Bir dediği bir dediğini tutmayan, attı mı mangalda kül bırakmayan, kraldan çok kralcı, almış AKP’yi arkasına sanki diktatör…
Partisinde ne delege bıraktı ne de özgürlük.
İl teşkilatlarını ilçe teşkilatlarını kafasına göre darmaduman etti.
Genel başkan adaylarını partiden attı ve devam diyor.
Bu ne koltuk hırsıdır diyemiyorum çünkü onun AKP’yi iktidarda tutmak için görevli olduğunu düşünüyorum.
Türkeş’in vefatının ardından 6 Temmuz 1997’de MHP’ye Genel Başkan olarak seçilmiş, genel ve yerel toplam 14 seçime girmiş 14 kez kaybetmiş.
Aşağı yukarı 20 yıldır MHP’nin başında.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinde 80 milletvekili çıkararak son yıllardaki en büyük başarıyı sağlamıştı.
Hiçbir parti tek başına iktidarı yakalayamamış, devletin tüm imkânlarını kullanan AKP için adeta sonun başlangıcı gibi olmuştu.
Halkta AKP den kurtulmanın coşkusu açıkça görülüyordu.
Halkın sevincini kursağında bırakıverdi
7 Haziran gecesi ilk açıklaması “erken seçim” oldu.
Kendi partisi dâhil bu açıklamaya herkes şaşırdı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nu üçlü koalisyon yapalım sen de başbakan ol teklifini ret etti.
Ben AKP ile koalisyon yapmam, HDP ile aynı masaya oturmam gibi sudan bahanelerle inadım inat diyerek hiçbir teklife olumlu yanıt vermedi.
Sonrası malum!
1 Kasım seçimlerinde yaklaşık 2 milyon oy kaybederek 57 ilde hiç milletvekili çıkartamadı.
Oyları yüzde 16,3 ten yüzde 12 ye düştü.
80 milletvekilinden 40’kını kaybetti.
Eh! Allah’ın sopası yok derler ya… İşte öyle bir şey…
Herkes onun istifa edeceğini düşünürken ve partisi içinden istifa sesleri yükselirken o büyük bir pişkinlikle “görevimin başındayım” dedi.
Kendisine muhalefet eden herkesi sildi.
547 delege olağanüstü kurultay taleplerini MHP Genel Merkezine iletti fakat Bahçeli, kurultay çağrılarını ret etti.
İnsanları yargıya başvurmaya mecbur bıraktı.
Tabi bu arada Tayyip Erdoğan desteği ile yargıdan sonuç çıkmadı.
Ne tabanına ne de MHP ye oy verenlere zerre kadar saygısı olmayan bir lider olabilir mi?
Taban tarafından çok sevilen Meral Akşener’i seçimlerde aday göstermemiş, Sinan Oğan’ı partiden ihraç etmişti.
Böylece tabanına hiç değer vermediği de meydana çıktı.
Sonra malum Meral Akşener’i ihraç etti.
Şimdi sanırım Ümit Özdağ ve Koray Aydın’a sıra geldi.
Velhasıl parti içinde azınlık bir gurubun dışında bu başarısız ve tutarsız genelbaşkanı büyük çoğunluk istemiyor.
Hele, hele başkanlık sistemini yeniden kaşıması, bardağı taşıran son damla oldu.
Bahçeli derler adına, şimdi öyle değil de böyle diyerek sözlerini değiştirmeye kalkıyor…
AKP’nin başkanlık sistemiyle ilgili teklifini Meclis’e getirmesini isteyeceksin, sonra da;
“Bunlar nato kafa nato mermerdir ” diyeceksin…
Vay be!
Kendisini istemeyenlere karşı adeta savaş açan Bahçeli onları vatan haini, FETÖ cü olmakla suçluyor.
Başka ne diyebilecek ki?
Hırsızlıkla, yolsuzlukla suçlayamayacağına göre şimdi FETÖ gündemde nasılsa.
***
AKP ye2014 te söylediklerine bakalım
“Yeni AKP Hükümeti’nin niyet, mizaç ve maksadı baştan sorunlu, baştan hasarlıdır “Çünkü bu Hükümet’in ipleri hala Erdoğan’ın elindedir. Çünkü bu Hükümet Erdoğan’a zimmetlenmiştir. 62.Hükümet gelip geçici olduğu kadar bağımlı, tutsak, havası inik, başı eğiktir. 62.Hükümet icazetle tesis, pazarlıklarla tezahür, karşılıklı menfaatlerle tecelli etmiş siyasi bir kukladır.
Davutoğlu’na
“Başbakan Davutoğlu, yeni Türkiye’ye öyle anlamlar yüklemiş, öyle değerler atfetmiştir ki, bu konuda sahibini bile solda sıfır bırakmıştır.
***
Bahçeli böyle konuşur halkı kandırır.
Neden mi?
Bugüne kadar ne partisi ne de Türkiye için hiçbir şey yapmamıştır ama AKP ne zaman sıkışsa yanında yer almıştır.
Konuşma metinlerini kimler yazıyorsa dokunaklı yazıyor ve halkı etkilemeye çalışıyorlar.
Ne var ki Bahçeli sağına soluna konulan prompter denen aletten kafasını bir o yana, bir bu yana döndürerek ruhsuz bir şekilde, gırtlağını yırtarcasına çatık kaşlarla okur.
Tıpkı robot gibi…
Yüzü hiç gülmez.
El öptürmeye bayılır.
Bu güne kadar halktan, esnaftan kimseyle konuştuğunu görmedik.
Seyrek çıktığı TV programlarından birisinde kendisine bir soru yöneltmişlerdi,
“Sizi siyaset eşiğinden geçiren neydi?
Yanıtı şu olmuştu.
“Kuvayı Milliye ruhu ve Başbuğum Türkeş Beyefendi…”
Zavallı Türkeş, partisinin bu halinden kemikleri sızlıyordur.
Kuvayı Milliyeciliğine gelince sevsinler diyorum.
Tünay Süer
28.10.2016