YARSAV’ın ilk Başkanı Av. Eminağaoğlu neden disipline verildi?

Ülkemizde hukukun üstünlüğü yok olmuş, üstünlerin hukuku haline getirilmiştir.

Bu durum ne yazık ki mevcut iktidar yanısıra diğer partiler içinde de uygulanmaktadır. Genel başkanlar özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından dışa dönük konuşsalar da kendi partileri içinde bunu asla uygulamıyorlar

Örnekleyecek olursak yakın tarihte MHP Genel Başkanı Bahçeli’den başlayabiliriz.

Kasım 2015 Türkiye genel Seçimlerinde hezimete uğrayarak 80 vekilin yarısını kaybetmişti.

MHP eski milletvekili Meral Akşener, Açtığı davayı kazanarak ihraç edildiği MHP’ye geri dönen Sinan Oğan ve Koray Aydın gibi değerler  kurultay çağrısında bulundu ve genel başkan adayı olduklarını açıkladılar.

547 delege olağanüstü kurultay yapılması için imza toplayarak MHP Genel Merkezine iletmiş fakat Bahçeli, kurultay çağrılarını reddetmiştir. 

Ve 19 Haziran 2016 tarihinde yapılan kurultayda parti tüzüğündeki ‘olağanüstü kurultaylarda genel başkan seçimi yapılmasını’ engelleyen maddeyi değiştirmiştir.

AKP’nin stepnesi diye ün salan Bahçeli 7 Haziran seçimlerinde Kılıçdaroğlunun ona başbakanlık teklifi götürmesine rağmen “HDP’yle asla yan yana gelmeyiz” diyerek, AKP’yi iktidardan düşürme fırsatını elinin tersiyle itti.

Bugünkü siyasi tablonun yaratıcısı oldu.

Onun AKP hayranlığı ve Türk Milletine ihaneti bilerek yaptığı hatalar sayfalara sığmaz.

Zaten herkes biliyor fazla uzatmaya gerek yok

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğluna gelince Baykal’ın kaset komplosu ile istifasından sonra umut olarak CHP’ye tüm delegelerin evet oyları ile genel başkan seçilmişti.

Sonraki seçim ve kurultaylarda kendi belirlediği kişileri seçtirdi.

Delege yapısı tamamıyla değişti partideki tüm ulusalcılar dışlandı.

Partinin içinde Atatürk düşmanları, PKK sempatizanları ve Fethullaha övgü düzen tarikatların açılmasına ışık tutan kişiler milletvekili yapılarak yönetime, belirli yerlere getirildiler.

Parti öyle bir konuma getirildi ki birçok vekil yanlış politikalara koltuğunu kaybetmemek için ses çıkarmadı.

Parti içinde elbette Atatürkçü milletvekilleri halen var.

Ne var ki Süheyl Batum, Nur Serter, Birgül Ayman Güler gibi değerler muhalefet yaptıkları için uyduruk sebeplerle ya ihraç edildiler ya da istifa etmek durumuna getirildiler.

***

Dün (23.11.2016 Çarşamba) İMECE toplantımızda konuğumuz duayen hukukçularımızdan YARSAV’ın kurucu başkanı Av.Ömer Faruk Eminağaoğlu’ydu.

Onu Atatürkçülüğünden asla ödün vermeyen bir CHP li olarak ve mücadelelerinden tanıyoruz.

Eminağaoğlu Türkiye’yi şu karanlık günlerden aydınlığa çıkaracak tek kurumun CHP olduğunu söyledi.

CHP politikalarındaki yanlışlıkları konuştuk.

Eğitim düzeyi olmayan ülkemizde din faktörünün öne çıktığı ve Erdoğan’ın bunu çok güzel kullandığını, CHP’nin bu durumda geri çekilerek kendi özünden saptığı görüşünde birleştik.

1976 yılında çıkartılan bir genelge ile mesai saatlerinin namaza göre ayarlanmasının gündeme geldiğini,

Darbe yasasının yok edileceği vaatleri ile referanduma gidilişini,

Terörle mücadele görüntüsü altında getirilen geçici 15.maddeye CHP yönetiminin hayır demediği ve sonuçlarında AKP’nin bu yasa ile nasıl beslendiğini anlattı Eminağaoğlu.

Egemen bir devletin cezaevinden terörün yönlendirilmesine nasıl izin verdiği,

Öcalan’ın yeniden yargılandığı taktirde 25 yıl daha hapis yatacağı bilgisini gerek CHP gerekse barolar ile görüştüğünü ama destek bulamadığını ve buna benzer çok önemli konuları bizzat kendisinden duyduğumuzda nasıl destek bulamadığına hayret ettik.

Bu arada kendisinin disipline neden verildiğini sordum.

Cevabı karşısında şaşırdım desem yerindedir.

Facebookta çıkan siyasi bir karikatürü beğendi olarak işaretlemiş.

Vay senmisin beğenen?

Pusuda olan birtakım kişilerce dile getirilmiş ve genel başkana duyuruldu mu bilemem…

İl Disiplin Kuruluna verilmiş.

Bu bir ihracın başlangıcı olmaz inşallah…

Bence bu bir bahanedir.

Parti içinde bazılarının onun mevcudiyetinden rahatsız olmalarının sonucudur.

Bu nasıl bir kolaylıktır anlamak mümkün değil.

21.yüzyıldayız.

Dünyanın devlerinden ABD gelmiş geçmiş başkanları her zaman karikatürlere konu olmuşlar bazen dozaj aşılarak evcil hayvan olarak çizilmişlerdir ama başkanlardan ne bir protesto ne de ceza gelmemiştir.

Onlar gülüp geçmişlerdir.

Karikatürler zaten güldürü sanatıdır.

Demek ki bizde başka türlü düşünülüyor ve ceza vermek için biçilmiş kaftan oluyor.

Düşünüyorum da CHP içerisinde 50 Eminağaoğlu olsaydı AKP Türkiye’yi bu hale getiremezdi.

İşte Tayyip Erdoğan diktatörse ki öyle deniliyor, partilerin genel başkanları da parti içi dikta uyguluyorlar.

Bir kere o koltukları kazandıkları zaman defalarca kaybetseler de istifayı düşünmüyorlar…

 

Tünay Süer

24.11.2016

 

 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir