilişkisi ortaya çıkınca İsrail büyükelçisinin ısrarla kardeşi Mumcu’yla bire bir olarak görüşmek istediği, ancak Uğur’un tek görüşmeyi kabul etmemesine rağmen görüşmenin yapıldığını belirtmiştir.
Eserlerinden bazıları
- Sakıncalı Piyade
- Rabıta
- Aybar İle Söyleşi
- 12 Eylül Adaleti
- 40’ların Cadı Kazanı
- Bu Düzen Böyle mi Gidecek!
Değerli Aydın Uğur Mumcu, uğrunda hayatını feda ettiğin demokratik, tam bağımsız Türkiye’yi kuruyamadığımız için senden özür diliyor ve ölüm yıldönümünde senin bize miras bıraktığın İnsanlık Abidesinin önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz ve katillerini de lanetliyoruz.
Esenlikler diler, saygı sunarım.
Tufan BOZDOĞAN