İngiliz Muhafazakar Parti Milletvekili Daniel Kawczynski, 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye’nin AB üyelik süreci başlıklarında önemli açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz’un arkasında Gülen hareketinin olduğunu belirten Kawczynski, darbe girişimin ardından Avrupa’nın Türkiye’ye yeterli desteği vermediğini söyledi.
İngiltere Parlamentosu Muhafazakar Parti Milletvekili ve Meclis Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Daniel Kawczynski, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini ve darbe girişiminin ardından Batılı ülkelerin Türkiye’ye yönelik tutumunu TRT World’e değerlendirdi.
Darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün olduğuna inandığını vurgulayan Kawczynski, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesinde yalnız bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin İngiltere için çok saygın bir NATO müttefiki olduğunu, darbe teşebbüsü sırasında ve sonrasında yaşanan gelişmelerin bu olayın araştırılmasını kaçınılmaz kıldığını belirten Kawczynski, “Biz şimdi bunun için çok titiz bir çalışma başlattık. İngiltere’den ve diğer ülkelerden bir çok uzmanla mülakatlar yapıyoruz. Ocak ayında Türkiye’ye bir ziyaretimiz olacak ve darbe teşebbüsünde hasar gören yerleri kendimiz göreceğiz. Bu meseleyi hakikatle ele almak istiyoruz. Çünkü benim izlenimlerime göre, Türkiye’de yaşanan darbe teşebbüsüne, bazı Avrupa başkentlerinin tamamen sessiz kalması karşısında Türk dostlarımız en hafif ifadeyle, büyük bir hayal kırıklığı içerisinde.” diye konuştu.
Türkiye’nin darbe girişiminden sonra Batı’dan yeterli desteği göremediğine işaret eden İngiliz parlamenter, “Bu olay herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşansaydı, AB ve NATO üyelerinin o ülkeye büyük destek vereceklerine şahit olurduk.” ifadelerini kullandı.
Kawczynski, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesinde yalnız bırakılmaması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin yabancı güçler tarafından istikrarsızlaştırılmasının İngiltere’nin stratejik menfaatleri açısından korkunç sonuçlar doğuracağını belirtti.
Paris saldırılarını örnek göstererek, Batı ülkelerini ve medyayı olaylar karşısında çifte standart uygulamakla suçlayan Kawczynski, şunları kaydetti:
“Mesela dün biz Paris’teki korkunç terör saldırısında hayatını kaybedenleri andık. BBCbu trajik saldırı ile ilgili haberlerle doluydu. Ama ben kendi yayın kuruluşlarımızda, 15 Temmuz’da hayatını kaybeden insanlara dair çok az şey gördüm. Kanaatimce bizim toplumumuz Türkiye’nin cumhurbaşkanına ve başbakanına peşin hükümlü davranıyor. Kendi ajandaları var. İngiltere’de 241 vatandaşımız, kendi meclisimizi hedef alan ve İngiliz halkının demokratik iradesini devirmek isteyen güçler tarafından katledilseydi ne olurdu? Bence gerçekten durup düşünmeleri gerek.”
“DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ DURDURAN TÜRK HALKIYDI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk halkının darbenin yaşandığı gece sergilediği kararlı tutuma dikkati çeken Kawczynski, “Cumhurbaşkanının Türk halkını sokağa davet etmesi gerçekten çok cesaret verici bir hareketti ve benzeri görülmemiş şekilde devasa bir kalabalık sokağa döküldü. Darbe teşebbüsünü durduran Türk halkıydı. Sandık başında verdikleri kararın hedef alındığını çok iyi anladılar. Türk halkına hayran kaldık.” dedi.
Darbe girişiminin ardından Türkiye’de başlatılan soruşturma sürecine ilişkin eleştirileri değerlendiren Kawczynski, “Açıkça ifade etmeliyim ki, Türkiye’yi en yüksek sesle eleştiren ve kınayan Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin içinden geçtiği süreci hiç yaşamadı. Kendi tepkinizin ne olacağını ancak bu ölçüde bir olayı yaşadıktan sonra bilebilirsiniz. Eminim ki, Avrupa’daki bütün siyasiler de öncelikli olarak demokrasiyi savunmak için yapılabilecek her şeyi yaparlardı. Tankların caddelere çıkmasından bahsediyoruz. Birçok insan kanının son damlasına kadar demokrasiyi savunurdu. Siyasiler bile.” şeklinde konuştu.
“DARBE GİRİŞİMİNİN ARDINDA GÜLENCİ HAREKETİN OLDUĞUNA İNANIYORUM”
FETÖ’nün sadece Türkiye için değil birçok ülke için tehlikeli olduğuna dikkati çeken Kawczynski, “Darbe girişiminin ardında Gülenci hareketin olduğuna inanıyorum. Bundan şüphem yok.” diye konuştu.
Kawczynski, “Gülenci hareket sadece Türkiye sınırları içinde faaliyet göstermiyor, Türkiye dışında birçok yerde de faaliyetleri var. Böylesine bir olay bugün Türkiye’de yaşanıyorsa, yarın herhangi bir Avrupa ülkesinin de başına gelebilir.” ifadesini kullandı.
ABD başkanlığına seçilen Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlayacağını hatırlatan Kawczynski, ABD’nin, NATO müttefiki olan Türkiye’nin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iade edilmesi talebine kulak vermesi gerektiğini belirtti.
“TÜRKİYE’Yİ STRATEJİK ORTAK OLARAK KAYBETMEK AVRUPA İÇİN FELAKET OLUR”
Darbe girişiminin ardından Türkiye ve Batı ülkeleri ilişkilerini değerlendiren Kawczynski, “Türkiye’nin istikrarını ve NATO’ya olan sadakatini hafife almamamız gerekir. DEAŞ’ın Avrupa’ya ilerleyişini engelleyecek tek ülke Türkiye’dir. Türkiye’yi stratejik bir ortak olarak kaybetmek, Avrupa için felaket anlamına gelir.” dedi.
“AB’NİN ‘DUR KALK- DUR KALK’ TAVRI UTANÇ VERİCİ BİR TUTUM”
AB’nin, Türkiye’nin güvenini kazanmak için yapması gereken çok şey olduğunu belirten Kawczynski, şöyle devam etti:
“AB’nin Türkiye’nin üyeliğine yönelik ‘dur kalk-dur kalk’ tavrı utanç verici bir tutum. Ben Türklerin bu konuda AB’ye karşı tabiri caizse evliya sabrı gösterdiklerine inanıyorum. Bugüne kadar Avrupa’da barışı sağlayan güç NATO olmuştur ve Türkiye çok önemli bir NATO üyesidir. Avrupa’da Türkiye’siz barış ve istikrarın sağlanması mümkün olamaz. Brüksel’deki bazı bürokratlar, bir Avrupa ordusu kurulmasından ve Türkiye’nin AB’nin dışında bırakılmasından bahsediyorlar. Bu kesinlikle kaotik bir duruma sebebiyet verir. Türkiye’nin dışlanması bölgede daha büyük bir istikrarsızlığa sebep olur. Türkiye eğer mülteci krizine el atmasaydı Avrupa’nın başı çok büyük belada olacaktı. Bunu asla unutmayalım. Avrupa’ya yönelecek muhtemel mülteci akınını durduran ülke Türkiye’dir. Dolayısıyla Avrupa’nın Türkiye ile stratejik ortaklığını sürdürmesi şarttır.”
Bir yanıt yazın