NECDET BULUZ
Avrasya Kültür ve Spor İş Birliği Derneği Genel Başkanı arkadaşımız Ahmet Tüzün’ün “Türk Sporu Sempozyumu Kırgızistan’da yapıldı” yazısının ilk bölümünü dün sizlerle paylaşmıştık. Bugün bu yazının ikinci bölümü ile sizleri baş başa bırakıyoruz:
“Türk memleketlerinde çok büyük bir potansiyele sahip olan, büyük kitleler tarafından merak ve heyecanla takip edilen, her geçen gün büyüme istidadı gösteren geleneksel Türk sporları, ulusal ve uluslararası seviyelerde dünya standartlarına uygun bir sisteme kavuşturularak, dünya sahnesine çıkarılmalıdır. Bütün geleneksel Türk sporlarının ulusal seviyelerde federasyonları olmalıdır. Bu federasyonlar, kendi branşlarında dünya federasyonlarını kurmalıdır. Bütün dünya federasyonlarının hepsinin bağlı olacağı bir “Türk Sporları Yüksek Kurulu” oluşturulmalıdır. Bütün geleneksel Türk sporlarını, Asya’da olduğu gibi Avrupa’da, tüm Batıda ve bütün dünyada organizasyonlar düzenleyerek dünya kamuoyuna sergilemeliyiz.
Tarih araştırmacılarımız ve bilim adamlarımız, Türk dünyasında ve Türk halklarında sporun, hayatın içinde ne denli önemli bir yere sahip olduğunu ifade etmektedir:
GÜNÜMÜZDE GELENEKSEL SPORLAR
Türk halklarının geleneksel sporları, günümüzde, eski ihtişamına yaraşır bir gelişme içindedir. Türk memleketlerinde bu sporlara ilginin ne kadar yüksek seviyede olduğu ve büyük kitleler tarafından ne derece sevildiği, çok açık bir şekilde görülüyor. Türk ülkelerinin yıllardır kendi içlerinde yaptıkları bu sporların müsabaka ve organizasyonlarının artık uluslararası seviyede yapılması ve büyük ilgi görmesi; ne kadar derin ve köklü bir tarihe ve ne derece engin ve zengin bir kültüre sahip olduklarının müşahhas bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor.
Atlı mücadele oyunu gökbörü, başta Kırgızistan ve Kazakistan olmak üzere bütün Türk memleketlerinde çok büyük bir rağbet görüyor, kazananlara büyük ödüller veriliyor ve müsabakalar binlerce seyirci tarafından merakla takip ediliyor. Gökbörüde her ülke kendi milli şampiyonalarını yaparken, ayrıca Asya şampiyonaları ve Dünya şampiyonaları düzenleniyor.
Atlı sporlar Türk dünyasında o kadar seviliyor ki, Türkmenistan’da milli at bayramı, her yıl bir hafta boyunca kutlanıyor. Güreş çeşitleri de Türk ülkelerinde en heyecanlı şekilde varlığını idame ettiriyor: Kuraş, Özbekistan’ın sınırlarını aşarak Asya, Avrupa ve bütün dünyaya yayıldı. Son yıllarda dünya şampiyonlukları yapılır hale geldi. Dünya federasyonu kuruldu.
Kazak güreşi de son yıllarda büyük bir gelişme göstererek, Kazakistan’da en sevilen sporlar arasında hızla yükseldi. Kazakistan Parsı, Avrasya Parsı ve Dünya şampiyonaları düzenlendi. Kazananlara büyük ödüller verildi. (Kazakistan Parsı birincisi: 150 bin dolar) Televizyonlardan naklen yayınlandı. Kazak güreşinin bazı organizasyonlarının TRT Avaz tarafından canlı olarak yayınlanması, bu sporun Türkiye’de ve Türk dünyasında da tanınması ve sevilmesine büyük katkı sağladı.
Biz de, TRT Avaz’ın canlı yayınlarında yorumculuk yaparak, Kazak güreşinin tanınmasına ve yayılmasına katkıda bulunma gayreti içinde olduk. Kırgız güreşi ve Alış güreşi de seyir zevki yüksek, heyecan verici ve ilgi ile izlenen güreşler arasındadır.
Ayrıca, Romanya Köstence’den Kırım’a, Tataristan’dan Yakutistan’a birçok Türk bölgesinde yapılan belbağı-kuşak güreşi de tanınan, sevilen ve yayılan güreş çeşitlerimiz arasındadır.
Moğolistan’da ve Macaristan’da geleneksel Türk sporlarının şölenleri yapılmaktadır. Merkezi Türkiye’nin Hatay ve Gaziantep şehirleri olan Aba güreşi de, Türk dünyasında tanınan ve yayılan güreş dallarımızdan biridir. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Türkiye’nin Edirne şehrinde 655 yıldır yapılan, dünya spor tarihinin en köklü ve en muhteşem spor organizasyonu olarak varlığını devam ettirmektedir. Bütün bu örnekleri çoğaltmamız mümkün.
DÜNYA GÖÇEBE OYUNLARI
Dünya Göçebe Oyunlarının programı, katılımı ve çeşitliliği, tarihi ve kültürel bakımdan son derece zenginlik arzediyor. 1. Dünya Göçebe Oyunları Çolpon-Ata kentinde Eylül 2014’te 10 spor dalında 19 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilmişti. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, “Bu oyunlarla dünyada unutulmakta olan göçmen kültürü, ruhu ve geleneklerini korumaya çalışıyoruz” ifadesini kullanmıştı. 2. Dünya Göçebe Oyunları, “Birlikte güç, ruhta güç.” sloganıyla düzenlendi. Dünya Göçebe Oyunları’nın ikincisine 62 ülke iştirak etti. Her geçen yıl katılımın ve ilginin daha da artacağı anlaşılmaktadır. Dünya Göçebe Oyunları Türk göçebe halklarının gelenek ve göreneklerini yaşatmak, geçmişe sahip çıkmak anlamına geliyor. 2. Dünya Göçebe Oyunları, sporu ve kültürü buluşturan etkinliklere sahne oldu. Uluslararası basının ilgisi, birinci oyunlara göre daha fazlaydı. Dünya çapında 32 kanal oyunlardan yayın yaptı.
GELECEKTE GELENEKSEL SPORLAR
Bütün geleneksel Türk sporlarını, Asya’da olduğu gibi Avrupa’da, tüm Batıda ve bütün dünyada organizasyonlar düzenleyerek dünya kamuoyuna sergilemeliyiz. Türk memleketlerinin tarihi derinliğine ve kültürel zenginliğine sahip geleneksel sporlarını dünya geneline en doğru ve başarılı şekilde sunmak ve uygulanmasını sağlamak, geleceğimiz açısından büyük önem arz etmektedir.
Tarihi derinliğe ve kültürel zenginliğe sahip geleneksel sporlarımızı en iyi şekilde anlatan kitaplar, dergiler, broşürler, bilimsel çalışmalar, filmler, fotoğraflar, resimler bir araya getirilerek Geleneksel Türk Sporları Kütüphanesi kurulmalıdır. Dijital kütüphane oluşturularak, dünyanın her yerinden araştırmacılara açık hale getirilebilir.
Geçmişten günümüze kesintisiz bir şekilde devam eden geleneksel sporlarımızı en iyi şekilde anlatan spor aletleri, kıyafetler ve eşyaların bir araya getirildiği bir Geleneksel Türk Sporları Müzesi kurulmalıdır.
Batı dünyasındaki olimpik spor branşları etrafında çok büyük paralar dönmekte, binlerce kişi istihdam edilmektedir. Geleneksel Türk sporlarında da bu potansiyel fazlasıyla mevcuttur. Bu münasebetle, geleneksel spor dallarımız markalaştırılmalı, marka değerleri oluşturularak pazarlanmalı, yapılacak marketing çalışmalarıyla, geleneksel Türk sporları tam bir sektör haline getirilmelidir. Böylece bu sporlarımız bütün dünya tarafından tanınmış olacak, yetişen gençlerimize yeni hareket ve iş alanları açılmış olacak; bu sporları yapan kişiler, kurumlar ve ülkeler kazanacaktır.
Geleneksel sporlarımız gün geçtikçe yayılmakta ve büyük kitleler tarafından kabul görmektedir. Bütün bu sporların malzemelerinin ve yan ürünlerinin sergileneceği uluslararası fuarlar düzenlenmelidir. Bu fuarlar, dönüşümlü olarak her yıl bir Türk cumhuriyetinde yapılmalıdır.
Modern olimpiyatların sisteminde hazırlıklar yıllar öncesinden başlatılıyor. Olimpiyat meşalesi ülkeden ülkeye taşınıyor. Çeşitli branşlarda elemeler, seçmeler yapılıyor ve en sonunda, olimpiyatların finali muhteşem bir şekilde gerçekleştiriliyor. Buna benzer bir organizasyon, bizim bünyemize uygun hale getirilerek yapılabilir.
Ata yurdumuz Kırgızistan coğrafi konumu ve tarihi geçmişi itibariyle, geleneksel Türk sporlarının merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Bunu perçinleyecek, destekleyecek bir çalışma da Manas Üniversitesi bünyesinde bir geleneksel sporlar enstitüsü kurulması olacaktır.
Geleneksel sporlarımıza olan ilgi giderek artmakta ve bu alanda başarılı organizasyonlar yapılmaktadır. Fakat henüz işin başında olduğumuzu kabul ederek meseleye yaklaşmamızda fayda vardır. Geleneksel sporlarımız; atalarımızdan bize miras kalan çok yönlü bir sahadır. Bu saha içerisinde geleneksel sporlarımızın tarihi, tatbiki ve sosyal boyutları ayrı ayrı çok geniş alanlar teşkil etmektedir.
Tüm bu saydığımız hususlarda koordineli bir şekilde hem pratik hem teorik çerçevede meseleye yaklaşacak, tek elden yönetilecek enstitülere ihtiyacımız vardır. Bu işlerin en güzel şekilde ilerleme sağlanarak yapılması, üniversiteler önderliğinde mümkündür. Türk Dünyası’nın her bölgesindeki bu enstitülerin; yapacakları yıllık toplantılarda gelişmeleri ele alıp, fikir alışverişinde bulunup, yapılacak oyunlar, gösteriler ve diğer faaliyetler için gerekli zemini oluşturmaları, milletimiz açısından her yönüyle muazzam bir fayda sağlayacaktır.”
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz