Başbakan Binali Yıldırım MHP’ ye bakanlık verilebilir dedi.
Bunun adı resmen rüşvettir.
Dün A bugün B, kahrolsun başkanlık sistemi diyen şaşırmış, tıbbi vaka Bahçeli ise bu duruma,
“Biz kimseyle pazarlık yapmadık” diyor.
Kim inanır Bahçeliye acaba?
Türkiye’ye, partisine verdiği zararının bir gerekçesi olmalıdır mutlaka.
Şunu unutmasın, tarih onu asla affetmeyecektir…
***
Şeriatın adım sesleri…
Duyduk duymadık demeyin 9 yaşındaki kızıyla birlikte seyahat etmek isteyen babaya kızı ile aynı yerde oturmak yasakmış.
Kocaeli Gebze Hızlı Tren İstasyonu’nda Ankara’dan 9 yaşındaki kızını alıp İstanbul’a getirmek için bilet almak isteyen Fatih Tuna Erciyas’a gişedeki bilet satış görevlisi “Bayan erkeğin yanına oturamaz”
“İslam dini bunu kabul etmiyor” diyerek bilet vermemiş.
Uyan ey halkım uyan, bu daha başlangıç (!)
***
Günlerdir mecliste CHP’nin tüm itirazlarına rağmen, halktan gizlenerek hazırlanan yeni anayasa oylamaları Bahçeli’nin katkısıyla AKP’liler göstere göstere sandığa atıyorlar.
Şimdilik onlara göre durum iyi.
Neredeyse davul çalıp, halay çekecekler.
Yasama, yürütme ve yargı tek kişide olacak.
Dolayısı ile Kuvvetler ayrılığı diye bir şey kalmayacak.
Yargıda tek söz sahibi cumhurbaşkanı olacak.
Çünkü yargı üyelerinin çoğunluğunu cumhurbaşkanı belirleyecek.
Cumhurbaşkanı meclisi feshedebilecek
Böylece meclis denetimini kaybedecek.
Bundan böyle milletvekilleri belki de partiler de olmayacaklar veya etkisizdirilecekler.
Bakanlar kurulu anayasadan çıkarılacak, onları da birer memur gibi cumhurbaşkanı atayacak.
Velhasıl uzatmayayım Türkiye Cumhuriyeti Devleti tek adamın keyfine tahsis edilecek.
Oh ne ala değil mi?
Sonra neler olacak kestirebiliriz.
İslam dini kabul etmiyor diye tüm kadınlar tesettüre büründürülecekler.
Genç bir kız ile erkek arkadaşı artık bir kafede veya pastanede birlikte oturamayacaklar.
Sokakta el ele dolaşamayacaklar.
Kısacası, Türkiye Humeyni zamanındaki İran’a dönecek.
İran Şahı Rıza Pehlevi’nin devrilmesinden sonra Paris’te olan Humeyni oradan fetvalar veriyor,
Özgürlükten demokrasiden, kadınlara eşit haklarından bahsediyor, giyim kuşam serbest olacak diyordu.
Sonra ne oldu?
İktidarını ilan eder etmez şeriata dönüverdi.
Rejimin muhaliflerine yönelik kanlı saldırılarına toplumsal tepki ve eylemliliği sindirmek için idamlar başlatıldı.
Şeriat yasalarının anayasa olarak kabul edildiği bir ülke olan Suudi Arabistan’a bakalım.
Kralın yetkileri aynen bizdeki yeni anayasaya monte edilmiş gibidir.
Orada da bakanlar kurulunu kral atar ve kararlarını isterse veto eder.
Yönetimle ilgili kararları Suudi ailesi verir.
Şeriatın katı kurallarından Recim yasaları uygulanır.
AKP li kadınlar ve seçmenler iyi düşünmelidirler.
Ya çağı yakalamış, ufku açık aydınlık Atatürk Cumhuriyeti,
Ya da tek adamlı hanedan diktatörlüğü…
TünaySüer
20 Ocak 2017
Bir yanıt yazın