1.. Breitbart.com’ da yer alan haberin başlığı : “ Samantha Power, yarım milyon Arap’ ın öldüğünü gördü ve İsrail’ i ağır biçimde eleştirdi.” Haberin Özeti : “ BM’ deki ABD Büyükelçisi Samantha Power’ a üç kağıtçı denilebilir. Bitmek bilmeyen Suriye iç savaşı boyunca ülke yanarken vaktini boşa harcadı. Şimdi görevinin bitişine bir adım kala, bir zamanlar soykırım karşıtı aktivist olarak kazandığı ün bozulmuşken İsrail’ e diş geçirmeye karar verdi. İsrail karşıtı BM kararı Barack Obama, John Kerry, Susan Rice ve Power tarafından hazırlandı….İşin sarsıcı tarafı, ABD dış politikasının en üst ekibi Halep yanarken bu önergeyi ortaya attı… Yıllardır Orta Doğu genelinde, özel olarak Suriye’ de devam eden IŞİD’ in Yezidi ve Hristiyanları, Suriye’ de Şii Müslümanların Alevilerle birleşerek Sünni’ leri hedef alan soykırımını düşünün, …. Bu durum, etnik gurubun yok edilmesi şeklindeki klasik soykırım tanımına uymaktadır. Soykırım, Aralık 2016 ayında zirve yaptı. Obama yönetimi 500.000 Arap öldürülürken parmağını kıpırdatmadı. Halep günlük haber gündeminde, sivillerin bombalanması sayısız insan zayiatına neden oluyor….Büyük soykırım aktivisti Samanta Power Halep ve halkı ağır hasar ve zayiat verirken ne yapıyordu? Suriye nedeniyle çoktan istifa etmeliydi. Halep’ i ihmal ederek İsrail devletini kınamayı tercih etti…. Artık Samantha Power insan haklarından bahsetse ciddi kişiler onu dinlemeyeceklerdir…..”
http://www.breitbart.com/…/samantha-power-barack-obama-un-…/
2. Azernews.az ‘ de yer alan haberin başlığı : “ Israil Savunma Bakanı Lieberman : Azerbaycan bizim stratejik ortağımız, dostumuz ve gerçek hoşgörü örneği.” Haberin Özeti : “Bakan, Knesset çıkışında basın mensuplarına geçen hafta verdiği bilgide başlıktaki sözlerini açıkladı. Bakan , ayrıca ilave olarak şunları söyledi : ‘ Azerbaycan’ ın yerel Musevi toplumu sosyal, politik ve kültürel etkinliklere aktif biçimde katılmakta ve devleti devamlı gözetmektedir. Musevi toplumu, Azerbaycan’ da anti Semitizm olmadığını, orada asırlardır dostluk ve kardeşlik içerisinde yaşamakta olduklarını söylemektedir. Bu demektir ki, Azerbaycan dünyadaki pek çok ülkeye çok kültürlülük ve tolerans açısından örnektir. Dağlık Karabağ konusunda devamlı olarak Azerbaycan’ ın toprak bütünlüğünü ve sınırlarının ihlal edilemeyeceğini savunduk…..İsrail, Ermenilerin iddialarını tanımıyor. Ermeniler dahil, 1915’ te büyük bir kırım olduğunu biliyoruz , ancak, sözde Ermeni soykırımını tanımıyoruz, münferit İsrail politikacıları İsrail Devletinin resmi görüşünü yansıtmıyorlar…..”
3. AVİM Bülteni, Trend’ e atfen “Dışişlerinden Fransa’ya “Ermeni soykırımı” tepkisi” başlıklı haberi veriyor. Haber özetle şöyle : “ Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu, ……Fransa Parlamentosu’nda kabul edilen, ’soykırımı inkar suçunun’ kapsamının genişletilmesine yönelik yasa değişikliğinin, Bakanlık tarafından daha önce konuyla ilgili yapılan açıklamalarda da işaret edildiği üzere, ifade özgürlüğünün hukuka aykırı şekilde sınırlanması riskini doğurabileceğini belirterek; “Ayrıca, çok sayıda Fransız parlamenter ve hukukçu, söz konusu düzenlemenin, Fransız ceza mevzuatına yenilik getirmemesi ve ceza hukukuyla bağdaşmayan muğlak unsurlar içermesi nedeniyle yasa tekniğiyle de bağdaşmadığı görüşündedir. Nitekim, Fransız Parlamentosu’nda yapılan oylamalarda önemli sayıda parlamenterin düzenleme aleyhinde oy kullanması ve düzenlemenin az bir oy farkıyla kabul edilmesi, konu hakkında bir mutabakatın bulunmadığını göstermektedir.’ açıklamasında bulundu.”
http://avim.org.tr/…/DISISLERINDEN-FRANSA-YA-ERMENI-SOYKIRI…
4. AVİM Bülteni, Amerika’nın Sesi’ ne atfen “Fransız parlamentosu İnkar Yasası’ nı yeniden onayladığını” bildiriyor. Haber özetle şöyle : “ Fransız Parlamentosu, 2005 yılından bu yana yılan hikayesine dönen, bir kez Fransız Anayasa Konseyi’nden, bir kez de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden geri dönen maddeyi farklı bir formülle onayladı. “Eşitlik ve Yurttaşlık Yasası’na” eklenen 38’inci madde ile, Fransa’da yasayla kabul edilen tüm soykırımların inkarı 1 yıla kadar hapis, 45 bin Euro’ya kadar da para cezasıyla” cezalandırılacak. Fransız Ulusal Meclisi ve Senatosu’nda kabul edildikten sonra, yasa üzerinde yapılan değişikliklerin yeniden ve son bir kez görüşülmesi için Ulusal Meclis’e gelen “Eşitlik ve Yurttaşlık Yasası” dün gece tamamlanan görüşmelerin ardından kabul edildi……..Yahudi soykırımı ile 1915 trajedisini kıyaslayan Didier Maus, “Yahudi soykırımını inkar Fransa’da cezalandırılıyor. Çünkü hukuki makamlar bu suçun uluslar arası mahkemelerce soykırım olarak tanımlandığını ve soykırımın bir bölümünün Fransa topraklarında işlendiğini onaylamıştır. 1915 ile ilgili bu iki unsur da yok. Burada tartışılan 1915’te yaşananların soykırım olup olmadığı değildir. Ama burada araştırmacıların tarihçilerin işini yapabilmesi, politik tutkuların demokrasinin, akademik araştırmaların, iletişim ve ifade özgürlüğünün önüne geçmemesidir. Umut ederiz ki, Anayasa Konseyi, daha önce de güçlü bir şekilde açıkladığı gibi, buna karşı çıkar: İnsan hakları bölünemez” diye konuştu.”
http://avim.org.tr/…/FRANSIZ-PARLAMENTOSU-INKAR-YASASI-NI-Y…
5. AVİM Bülteni, News.am’ e atfen verdiği haberin başlığı : “ Hollande: Karabağ sorununun çözümü meselesinde şahsi sorumluluğum var.” Haberde, Hollande’ ın bu beyanının Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in doğum gününü kutlayan Fransa cumhurbaşkanı François Hollande’ın mesajıyla geldiği belirtiliyor. Hollande’ ın mesajı şöyle : ʺ Fransa ve şahsen kendimin, Karabağ sorununa müzakereler yoluyla kalıcı çözüm bulunması meselesinde, yükümlülük sahibi olduğumuz hususunu Sizin dikkatinize sunarım. ʺ
http://avim.org.tr/…/HOLLANDE-KARABAG-SORUNUNUN-COZUMU-MESE…
6. Agos Gazetesinde yer alan haberin başlığı : “ HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk gözaltına alındı.” Haber özetle şöyle : “….Tuğluk’un Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunduğu ve Ankara’da gözaltına alındığı belirtildi. HDP, gözaltı haberini Twitter hesabından duyurdu. Tutuklu vekil sayısı 12 oldu…..”
http://www.agos.com.tr/…/17326/aysel-tugluk-gozaltina-alindi
7. Agos Gazetesinde yer alan yazının başlığı : “ Türkiye Ermenileri için 1915’teki soykırım sonrasında hafıza-kırım ile devam etti.” Oldukça uzun yazıdan bazı alıntılar ; “ Türkiye’de Üç Nesilde Ermeni Olmak’ başlıklı doktora çalışmasının yazarı Nazlı Temir Beyleryan ‘Türkiye’deki Ermenilerin 1915 sonrasındaki demografik hareketleri incelendiğinde, yaşanmış olan <sözde> kırımın başta ‘hafıza-kırım’(mémoricide) olduğu gerçekliğine varıyoruz’ diyor… Son yıllarda sadece 1915 Ermeni <sözde> Soykırımı değil, aynı zamanda 1915’teki büyük yıkımdan günümüze kadar hayatta kalmış bir avuç Ermeni cemaatinin <sözde> soykırım-sonrası deneyimlerine de odaklanan çalışmalar artıyor. Bu çalışmalar sadece klasik tarihçilik yaklaşımı üzerinden değil aynı zamanda sözü hafızayı, gündelik yaşam deneyimlerini da esas alarak <sözde> soykırım-sonrası süreci ele alan bir yaklaşımı benimsiyorlar. Lerna Ekmekçioğlu, Talin Suciyan ve Hakem Al-Rustom bu konuda Türkiye sahası için akla gelen ilk isimler. Bu sahaya güncel ve son derece yenilikçi bir katkıyı da Paris EHESS’de ‘Ermenilerin Toplumsal Hafizasının Unutturma Politikasıyla Olan İmtihanı: Türkiye’de Üç Nesilde Ermeni Olmak’ başlıklı doktora çalışmasıyla Nazlı Temir Beyleryan yaptı. Kendisi de aile kökleri Anadolu’ya ve <sözde> soykırım sonrasında İstanbul’a uzanan bir Ermeni olan Nazlı, uzun soluklu bir saha araştırmasına dayanan bu çalışmada ‘kolektif hafıza’, ‘unutma’, hatırlama ve yas kavramları etrafında geliştiriyor anlama çerçevesini……”
http://www.agos.com.tr/…/turkiye-ermenileri-icin-1915teki-s…