Kimdir bu Devlet Büyükleri?
Jandarma Başçavuşu, Mahalle Polisi, Kaymakam, Vali, Milletvekili, Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı hepsi Devlet Büyüğü mü?
İyi de bunlar Devlet Büyüğü ise, Devletimizin Ortancaları kim, Devletimizin Küçükleri kim?
Bu makamlardan birisine oturan kişi, oturuncaya kadar küçücük ise, oturunca aniden büyük mü oluyor?
Bunlar Devlet Büyüğü ise, Devletin gerçek sahibi olan Türk Milleti ne oluyor?
Türk Milleti mi büyük, yoksa Devlet Büyükleri mi büyük?
Birkaç örnek verelim;
-VALİ;
Bu Vali, hemşerisi bir Bakan’ın ihale bağlayıp komisyon alırken Polis kamerasına yakalanan Kayınçosunu kurtarmak için, Savcı’ya-Emniyet Müdürüne baskı kurar ve adaleti engellerse, kendisine “Devlet Büyüğü mü” diyeceğiz?
Bu Vali’ye vatandaşın biri “Devleti soyanı koruyan adam” dese, o vatandaş “Devlet Büyüklerine Hakaret” mi etmiş olacak?
-MİLLETVEKİLİ;
Bu Milletvekili televizyon canlı yayınında “Askeri Vesayeti yok etmek için biz (AKP)- FETÖ- Amerika ve PKK iş birliği yaptık” derse, ona karşı susulacak mı?
Vatandaşın biri bu Milletvekili için “Sen hainsin” derse, Devlet Büyüklerine hakaret etmiş mi olacak?
-BAKAN;
Adam Bakanlık makamına kadar ulaşmış. Hizmet edeceğine, devleti dolandıran hırsızlara erketeci olursa, çikolata kutularında, elbise torbalarında avanta alırsa bu rezillikleri görmezden mi geleceğiz?
Vatandaşın biri bu Bakan için “Utanmadın mı devleti soymaya şerefsiz” dese, Devlet Büyüklerine hakaret etmiş mi olacak?
BAŞBAKAN;
Bir Başbakan düşünün ki, hep maaşlı olarak çalışmış yani ancak hayatını sürdürecek kadar bir geliri var.
Birkaç yıl içinde bu Başbakan’ın oğlu yüz milyonlarca dolarlık bir gemi filosuna sahip oluyor ve oğlan kumarhanelerden çıkmıyor!
Vatandaşın biri “Arkadaş, nereden buldun bu paraları, çaldın mı” diye sorunca Devlet Büyüklerine hakaret mi etmiş olacak?
CUMHURBAŞKANI;
Bir Cumhurbaşkanı düşünün ki, menzili Cumhuriyet rejimini yıkıp yerine bir “Din Devleti” kurmak olan bir terör örgütü ile yıllarca iş birliği yapsın ve ülkeyi bir darbe ile karşılaştırsın. Bu Cumhurbaşkanı daha sonra, “bu örgütle menzilimiz birdir”, “Bu örgüte ne istedilerse verdim” diyebilsin.
Oğluyla yaptığı sıfırlama konuşmaları hala zihinlerde ve arşivlerde olan bu kişiye saygı duymak mümkün müdür? Vatandaşın biri, bunları söylese ve “Sen benim Cumhurbaşkanım olamazsın” dese Devlet Büyüklerine hakaret mi etmiş olacak?
Değerli Okurlar;
Herhangi bir makama gelmek, kimseyi BÜYÜK yapmaz!
“Devlet Büyüğü” sayılmak ve insanlardan saygı görmek için öncelikle
“Devlet Adamı” olmak gerekir.
Günlük siyasetçiler, kasaba kurnazı particiler, bitirimhanelerde yetişmiş kişiler, makamları ne olursa olsun saygı ve itibar görmezler.
Temel sınavdan çıkan oğluna sormuş;
“Sınav nasıl geçti Dursun’um?”
Dursun mırıldanmış;
“Sorular kolaydı babacığım.”
O zaman iyi geçmiştir kerata!
Dursun utangaç utangaç;
“Sorular kolaydı, ama cevaplar çok zordu be baba!”
Soru şu;
Hırsıza hırsız, haine hain, beceriksize beceriksiz demeyeceğiz de ne diyeceğiz?
Cevabı da siz verin gari! Kolaysa…
Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Aralık 2016
Rifat Serdaroğlu