Site icon Turkish Forum

ERMENİ FAALİYETLERİ ( 26 Kasım 2016 )

iki

1.. Armenpress.com’ da yer alan haberin başlığı : “ Duma Başkan Yardımcısı – Ermeni <sözde> soykırımı asla unutulmamalı.” Haberin Özeti : “ Duma Başkan Yardımcısı ve Birleşik Rusya Partisi Sekreter Yardımcısı Sergei Zheleznyak başkanlığındaki bir Duma heyeti Ermeni <sözde> soykırımı mağdurlarının anısı için Ermeni Anıtını ziyaret etti. Misafir heyete Enstitü – Müze Direktör Yardımcısı eşlik etti. Heyet, anıta çelenk koyup bir dakikalık saygı duruşunu müteakip medya mensuplarına ; ‘ Bu ziyaretin kendisi için ikinci ziyaret olduğunu, her seferinde olanlardan dolayı çok büyük üzüntü duyduğunu, olayda masum çocuk, kadın ve yaşlıların öldürüldüğünü, bu suçun asla unutulmaması gerektiğini’ söyledi. Heyet Enstitü – Müzeyi ziyaret etti. Zheleznyak, Müze defterine şunları yazdı: ‘ Ermeni kardeşlerimizle birlikte Ermeni <sözde> soykırımı mağdurlarının yasını tutuyoruz. Müşterek gayretlerimiz ile Ermeni <sözde> soykırımının uluslar arası tanınmasını başarmalıyız.’….”

2. Agos Gazetesinde yer alan haberin başlığı : “ Devlet ne olduğumuzu bir türlü tanımlamıyor.” Haberin Özeti : “ Haberde, Türkiye Ermenileri Patrik seçiminin resmen başlamasıyla birlikte, kararın alındığı Ruhani Meclis toplantısına başkanlık eden, seçimin doğal adaylarından Episkopos Sahak Maşalyan ile ‘patriklik’ kavramının tarihten bugüne içerdiği anlam, önem, hak, görev ve yetkileri üzerine yapılan söyleşiye yer verilmiş…… Patrikler Cumhuriyet’e kadar dinî ve cismani otoritenin başı oldular. Osmanlı zamanında kendi içinde tutarlı olan bu yapı, Cumhuriyet döneminde iyi tanımlanamadığı için liderlik görevini yerine getirmekte büyük sorunlar yaşamaktadır. Osmanlı zamanında bir devlet kurumu olan Patriklik ve bir bakan statüsü taşıyan patrik, Cumhuriyet döneminde tüzel kişiliği bile bulunmayan, yüzüstü terk edilmiş, bütün sivil otoritesinden soyulmuş, kendi kilisesinde bile yetkileri kısıtlanmış bir dinî lidere dönüştü…. Maşalyan söyleşide şunları da ifade etti : ‘ Biz bölük pörçük edilerek ortada bırakılmış bir cemaatiz. Devlet ne olduğumuzu bir türlü tanımlamıyor. Ne patriğin, ne Patrikliğin, ne de cemaatin bir tüzel kişiliği var…… 1961 yılına kadar, Patriklik şu ya da bu şekilde devletin onayladığı, merkezî, yasal bir sivil otoriteye sahipti. Cemaatin tek bir merkezden yönetilmesi mümkün oluyordu. Askerî cunta, Lozan’dan gelen bu yönetim hakkımızı tek taraflı olarak feshetti ve Patrikhane’yi sadece dinî bir merkez, ‘milletbaşı’ olması gereken patriği de salt ‘papazbaşı’ olmaya mahkûm etti. Şu anda, din işleri dışında, cemaatimizi ilgilendiren diğer sorunlarla ilgilenecek yasal hiçbir merkezimiz yok.’…..”

3. Agos Gazetesinde yer alan haberin başlığı : “Türkiye dizileri Ermenistan’da zirvede” Haberin yazarı, yazının başında şunları söylüyor : “Ermenistan’da Türkiye yapımı filmlerden daha çok dizilerin izleniyor olduğunu öğrenmek, benim için oldukça şaşırtıcı oldu. Peki, hangi diziler izleniyor? Kimler tarafından izleniyor? Ve neden izleniyor?…” Dizilerin öncelikle üniversite öğrencileri arasında çok yaygın izlendiğini söylemeliyim. Lara H. Yerevan Devlet Üniversitesi’nde Türkoloji bölümü öğrencisi. Yerli dizileri üniversitede öğrendiği dilin pratikteki eksiklerini kapatmak için izlediğini anlatıyor: “Maalesef Türkçeyi pratikte kullanabileceğimiz alanlar dar. Televizyon, radyo ve kitaplar bu açığı kapatmaya yarıyor. Bu açığı daha çok radyo ve kitapla kapatmaya çalışıyorum, dizileri, birbirine benzer senaryoları olduğu için, haftada bir izliyorum.” Nane M. Türkçe öğrenmeye karar veren bir gazeteci. Nane için de Türkiye yapımı diziler Türkçeyi öğrenmenin pratik yolu.

Exit mobile version