Bahçeli’nin tutumuna hala şaşıranlara çok şaşırıyorum. Nedenlerine gelince;
Kendisini “Arka Bahçeli” olarak tanımladığım bu şahsın karnesine bir bakalım:
1. Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan Gül’ü aday yapmayacak, o günün koşullarında daha kabul edilebilir bir aday gösterecekti. Bahçeli sahneye çıktı. Erdoğan’ı Gül’ü aday yapmaya mecbur bıraktı. Partilileri de; “-Gül seçilirse, Erdoğan-Gül çatışması çıkar. Parti bölünür. O nedenle Gül’ün adaylığını destekliyoruz” diye kandırdı.
2. F-CİA kumpaslarını meşrulaştırarak, Ergenekon-Balyoz- Casusluk ve türevi kumpasları;
“Yargıya saygılıyız” korosuna katılarak destekledi. Partililerin kumpasla esir alınanlara destek vermesini engelledi. AKP bile kumpası itiraf etti. Bahçeli utanmadan; “darbeciler temizlensin” demeye devam etti. Kendi partisinin vekili olan Engin Alan ve ailesi bu ihanete isyan etti.
3. Erdoğan hastalandı. Bahçeli geçmiş olsun demenin çok ötesinde; “Erdoğan’a bir şey olursa ülkede kaos çıkar” dedi. Biz bir muhalefet liderinin, iktidar partisi liderine bir şey olursa bu ülkeyi yönetemeyiz açıklamasını Cumhuriyet tarihinde ilk defa duyduk. O açıklama aslında Bahçeli’nin siyaseten görevli olduğunun açık itirafıydı.
4. Bahçeli Cumhuriyet düşmanı, İngiliz istihbaratı okulundan mezun olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanlığına aday gösterdi.
5. Bahçeli, seçimlerin sonucu alınır alınmaz; “yeniden seçim” diyerek AKP’ye yol gösterdi. AKP’nin tek başına iktidar olmasını sağladı.
6. Meclis başkanlığı seçiminde, bir Cumhuriyet düşmanının meclis başkanı olmasını sağladı. CHP’nin tekliflerine kapıyı kapadı. MHP’nin adayını destekleyelim teklifini bile reddetti. AKP’nin elini rahatlattı.
7. AKP’ye karda zincir, yağmurda şemsiye, fırtınada paravan oldu. İktidara talip olmayarak muhafazakar seçmeni çaresiz bıraktı. Daha doğrusu, seçmeni AKP’nin kucağına iteledi.
Oysa AKP’nin tek alternatifi MHP idi. Muhafazakar seçmen CHP’ye oy vermez. Bu bilinen bir durumdur. AKP siyasetinden bıkan seçmenin tek gideceği adres MHP’dir. MHP gerçek bir muhalefet olsaydı birinci parti olma şansı bile vardı. Bahçeli MHP’yi bitirme görevini almış olmalı ki, kimsenin yapamayacağı bir yöntemle, MHP’yi bitiriyor.
Yeni misyonu da AKP ile birlik olup, adı kalan Türkiye Cumhuriyeti Devletini, “İmam darbesiyle” Ortadoğu karanlığına gömmektir.
Soğuk savaş döneminde Amerikan milliyetçiliği desteklendi. MHP Türkçülükten Türk İslam sentezine evrildi. Türklük bir ırk bilincidir. Din ise sadece bir millete ait olmayıp, evrensel niteliği olan bir inanç sistemidir. İkisini bir araya getirmek Türk milletine yapılan büyük bir Amerikan oyunudur. İnanan insanların din üzerinden tuzağa düşürülmesidir. Dinin karşısına veya yanına başka simgeleri koyarsanız, o simgenin silinmesi kaçınılmazdır. O nedenle de din ile Türklük aynı torbaya atılarak, Türklük şuurunun eritilmesi hedeflenmiştir. Eritemediklerini eritme görevini de ARKA Bahçeli üstlenmiştir. Türk İslam sentezi ,“ılımlı İslam’ın” bir başka versiyonudur. Bütün Türklerin ortak simgesi olan bozkurt yerini üç hilal aldı. “Tanrı dağı kadar Türk” sözünün yerini; Hizbullah, El Kaide, Milli Görüşçüler ve şimdilerde İŞİD terör örgütünün bile kullandığı bir slogan aldı. Neydi o slogan?
“Kanım aksa da zafer İslam’ın”…
Yalnız her üretimin defolu ürünleri de vardır. MHP ABD milliyetçiliğine, ılımlı İslam’a evrilirken, milli refleksleri yüksek olan, Türklük şuuruna sahip bir kesimin doğmasına da engel olamadı. Bu kesim Türk Devletleri ile ilişkiye geçiyor, ekonomik, kültürel alanda bir birlikteliği savunuyordu.
Küreselleşme Baronları, ulusalcılık ve milliyetçiliği hedef alırken, mikro milliyetçiliği kaşıyarak, ulus devletleri hedef alıyordu. Türkiye’de Türk Milliyetçiliği ve ulusalcılığın hedef alınmasının nedeni, devleti din ve mikro milliyetçilik üzerinden parçalarken, direniş merkezlerini de yok etmektir. Bahçeli küresel çetenin hedefi olan Türk milliyetçiliğini tasfiye etmekle görevli bir Truva atıdır.
Gerçek milliyetçiler, Türklük şuuruna sahip olanlar, bu alçak oyunu bozmakla yükümlüdür.
Sizlere 21.09.2006 yılında yazdığım bir yazıyı sunuyorum. Bahçeli daha o günlerde parti simgelerini AKP’ye teslim etmişti. İşte o yazım:
Yazıları posta kutunda oku