Örgüte katılması için ikna edildi.
İstihbarat yoktu.
Dağa çıkmak için yola koyuldu.
İstihbarat yoktu.
Kamplarda silah-bomba eğitimi aldı
İstihbarat yoktu.
Ölümsüzler Taburu’na katılıp canlı bomba olmayı kabul etti.
İstihbarat yoktu.
Kobane’de canlı bomba olma eğitimi aldı.
İstihbarat yoktu.
Eylem vaktinin yaklaştığı bildirildi. Video önünde son sözleri kaydedildi.
İstihbarat yoktu.
Suriye sınırından Türkiye’ye girdi.
İstihbarat yoktu.
Örgütle irtibata geçti.
İstihbarat yoktu.
Kalacağı güvenli bir yer bulundu.
İstihbarat yoktu.
Saklandığı yerde eylem gününü beklemeye başladı.
İstihbarat yoktu.
Birileri Şanlıurfa’dan kapalı kasa beyaz renkli hafif küçük ticari araç çaldı.
İstihbarat yoktu.
Çalınan araca Kırıkkale’deki bir aracın aynısı “ikiz “plaka taktılar.
İstihbarat yoktu.
Çalınan araç birilerine teslim edildi.
İstihbarat yoktu.
Birileri, hangi ülkenin olduğu belli olmayan ordu envanterinden yanma hızı yüksek TNT RDX patlayıcıları çaldı.
İstihbarat yoktu.
Çalınan patlayıcılar Türkiye’ye sokuldu.
İstihbarat yoktu.
Birileri, bilinmeyen bir yerde çalınan patlayıcıları, çalınan araca koyup hassas düzeneği hazırladı.
İstihbarat yoktu.
Birileri, canlı bombaya “Mehmet Oluk” adına düzenlenmiş sahte kimlik ve ehliyet hazırlayıp teslim etti.
İstihbarat yoktu.
Birileri canlı bombaya para verdi.
İstihbarat yoktu.
Bitmedi…
O ANDAN İTİBAREN
Birileri, Kayseri bilgisini örgüte sızdırdı.
İstihbarat yoktu.
Birileri, eylemin nerede yapılacağına karar verdi: Kayseri Hava İndirme Tugayı.
İstihbarat yoktu.
Gelen bilgiye göre, eylem; cumartesi sabahı askerler çarşı iznine çıkarken yapılacaktı.
İstihbarat yoktu.
Eyleme artık saatler kalmıştı.
İstihbarat yoktu.
Bomba yüklü araç canlı bombaya teslim edildi.
İstihbarat yoktu.
Canlı bomba, sahte plakalı çalıntı araçla yola çıktı.
İstihbarat yoktu.
Canlı bomba, iller ve ilçelerdeki MOBESE kayıtlarını tek tek geçip hiç durdurulmadan 500 km yol yaptı.
İstihbarat yoktu.
Canlı bomba, gece 00.30’da Kayseri’ye girdi.
İstihbarat yoktu.
Canlı bomba araca mazot ve kendine yiyecek aldı.
İstihbarat yoktu.
Canlı bomba, güneş daha doğmadan Türkiye’nin tek hava indirme birliği, 1. Komando Tugayı/ Kayseri Hava İndirme Tugayı önüne kadar geldi.
İstihbarat yoktu.
Nöbetçi askerler, canlı bombaya “kimi bekliyorsun” diye sordu. “Akrabamı alacağım” dedi. Şüphelenmediler.
İstihbarat yoktu.
Çarşı iznine çıkan askerler neşeyle halk otobüsüne bindi. Canlı bomba otobüsü takip etmeye başladı.
İstihbarat yoktu.
Askerleri toplu taşımalarda koruma olurdu. Yoktu.
İstihbarat yoktu.
Askerleri taşıyan halk otobüsü bir yolcuyu indirmek için durakta durdu. Canlı bomba, halk otobüsüne yaklaşıp aracı patlattı. Ortalık savaş alanına döndü. Yine gencecik çocuklarımız şehit oldu.
Ve o saniyeden itibaren… İstihbarat harekete geçti!
ZAFİYET YOK
Amacım… Ülke güvenliği için canını vermeye hazır istihbaratçıların moralini bozmak değil.
Ama ortada kurumsal bir sorun var!
Son dönemde katliamlar ardından şunu ne çok duyuyoruz:
İstihbarat zafiyeti var! Yanlış.
İstihbarat olmayınca istihbarat zafiyeti olur mu?
Sorun işte burada; kurumlar bu hale nasıl getirildi?
Üç sebepten ötürü…
1) İktidar, açılım sürecinde, silah bırakacağından emin olduğu PKK’ya “dokunulmazlık zırhı” verdi. İstihbarat kurumları görevini ihmal etmeye başladı.
2) FETÖ, MİT’i/itibarıyla devleti ele geçirmek için, “Kimi MİT görevlileri PKK ile işbirliği yapıyor” kumpası için PKK içindeki MİT ajanlarını deşifre etti.
3) FETÖ, emniyet istihbaratını tamamen kendi örgütsel amacı için kullanmaya başladı.
Sonuç: Bu üçünü topladığımızda kim sorumlu çıkıyor: Yasalara aykırı olarak PKK ve FETÖ’ye iltimas/ayrıcalık sağlayan AKP iktidarı!
Hep yazdım:
Her politikacı devlet adamı değildir! AKP, devleti; “belediyecilik zihniyetiyle yönetti/yönetiyor!” İstihbaratın önemini kavrayamıyor. Baksanıza…
Hâlâ…
İçişleri Bakanlığı’ndaki emniyet istihbaratına hangi tarikat hakim olacak bunun çatışması yaşanıyor.
Hâlâ…
MİT kadrolarına yetersiz akrabalarını dolduruyorlar.
Evet, çok mu zor istihbarat toplamak? Değil, hiç değil…
Yeter ki istihbarat kurumlarını nitelikli kadrolara emanet etmesini bileceksiniz.
Bu kurumlara/kadrolara politika-mezhep sokmayacaksınız; dürüst, nesnel ve tarafsız olmasını sağlayacaksınız.
Yapıyor musunuz; hayır!
Sun Tzu meşhur “Savaş Sanatı” eserinde “iplerin kutsal kullanımı” kavramından bahseder;
“İstihbarat ruh çağırmakla gelmez. Beş tür casus kullanılır. a) Yöresel casuslar b) İç casuslar c) Devşirme casuslar d) Hükümlü casuslar e) Hayatta kalan casuslar… Bu beş tür casusun hepsi bir arada kullanıldığında gizli istihbarat sistemini kimse ele geçiremez. Buna, ‘İplerin Kutsal Kullanımı’ denilir. Bu güç her hükümdarın en kıymetli kaynağıdır…”
BU ÇOCUKLAR O POLİTİKALAR YÜZÜNDEN ŞEHİT!
* Eğer 2002’de sıfırlanan PKK ayağa kaldırılmasaydı!
* Eğer Oslo ve Habur’da PKK’nın sırtı sıvazlanmasaydı!
* Eğer APO ile müzakere masasına oturulmasıydı!
* Eğer PKK ve FETÖ istiyor diye TSK’ya kahpelikler yapılmasaydı.
* Eğer Barzani ve Müslim ile PYD omuzlara alınmasaydı!
* Eğer Suriye Devleti ile Beşar Esad hasım ilan edilip ihvancılık yapılmasıydı.
Ne Dolmabahçe ne Kayseri ne de diğer katliamlar olurdu.
Erkut Ersoy
İstihbarat Uzmanı
Bir yanıt yazın