Kim dost kim düşman bugünlerde bunları ayırmakta gerçekten güçlük çekiyoruz. “Dost ve müttefik” dediklerimiz bir bakıyoruz, bizi arkadan vurmaya çalışıyor. Bölgesel işbirliği yapmaya çalıştığımız ülkeler bir bakıyoruz konu kendi çıkarları öne çıkınca bize sırt çeviriyorlar. Kime inanacağız, kiminle sağlıklı işbirliği yapacağız,kiminle aynı yola çıkıp kaderi paylaşacağız bunlar koskoca soru olarak karşımızda duruyor.
Amerika, bizim “PKK’nın Suriye uzantısı” dediğimiz PYD/YPG unsurlarına silah başta olmak üzere her türlü desteği veriyor.
AB ülkeleri, kendilerine yönelik bir terör saldırısında hemen bir araya gelip, gövde gösterisi yapıyor, terörü lanetliyor, kınıyor ve müthiş bir dayanışma örneği sergiliyor.
En son Paris sladırılarında tüm dünya liderleri Paris’e gidip teröre karşı birlik ve bütünlük görüntüsü vermedi mi?
Şimdi dikkat:
PKK’nın son İstanbul sladırısında 44 can gitti. Bu kahpe saldırısı karşısında birçok ülkeden “Teröre karşı mücadelenizde yanınızdayız” mesajları geldi. Bu yeterli mi? Niye bir Paris sladırısı sonrası görüntü İstanbul’da da verilmedi? Niye dünya liderleri bir araya gelip, böylesine çok önemli ve büyük saldırı karşısında kolkola girmedi?
Amerika’dan, Rusya’dan, AB üyesi ülkelerden gelen “başsağlığı” dileklerini ve “yanınızdayız” mesajlarını da zaten samimi ve dürüst bulmuyoruz.
Siz bir yandan teröristlere ve teröre destek verin, öte yandan bu teröristlerin eylemleri karşısında “başsağlığı” ve “yanınızdayız” mesajları yayınlayın.
Suriye’de PYD/YPG unsurlarının bulunduğu Kobani’de eğitilen PKK militanları Türkiye’ye gelip eylem yapıyor. Bu eylemlerde kullanılan malzemeler de bir devlet envanterlerine ait çıkıyor. Biz, Amerika’ya “Burası terör yuvasıdır, bu teröristler kanlı eylemler yapıyor,işte belgeleri” dedikçe Amerika bunları ciddiye bile lamıyor.
Şimdi,aynı Amerika’nın böylesine hain saldırı karşıaındaki tutumunu, “yanınızdayız” mesajlarını ciddiye alabilir miyiz?
Gelelim Avrupa’ya:
Bugün birçok Avrupa ülkesi yıllardır PKK’lılara kuçak açtı,onların rahatça dolaşmasını, güçlenmesini sağladı. Televizyonlarından yayın yapmalarını bile engellemedi. Bugün birçok ülkenin silahı ve mühimmatının terör örgütlerinin elinde olması bile Batı’nın iki yüzlülüğüne örnektir. Türk halkının Batı’ya karşı nefret duyması, AB’yi istememesi, tepkilerini çoğaltması da bunlardan kaynaklanıyor.
Hangi Avrupa ülkesi PKK terörüne karşı net tavrını ortaya koydu? Bir tek örnek göstermek mümkün mü?
Şimdi kalkıp, Türkiye’de meydana gelen bir terör eyleminden sonra laf olsun diye üzüntü belirtmek, başsağlığı dilemek ve “Yanınızdayız” demek doğrusunu söylemek gerekirse bize inandırıcı gelmiyor.
Bölgesel işbirliği yaptığımız Rusya ve İran, dikkat edilecek olursa Suriye konusunda yanımızda gibi görünüyorlar. Bazı konularda işlerine geldiği için işbirliğine yanaşıyorlar. Ancak, olayların akışına baktığımız zaman ne Rusya’nın ne İran’ın hiçbir inandırıcılığının olmadığını görüyoruz.
Irak ile neredeyse boğaz boğazayız. Suriye ile olan ilişkilerimizde hangi noktalara geldiğimiz ortada. Ökuzey Irak’taki Peşmergebaşı Barzani bile bize karşı oyun içinde oyun oynuyor. Onların derdi de bir an önce Bağımsız bir Kürt Devleti’nin kurulması yolunda atılacak adımlarda. Bunu da fırsat buldukça seslendiriyorlar.
Yazımızın başına dönelim:
Bakıyoruz, etrafımızda güvenebileceğimiz, yola çıkabileceğimiz, “dost” diyebileceğimiz bir tek ülke yok. Etrafımız da çevrilmiş ve iyice daralmış durumdayayız.
Körfez ülkeler, diğer İslam ülkeleri kendi keyiflerindeler. Bizim ortaya koyduğumuz insancıl çabalarda bile yanımızda birini göremiyoruz.
Bakınız, bugün Halep’ten de siviller nakldeiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Gerekirse gelenlerin hepsini kucaklarız” diyor. Ama, bir Arap ülkesi de ortaya çıkıp “Onlan bizim de kardeşimizdir. Onların yeri bizim yanımızdadır” diyebiliyor mu?
Daha önce Suriye’den 3 milyon sığınmacı geldiğinde de hangi Arap ülkesi bu konuda kapıları açtı, bize yardımcı oldu?
İçeride PKK, IŞİD, PYD ve diğer bazı terör örgütlerinin eylemleri, dışarıda Suriye ve Irak’taki gelişmeler bizi daha da sıkıntıya sokuyor.
Teröre karşı “topyekün mücadele” adı altında bir araya gelen müttefikler,söz konusu Türkiye olunca köşelerine çekiliyor. Terör kendilerine dokununca ayağa kalkıyorlar. Kendileri dışındaki eylemler karşısında suskunları oynuyorlar.
Hep söylüyoruz, zaman zaman da gündeme getiriyoruz. Bütün bu olaylar,gelişmeler bir kez daha şu gerçeği önümüze koyuyor:
Türk’e Türk’ten başka dost yoktur.
İşte bugün karşı karşıya kaldığımız gerçek tablo budur.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın