FETÖ’nün bazı imamlarının mason olduğu ve ByLock ile ilgili önemli bilgiler ortaya çıktı.
Yenişafak yazarı Bülent Orakoğlu, FETÖ’nün bazı imamlarının mason olduklarının artık bir iddiadan öteye geçtiğini gerçek olduğunu yazdı.
İşte Orakoğlu’nun yazısından satırbaşları:
Geçen haftaki yazımda, ByLock’un patent sahibi olduğu iddia edilen David Keynes isimli şahsın Hürriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamaların, ByLock üzerinden FETÖ operasyonlarını sulandırmaya yönelik bir algı operasyonuna işaret ettiğini açıklamış ve bu söyleyişi gazete manşetine taşıyan Hürriyet gazetesini eleştirmiştim. Keynes’in verdiği röportajda, Türkiye’de ByLock kullananların %90’ı cemaatçi iddiasının FETÖ’nün ”Mağduriyet Algısını ”pekiştirmeye yönelik psikolojik harekatına hizmet ettiğini belirtmiştim. Bu nedenle 3 aşamalı şifreli gizli haberleşme sistemi ByLock’a giren ve kullananların tamamının FETÖ’cü olduklarını belirterek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın aynı minvaldeki açıklamalarını köşe yazısına taşımıştım.
Bu tespitin tek istisnası ikamet veya iş yerinde sabit internet hattı üzerinden ByLock kullandığı tespit edilen kişilerden çok az sayıda bir kısmının FETÖ’cü olmama olasılığıdır. Sabit internet hattına ait modemin şifresini komşularına veya yakın akrabalarına veren kişiler ile bu hattı asıl kullanıcının güvenini istismar ederek ByLock’a girmek suretiyle kullanan FETÖ’cüler bazı teknik araştırmalarla ortaya çıkarılabiliyor. En bilinen yöntem ise sabit internet hattı üzerinden kullanılan IMEI numarasının farklılık göstermesi durumunda gerçek ByLock kullanıcısı belirlenebiliyor. Komşusundan veya bir yakınından aldığı sabit hat şifresi ile ByLock’a giren FETÖ’cüler bu şekilde deşifre edilip yargı önünde hesap vermesi sağlanıyor. Suçsuz olan asıl kullanıcının da zarar görmesi bu şekilde önleniyor.
Hal böyle iken Hürriyet Gazetesi yazarı Sayın Mehmet Yakup Yılmaz 3 Kasım tarihli yazısında 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni araştıran komisyonun Başkanvekili Selçuk Özdağ’ın 27 Ekim’de komisyonda ByLock konusunda yaptığı açıklamaları referans göstererek, David Keynes’in açıklamalarının doğru olduğu yönünde ısrarcı bir yaklaşımda bulunmuştu. Böylece ByLock’u kullananların yalnızca Fethullahçılardan ibaret olmadığını araştırma yapmadan eksik bilgilerle ispat etme telaşına ve yanlışına girmişti. Öncelikle Sayın Özdağ komisyonda yaptığı açıklamada ne söylemişti de Yılmaz, bu konuda en yetkili kişi olan Adalet Bakanı Bozdağ’ın ByLock değerlendirmesi ve tespitlerini göz ardı edip, Özdağ’ın açıklamalarını yazısında ön plana çıkarmıştı. Özdağ; ” Türkiye’de Eagle kullananlar, Türkiye’de ByLock kullananlar ve de Coco kullananlara dair listeler çıkıyor. Bu listelerin hepsi Fetullahçı değil. Neden? Bu bir sistem, buraya girenler var. Öğrendim mesela masonlar Türkiye’de ByLock kullanıyorlarmış. Bir emekli büyükelçi gözaltına alınıyor, savcı ‘Söyleyin bakalım, örgütün neresindesiniz?’, ‘Ne örgütü savcı bey’, ‘İşte cemaatin neresindesin kardeşim, dershanelerin, okulların, yurtların, darbenin?’, ‘Ben masonum, 72 yaşındayım, biz masonlar üç senedir ByLock ile haberleşiriz’ diyor. Bir de bu sistemi kullananlar gizli olarak –affedersiniz, beni bağışlayın– kendi arasında ticari bir işte bunu kullanıyor, sevgilisi var, bunu kullanıyor, şifreler kendi aralarında veya illegal örgütler bunları kullanıyorlar”. Böyle, bunlarla ilgili de dikkat edelim” uyarısında bulunmuş.
Sayın Özdağ’ın bu açıklamaların kaynağını nereden aldığını veya öğrendiğini bilmiyorum. Öğrenmek için aradım fakat tarafıma dönüş olmadı. Ancak uzun yıllar gerçek(!) bir gazetecilik geçmişi olan Sayın Yılmaz’ın bu haberin arkasını ve önünü araştırmadan yalnızca komisyonda söylenmiş açıklamaları Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportaja dayanak yapmak istemesi oldukça ilginç doğrusu! Tabii araştırma yapmamışsa? Araştırma yapıp yazmamışsa etik gazetecilik açısından sorunlu bir yazı ile karşı karşıyayız demektir.
Zira 5-10 dakikalık bir araştırma ile bu haberin ana kaynağı bulunabiliyor. Milliyet, Takvim, A-Haber ve birçok internet sitesinde FETÖ’nün mason imamları ve ByLock ile ilgili tekzip edilmemiş haberler var. Bu haber ve iddialara göre; komisyonda bahsedilen emekli büyükelçi Aydın Sefa Akay isimli diplomatın FETÖ’nün MASON localarından sorumlu imamlarından biri olduğu ve görev yaptığı yerlerde mason teşkilatlarına sızma amacıyla çalışmalar yürüttüğü, FETÖ’nün gizli haberleşme sistemi ByLock programının ”Kırmızı listesinde” olduğu için 15 Temmuz operasyonları sonrasında tutuklandığı belirtiliyor.
FETÖ’NÜN MASON İMAMLARI
Türkiye’de masonlar üzerine önemli araştırma ve kitapları bulunan, yazar Süleyman Yeşilyurt, bir haber kanalında yaptığı açıklamalarla FETÖ’nün mason imamlarını deşifre ettiğine yönelik iddialar ortaya atmıştı. Bu iddialar göre; Aydın Sefa Akay’ın, Güney Amerika’dan, eski Tiflis Büyükelçisi Gürcan Balık’ın dış işlerinden, iş adamı Mehmet Ünver Peker’in Silivri’den sorumlu mason imamları oldukları belirtilmişti. 15 Temmuz sonrası Gürcan Balık ve Aydın Sefa Akay’ın tutuklandığı Mehmet Ünver Pekerin ise kaçak olduğu iddiası gündeme getirilmişti.
FETÖ’nün masonik bir organizasyon olduğu artık iddiadan öte nerdeyse ortaya çıkmış bir gerçeğe işaret ediyor.
Şifreleme, gizlilik, semboller, dışa kapalılık, gibi kriterler FETÖ yapılanmasının masonik organizasyonu rol model aldığının bir ispatı sanki. 15 Temmuz Kalkışması’nda önemli roller üstlenmiş üst düzeyde FETÖ’cü hainler arasında kaç mason var acaba? Yakın bir tarihte Ankara Cumhuriyet Savcılarının hazırladığı 10’un üzerinde iddianamede de, 15 Temmuz Kalkışması’nın arka planı aydınlatılırken dış ayakta hangi masonik yapıların devreye girdiği de ortaya çıkarılır inşallah.