Şairin dediği gibi, 93 yıl önce çocuklar gibi şendik… 93 yıl önce düvel-i muazzamayı yendik.
· 93 yıl önce yüce önder sevgi haleleriyle kucaklanıyordu. 93 yıl sonra O’nla uğraşmak marifet sayılıp, prim yapıyor…
· marifet sayılıp, müthiş prim yapıyor…
· 93 yıl önce onlarca etnik kökenden bir ulus oluşturup, onurlu, saygın bir devlet kurmuştuk. 93 yıl sonra bu devletten BOP uyarınca iki-üç devlet çıkarma sevdasına kapılanlarla uğraşıyoruz!
· 93 yıl önce ulus olmayı öğrenirken, ortak dilimizi en iyi konuşmanın ve yazmanın derdindeydik. 93 yıl sonra milleti resmi iki dile, bölünmeye nasıl ikna ederiz diye debeleniyorlar…
· 93yıl önce halkın onuruna önem verilirdi; “köylü, yurdun efendisi” idi. 93 yıl sonra “anasını da alıp”kömür, erzak kamyonları peşinde…
· 93 yıl önce dinimizi kendi dilimizle öğrenip, gereklerini yerine getirmek için hamle yapmıştık. 93 yıl sonra, dinimizi, kendi dilimizle öğrenme ve ibadet etme hakkımızı kaybetmiş, hurafelere boğulmuş vaziyetteyiz…
· 93 yıl önce ulusu aydınlanma ile kucaklaştıran, üretken Köy Enstitülerini kuruyorduk. 93 yıl sonra, altını tutamayan sabileri 80 kişilik sınıflara tıkıştırıp, zorunlu seçme derslerle dindar ve de kindar nesiller yetiştiriyor, her tarafları imam hatiplerle doluşturuyoruz…
· 93 yıl önce yurdun her köşesinde sosyal cumhuriyet fabrikaları inşa ediyorduk. 93 yıl sonra fabrikalarımızı,madenlerimizi, cumhuriyetin mirasını eşe, dosta, akraba-i talukata peşkeş çekip, onlardan kalanı da yabancılara yok pahasına satıp, satamadıklarımızı kapattık…
· 93 yıl önce sanayide ve tarımda kendine yeterli bir ülke olmayı, doğal zenginlik ve kaynaklarımızı gözümüz gibi sakınmayı, tasarrufu ve üretimi erdem saymayı öğreniyorduk. 95 yıl sonra herşeyimizi, babalar gibi satmayı, üretmeden tüketmeyi marifet sayıp, samanı, mısırı, buğdayı, angusu dahi ithal eder olduk!
· 93 yıl önce Avrupa faşizm bataklığına sürüklenirken, biz devrim, demokrasi ve özgürlük rüzgarlarına yelken açmıştık.93 yıl sonra islami faşizme bayrak açarken, durmadan dünya alemden dayak yiyoruz !
· 93 yıl önce komşu ülkelerle dostane paktlar, dünya alemle iyi ilişkiler oluşturmuştuk. 93 yıl sonra dandik birkaç krallık ya da şeyhlikten başka desteğini alabileceğimiz ülke kalmadı.
· 93 yıl önce dünyaya örnek olarak kadınlarımızı seçme ve seçilme hakkına kavuşturuyorduk. 93 yıl sonra kadınlarımıza, siz sadece doğurun; sizin yeriniz evinizdir deyip, dizlerinin görünmesinden huylanıp, 9 yaşında evlendirmeye kalkıyor, kadına şiddet ve kadın-erkek eşitliği sıralamalarında dünyaya rezil oluyoruz!
· 93 yıl önce pozitif bilimleri öğreniyorduk.93 yıl sonra metafiziğe, hurafeye merak sardık!
· 93 yıl önce çok sesli müzik dinleyip, vals yapmaya, otantik türkülerimizi, folklörümüzü, klasik Türk musikisini yeniden keşfetmeye çalışıyorduk. 93 yıl sonra çıstak,çıstak gürültü dinleyip, biz bize kaldığımızda göbek atıp,mastika, kolbastı oynuyoruz!
· 93 yıl önce hukuk devletine doğru yelken açmıştık; kadı efendilerin yerini cumhuriyet savcıları ve hakimleri almıştı. 93 yıl sonra temel hukuk kurallarına ulemanın fetvalarıyla destek arar olduk. Hülasa hukuk oldu guguk!
· 93 yıl önce öğretmenlerimiz başımızın tacıydı.93 yıl sonra binlerce öğretmen ve öğretmen adayı açıkta ve “başımızın belası”(!)
· 93 yıl önce yüzlerce ayrı meslekten esnafın bir arada çalıştığı çarşılarımız vardı. 93 yıl sonra her köşe başında Çin ve Avrupa malları ile dolu alışveriş merkezlerimiz!
· 93 yıl önce Karaköy-Beşiktaş arasını at arabası ya da tramvayla 15 dakikada alıyorduk. 93 yıl sonra yüz binlerce liralık lüks otomobillerle iki saatte gidemiyoruz!
· 93 yıl önce Atatürk’ün nerede, ne zaman karşımıza çıkacağı belli değildi. 93 yıl sonra yollar kesilip, “koruma taburları” dehşetengiz araçları ile etrafı çil yavrusu gibi dağıtıp, trafiği felç ettiği için “devlet” adamlarımızı yakinen takip edebiliyoruz!
· 93 yıl önce cehaletten korkup, onunla savaşıyorduk. 93 yıl sonra okumuşları kodese tıkıp, cehalete bel bağlar olduk!
· 93 yıl önce Anadolu’nun en küçük kasabasında dahi, kimse kimsenin yediğine, içtiğine karışmıyordu. 93 yıl sonra ne zaman, ne yenileceği bazen mahalle baskısına, bazen mahalle dayağına bağlı….
· 93 yıl önce cumhuriyeti ilanını yurdun her köşesinde büyük bir kıvanç ve çoşku ile kutlamıştık.93 yıl sonra kutlamaların cumhura yasaklanmasını aşmaya çalışırken, Atatürk anıtlarına çelenk koymak bile mesele oluyor…
· 93 yıl önce ülkeyi nasıl yöneteceğimize TBMM karar veriyordu ;90 yıl sonra hazret…
· 90 yıl önce cumhuriyet, özgürlük ve bağımsızlık ilkelerine bağlı çağdaş bir nesil yetiştirmek amacında idik.93 yıl sonra « n’assı ossun da ossun» yeter ki « dindar ve kindar ossun… »
· 93 yıl önce aydınlar ülkenin çıkarlarına sahip çıkmayı namus bilmekle, ülkeyi yönetenleri cesaretle uyarmakla onurlanırlardı. 93 yıl sonra ülkenin küresel merkezin talep ve çıkarlarına « uygun hale getirilmesi » operasyonuna, “yetmez ama evet” leri destek vermek, her devrin adamı olmayı « aydın »’lık sayan hilkat garibeleri türedi…
· 93 yıl önce geleceğe, demokrasiye, eşitliğe, adalete yönelik büyük hayallerimiz, umutlarımız vardı… 93 yıl sonra sivili, askeri envai çeşit ne idüğü belirsiz darbelerle hemhal olup, yarının ne getireceğini bilemez hale gelince her yaştan gençlerle herşeyi yeniden kurmaya, herşeye yeniden başlamaya karar veriyoruz…
26.10.2016-Beşiktaş