Suriye’de 3. cephe mi?…

NECDET BULUZ

Suriye’nin El Bab yakınlarında İŞID ile mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir birliğin bombalanması ve 3 şehit vermemiz bölgede gerilim yarattı. Bilindiği gibi Türkiye terörle mücadelede sınır güvenliğinin sağlanması için Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’yu destekliyor ve bölgedeki operasyonlarda da yanında yer alıyor.
Sınır güvenliğimizin sağlanması, terörle mücadeledeki kararlılığımız hiç kuşkusuz tartışılamaz. Bu konuda biz de bu mücadelede yer alanların her zaman yanında yer aldık ve almaya da devam edeceğiz.
Türkiye, öncelikle IŞİD ve terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG unsurlarına karşı Suriye’de iki cephe açmış durumda. Her iki terörist grupla da mücadele diyor.
Bugüne kadar IŞİD karşısında verilen mücadele dış güçlerce de desteklendi. Amerika PYD/YPG unsurlarını koruyor ve Türkiye’nin bu unsurlara karşı operasyonlarda bulunmasını istemiyor. Bilindiği gibi müttefikimiz ile bu konuda sıkıntılar ve gerginlik yaşıyoruz. Ancak Fırat’ın Batısı’nda da bu unsurların bulunmamsı gerektiği “kırmızı çizgilerimiz” gerçeği doğrultusundaki kararlılığımızdan da geri adım atmadık.
Şimdi El Bab’da saldırıya uğramamız son derece düşündürücüdür.
Suriye’ye ait bir Albatros savaş uçağının Halep’ten kalkıp, birliğimizi vurduktan sonra üssüne döndüğü yolunda bilgiler var. Ancak Suriye tarafından konu ile ilgili “Evet biz yaptık” açıklaması bu satırlar yazılıncaya kadar gelmemişti.
Ancak asıl düşündürücü olanı şu:
Suriye’de Rusya’nın bilgisi dışında Esad’ın böyle bir saldırı içinde bulunması mümkün mü? Bu saldırının Rusya’nın bilgisi ve onayı ile yapılmış olabileceği düşünülüyor. Bölge öylesine karışık ki kimin eli kimin cebinde belli değil. Her ne kadar Rusya, olayla bir ilgilerinin olmadığını söylüyor ama Rusya’ya güvenilebilir mi?
Olayın Rusya’nın uçağının düşürüldüğü 24 Kasım gününe denk gelmiş olması da kafalardaki soru işaretlerini çoğaltıyor.
Nitekim Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcünün “Sanırız Türkiye bundan gereken dersi çıkarmıştır” açıklaması da saldırının Rusya ile bağlantılı olabileceği görüşünü güçlendiriyor.
Şimdi kafalardaki soru şu:
Türkiye, bu saldırı nedeniyle Suriye’ye karşı gerilimi tırmandırdığı takdirde, bölgede IŞİD ve PYD/YPG dışında bir cephe açmak zorunda kalabilir. Böyle bir cephenin açılmış olması Suriye batağına batmış olabileceğimiz endişesini de gündeme getiriyor. Üstelik bu cephenin diğer tarafında Rusya da olacak. Rusya ile aradaki buzları eritmeye çalıştığımız bir dönemde böylesine bir durum bizi daha da çıkmaza sokmaz mı? Türkiye’yi zora sokmaya ve köşeye sıkıştırmaya çalışan dış güçlerin yıllardır istedikleri ortama çekilmiş olmaz mıyız?
Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekâtında hava desteği büyük önem taşıyor ve Suriye/Rusya ile yaşanacak yüksek gerilim, uzun vadede Fırat Kalkanı’nın hava desteğini etkisiz hale getirebilir.
İçeride ve dışarıda çok sıkıntılı ve kritik günler geçiriyoruz. Ekonomimiz gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor. Terör saldırıları ve şehit haberlerinin gelmediği gün yok gibi. Böyle bir ortamda Suriye batağında 3.cephenin açılması bizi hangi noktalara taşır bunun da çok iyi hesaplanması gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye’yi açıktan Suriye ile savaşa sokmak isteyen güçlerin var olduğunu biliyoruz. Bu konuda çok dikkatli ve duyarlı hareket etmemiz gerekiyor. 3.cephe gibi bir hedefin büyütülmemesi ve “Fırat Kalkanı” ile belirlenen hedeflere ulaşılması bize göre en doğru atılmış adım olacaktır.
Suriye içinde 63 ülkenin eli var. Amerika ve Rusya baş aktör olarak öne çıkıyor. İngiltere, Fransa ve Almanya Suriye’de öne çıkan diğer ülkeler olarak dikkat çekiyor. Adı geçen bu ülkelerinin hemen hepsinin bölgede ve Suriye’de hesapları var.
Suriye’nin ve Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasını samimi olarak isteyen tek ülkenin de Türkiye olduğunu vurgulayalım. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Hükümet kanadından yetkililer her açıklamalarında “Suriye’nin ve Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Komşularımızın da toprağında gözümüz yoktur. Hedefimiz sınırlarımızı teröristlerden temizlemektir” demiyorlar mı?
Türkiye, Suriye ile olan 900 kilometrelik sınırını korumak, güvenli bölge oluşturmak, Suriye’de kurulmaya çalışılan Kürt Devleti oluşumunu engellemek peşinde. Bu konuda atılan her adım da doğrudur.
IŞİD karşısı mücadelede başarı elde edildi. PKK, PYD/YPG’nin bölgede yapılaşması konusunda atılan adımlarımız engellenmeye çalışılıyor. Bu yapılaşma da Türkiye’nin toprak bütünlüğüne bir tehdittir.
İşte bunu hedefleyen dış güçlerin Türkiye’yi 3.cephe açtırıp Suriye ile savaştırarak bu hedeflerine ulaşmaya çalışabilecekleri de bir tezgâh ve tuzak olarak değerlendirilmelidir.
Bizim endişemiz karanlık güçlerin Türkiye üzerindeki hesapları ve bu hesapların tutması için ortaya koymaya çalıştıkları tuzaklardır.
Türkiye, Suriye’de 3. Cephe açarsa burada sadece Suriye ile değil, Rusya ile de karşı karşıya gelecektir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

NECDET BULUZ - military askeri helikopter rus

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir