1.. Armenpress.com, Fransız Senatosu’ nda Ermeni <sözde> soykırımının tanınması sürecinde Türk toplumu ile ilgili hususların müzakere edileceğini bildiriyor. Fransız – Ermenistan Dostluk Gurubu Fransız Senatosunda “Ermeni <sözde> soykırımının tanınması sürecinde Türk toplumunun ilişkisi” başlığı ile bir konferans organize edecek. Bu konferansa önemli politik bilimci, köşe yazarı Cengiz Aktar, İnsan Hakları eylemcisi Ayşe Günaysu, Ekonomist Ahmet İnsel ve Türk Parlamentosu Ermeni üyesi Garo Paylan katılacak. Not: Bu ve benzeri pek çok bilim insanımızı Ermenilere nasıl kaptırdığımız konusunda bir öz eleştiri yapmalıyız. Bence FEYM Gurubu için bir çalışma konusu daha, o.t.)
http://www.armenpress.am/…/french-senate-to-debate-on-issue…
2. Vestnikkavkaza.net, Türkiye’ nin Ermenistan ile sınırlarında bir duvar inşa edeceğini bildiriyor. Habere göre ; Star’ ın haberine göre Türk Milli Savunma Ve Maliye Bakanları Ermenistan sınırında bir duvar inşası önerisini müzakere ediyorlar. Duvarın 3 metre yüksekliğinde olacağı, Ardahan, Kars ve Iğdır illeri sınırlarında gerçekleştirilecek. Suriye sınırında devam eden 900 km.lik duvar inşaatı Şubat sonunda bitirilecek.
http://vestnikkavkaza.net/…/Turkey-intends-to-build-walls-o…
3. Vestnikkavkaza.net’ te yer alan haber başlığı : “ Çavuşoğlu: Türkiye’ nin Kafkasya ile özel ilişkisi vardır.” Habere göre , Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ankara’ daki 9 uncu Büyükelçiler konferansında Türkiye’ nin Azerbaycan’ ın toprak bütünlüğünü desteklediğini ve daima destekleyeceğini, Türkiye’ nin Kafkasya bölgesine karşı özel bağları olduğunu, hedeflerinin Kafkasya’ da istikrar ve gelişme sağlanması olduğunu bildirdi.”
http://vestnikkavkaza.net/…/Cavusoglu-Turkey-has-special-ti…
4. Massispost.com, Ermenistan’ ın sınır birliklerini yüksek teknoloji ürünleri ile teçhiz ettiğini bildiriyor. Habere göre, Savunma Bakanı Vigen Sargsian söz konusu işlemin devamlı bir süreç olduğunu, ileri hatlar ne kadar ne kadar çok teçhiz edilirse, sınırdan sızmalar da o nisbette az olur dedi. Devamla, sınırda durumun epey sakin olduğunu, ancak, ateş kes ihlalleri olmadığı anlamına gelmez dedi.
https://massispost.com/…/armenian-military-equipping-borde…/
5. Massispost.com’ da yer alan haberin başlığı : “ Ermeni <sözde> soykırımını durdurmak isteyen Nuncio’ nun hikayesi.” Haberin Özeti : “Valentina Karakhanian, Vatikan gizli arşivlerinde <sözde> soykırımla ilgili belgeleri araştıran iki araştırmacıdan birisidir. Sonuçta, o zamanki Papa Benedict XV’ in apostolik delegasyonunun bilgilerine göre giderek <sözde> trajedi konusunda bilgi sahibi olduğu ve durdurmak için çalıştığı ortaya çıktı. Valentina Vartuhi Karakhanian, belgeleri <sözde> katliamları açıklayacak şekilde organize ettiklerini, kahramanların Ermeniler, Papazlar, Büyükelçiler olduklarını, bu kişilerin 20 nci yüz yılın ilk <sözde> soykırımının şahitleri olduklarını söylüyor.
https://massispost.com/…/story-nuncio-tried-stop-armenian-…/
6. Panarmenian.net, Azerbaycan’ ın savunma tesisleri inşa etmek üzere Gürcistan’ dan toprak ele geçirdiğini bidiriyor. Habere göre, Azerbaycan, Ermenistan – Gürcistan – Azerbaycan sınırlarının kesiştiği yerde 6,5 km. uzunluğunda, 800 – 1.000 hektarlık Gürcistan’ a ait topraklarda savunma tesisleri ve mevziler inşa eiyor. Ermeni politika bilim adamı Samvel Meliksetyan yaptığı araştırmaların sonucunu açıkladı. Haberde, Meliksetyan’ ın çalışmaları ile ilgili bazı haritalara da yer verilmiş.
7. Armenpress.com, Arjantin eski Başkanı Nestor Kirchner’ in onayladığı Ermeni <sözde> soykırımı 10 uncu yılına girdi. Arjantin bu tanıma Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri ile kabul edildi. Kabul edilen yasa, aynı zamanda 2015 yılında Eğitim Bakanlığının “ Ermeni <sözde> soykırımı: Sorular, cevaplar ve eğitim için öneriler” başlıklı bir ders kitabının basılmasına da temel teşkil etti.
http://www.armenpress.am/…/law-on-recognizing-armenian-geno…
8. Armenianweekly.com, Ermenistan’ ın doğal gazı Türkmenistan’ dan temin etmeyi düşündüğünü bildiriyor. Habere göre ; Ermenistan Başbakanı Karen Karapetyan, İran ve Türkmenistan Büyükelçileri ile Erivan’ da görüştü. Görüşmenin amacı ekonomik ilişkileri kuvvetlendirmek ve üç tataflı bir işbirliği yaratmak…. Türkmenistan 1990’ lı yıllarda Ermenistan’ ın en önemli doğal gazı tedarikçisi idi. Ermenistan Gazprom’ la anlaşınca durum değişti. Ermenistan halen doğal gaz ihtiyacının % 80’ ini Gazprom’ dan , kalan ihtiyacını İran’ dan karşılamaktadır.
http://armenianweekly.com/…/armenia-looks-to-supply-gas-fr…/
9. AVİM Bülteni’ nde yer alan Kehmet Oğuzhan Tulun’ un yazısının başlığı : “Soykırım ve Almanya” Yazıdan bazı alıntılar : “ 1915 Olaylarıyla ilgili soykırım anlatısı söz konusu olduğunda sıklıkla kullanılan birkaç basmakalıp söylem mevcuttur. Bu basmakalıp söylemlerden birisi esası itibariyle şu şekildedir: “Türkler geçmişte 1915 yılında Ermenilere karşı soykırım uygulamıştır. Bu, 20’inci yüzyılın ilk soykırımıdır. Türklerin soykırımla ilgili bu davranışı, Nazi Almayasının Holokost sırasında Yahudilere yaptıkları için tam bir örnek oluşturmuştur.” 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren Almanya’daki ve diğer ülkelerdeki “soykırım araştırmacıları” sıklıkla benzer söylemleri dile getirmişlerdir…….Almanya ülke olarak uzun zamandan beri 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren anlatıyı ve bu anlatıyı benimseyen çeşitli grupları destekleyenler arasında ön sıralarda yer almaktadır. Avrupa’da yükselen İslamofobi ve Alman toplumunda mevcut güçlü Türkiye karşıtlığı Almanya’nın soykırım söylemine olan desteğini günümüzde daha da artırmaktadır. …Ancak Almanya’nın Namibya’ya karşı davranışı ve Alman sömürge idaresinin Namibya’nın yerli Herero ve Nama kabilelerine 1904-1908 yıllarında yaptıkları ile ilgili uzlaşma çabalarındaki tutumu, Almanya’nın soykırıma dair tartışmalarda ne kadar ikiyüzlü bir davranış içinde olduğunu ortaya koymaktadır.
Günümüzde Namibya’da yaşayan Herero ve Nama kabileleri, söz konusu tarihlerde yaşadıkları toprakları idare eden Alman sömürge idaresine karşı isyan etmişlerdir. Alman sömürge yönetimi bu isyanı bastırmak için sistematik bir yok etme politikası izlemiştir. Herero ve Nama kabilelerine karşı uygulanan yok etme politikasının çok somut kanıtları olması nedeniyle ve Namibya halkının bu konuya çok ısrarlı biçimde takip etmesi nedeniyle Almanya 1904-1908 arasında vuku bulanların bugünkü soykırım tanımlamasıyla uyuştuğunu belirtmek hususunda kendini artık baskı altında hissetmeye başlamıştır. Almanya halen “Almanya-Namibya tarihinden dolayı hissettiği özel sorumluluğu nedeniyle” Namibya’ya en fazla yardım yapan ülkedir. …….Alman hükümeti şu anda Namibya hükümeti ile Almanya’nın “Namibya’yı tazmin etmesi ve Namibiya’dan özür dilemesi” için müzakerelerde bulunmaktadır. Ancak Almanya Namibya ile müzakereler yürütürken Herero ve Nama kabilelerini müzakerelerden dışlamaya çalışmakta, bu kabilelerle doğrudan müzakereye girmeyi ve kabilelere tazminat ödemeyi reddetmekte, bunun yerine Namibya’ya ülke bazında kalkınma yardımı yapmaya gayret sarf etmektedir. Bu konudaki haberlerde Alman yetkililerin, “Tazminat ödemenin 1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi çerçevesinde suçu kabul etmek anlamına geleceğini …”, “Sözleşmenin geçmiş soykırımlara geriye dönük olarak uygulanamayacağını” ve Herero ve Nama kabilelileri ile doğrudan müzakerede bulunmanın tazminat ödeme kapsamına gireceğini ifade ettikleri kaydedilmektedir. ( Not: Teyide muhtaç, aklımda kalan bir habere göre, Namibya’ nın Herero ve Nama kabileleri ABD’ de tazminat davası açmışlar, o.t.)
http://avim.org.tr/tr/Analiz/SOYKIRIM-VE-ALMANYA…
10. . AVİM Bülteni’ nde Trend Haber Ajansı ‘ na atfen yer alan habere göre, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’ in Bakanlar Kurulu toplantısında ‘ yurtdışından yardım olmazsa Ermenistan karşımızda 1 hafta duramaz’ dediği bildiriliyor……Nisan ayı çatışmalarının Azerbaycan’ın tekrar gücünü sergilediği parlak zafer olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, bunun Azerbaycan’ın hiçbir zaman topraklarının işgalini kabullenmeyeceğini bir daha gösterdiğini bildirdi.
http://avim.org.tr/…/AZERBAYCAN-CUMHURBASKANI-YURTDISINDAN-…
11. Agos Gazetesinde Zakarya Mildanoğlu’ nun “Hanların ‘Arayan’, ‘Aranan’ ve ‘Bulunanları’
Başlıklı yazısı yer alıyor. Yazıdan bazı alıntılar : “…. 1915 <sözde> Soykırımın hemen ertesinde, öncelikle yurt dışı gazete ve dergilerde, ardından ancak 1918’den itibaren de yurt içinde Ermenice gazetelerde yer almaya başlayan ve uzun süre devam eden duyuruların, değişmeyen ana başlığı. Duyuruları okumaya başladığınızda ise karşınıza ikinci kelime olarak (Arıyor), binde bir de olsa üçüncü kelime olarak (Bulunan) kelimesi çıkar.….. (yerli ve yabancı) birçok gazete sanki sözleşmiş gibi yıllarca bu üç kelimeyi kullandı. Bu başlıklar altınca binlerce duyuru yayınlandı, zaman zaman aynı duyuru arka arkaya birkaç gün, bazıları da aylar boyunca devam etti. Hiçbir gazete bu duyurular için ücret almadı. Amaç; kişiler, kurumlar ve özellikle de bu duyurular aracılığıyla 1915 kurbanlarının yakınları arasında dayanışma ve bilgi alışverişini sağlamak, kaybolmuşları birbirine kavuşturmaktı……”
http://www.agos.com.tr/…/hanlarin-arayan-aranan-ve-bulunanl…