Neden Türkiye Tacizciler, Tecavüzcüler Cehennemine Dönüştü?

?
?

Geçen makalemde şunları yazmıştım:

Ben Türkiye’yi Türk filmleri ve televizyonlarında olduğu gibi, iki döneme ayırıyorum: Biri “Siyah – Beyaz Türkiye”, yani saf, temiz duyguların ön plana çıktığı dönem, ikincisi “Renkli Türkiye”, yani yoz, duygusallıktan uzak, hile – hurdanın egemen olduğu, gemisini kurtaran kaptan dönemi…”

Siyah – Beyaz Türkiye döneminde, günümüze göre belki daha az moderndik, bilim ve teknoloji yönünden belki daha az gelişmiştik ama milli ruh, milli duyarlılık, milli birlik ve beraberlik, dayanışma, komşuluk açısından daha tutarlıydık…

Yurdumuzu mülteciler, şeriatçılar, bölücüler, tarikatçılar, FETÖCÜLER işgal etmemişti…”

Bu kadar çok taciz, tecavüz çocuk katliamı yaşanmıyordu…”

Peki, ne oldu da Türkiye, tacizciler, tecavüzcüler, bebek cinayetleri cehennemine dönüştü?

Ne oldu da 3,5 yaşındaki çocuklar tecavüze uğrayıp, sonra da canavarca öldürülüyor?

Hiç lafı uzatmadan, önce, şu istatistiklere bir göz atalım:

– Son on dört yılda fuhuş ve uyuşturucu 17 misli (yüzde 1700), boşanmalar 28 misli (yüzde 2800) arttı…

– Çocuk pornosunda dünyada baş sıralardayız…

– 2002’de kadın cinayeti sayısı 66 iken, bu rakam, 2002–2015 arasında 5 bin 406 olmuştur…

Peki, bu suç ortamı ve suçlu ordusu Türk milletinin başına gökten zembille mi indi?

Nasıl oldu da Sanayide, tarımda, üretimde gerileme, küçülme yaşanırken, fuhuş ve uyuşturucu 17 misli, boşanmalar 28 misli, kadın cinayeti büyük bir patlama ile 13 yılda, 5 bin 406 rakamına ulaştı?

Bu patlamanın nedenini her şeyden önce AKP’nin dinci – kinci ahlak, kültür anlayışında, eğitim programlarında aramak gerekir…

Bu patlamanın nedenini her şeyden önce AKP’nin hiç eksilmeyen, devamlı olarak artan Atatürk, Cumhuriyet, uygarlık düşmanlığında ve laik düzen yerine şeriat düzenini Türkiye’ye yerleştirme çabasında aramak gerekir…

Bu patlamanın nedenini her şeyden önce dünyaya sadece din penceresinden bakan politikacılarda aramak gerekir…

Bakın 45 öğrencisine tecavüz edilen Ensar Vakfına AKP’nin önde gelen politikacıları ne övgüler diziyorlar:

 “Biz Ensar Vakfı’nın insanlığa ve ülkemize yaptığı çok güzel hizmetlerine şahitlik ediyoruz, yaptıklarına Allah’ın huzurunda teşekkür edelim…”

Bir başka AKP’li:

 “Her gün daha da büyüyecek, (Ensar Vakfı), şu an şube sayısı 165, güzel işler yaptıkça adeta daha ileri bir noktaya…”

Aileden sorumlu bakanın Ensar vakfındaki tecavüzler karşısında söylediği söz:

“Bir kere olmuşsa, karalamak için gerekçe olmaz…”

14 yılda Atatürk’ün Tevhid-i Tedrisat, yani ÖĞRETİM BİRLİĞİ düzenlemesinin altından girip üstünden çıktılar. Bu çağdaş eğitim yasası ile yasaklanan medreseleri, tarikatları, tekkeleri yeniden açtılar. Hayatta en hakiki yol gösterici bilimi, fenni okullardan kapı dışarı ettiler.

Çağdaş, laik, demokratik eğitimin yerine beyinleri hurafelerle doldurup, kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek için kolları sıvadılar.

Türkiye artık sadece sapıkları, sapıklıkları, tecavüzleri konuşuyor. Tacizci haberleri ile yatıp, tecavüzcü haberleri ile uyanıyor… “ 7 yaşındaki kızlar evlenebilir mi, evlenemez mi?  Anaların diz kapağı cinsel tahrik edici midir, değil midir? Babalar kızlarını şehvetle kucaklayabilir mi, kucaklayamaz mı?” tartışmalarını konuşuyor…

Her sabah “İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir…” ANT’ını okuyan 9 -10 yaşındaki çocukları, okulların aydınlık, sağlıklı arkadaşlık ortamlarından alıp vakıfların karanlık, izbe, gizli evlerine attılar…

Onları oyun, arkadaşlık, dostluk, uygar ilişki ortamından çekip, cendereye soktular, baskı altına aldılar, küçücük dünyalarını ses geçirmez duvarlarla ördüler… Dünyalarını kararttılar… Sapıklara yardım ve yataklık yaptılar… Onları sapıklar karşısında korumasız, savunmasız bıraktılar… Sonuç ortada…

SUÇLU ARTTI. SAPIKLAR VE SAPIKLIK ARTTI…

SUÇ PATLADI…

Bu suç artışları ile birlikte imam hatip okulları ve imam hatipli öğrenci sayısında da patlama oldu… 2002-2003 döneminde 450 okulda 71 bin 100 öğrenci okurken, günümüzde okul sayısı 1961’e, Öğrenci sayısı,  ortaokul ve liselerle birlikte, toplam, 1 milyon 201 bine çıktı…

Buna karşılık, Köy okullarımız perişan oldu… 8. sınıftan 81 bin 808 öğrenci mezun oldu. Ancak bu öğrencilerin sadece 6531’i eğitimine devam edebildi,75 bin 277’si okul dışında kaldı ve bu rakamın yarısından çoğu kız…

Yani AKP bir bakıma amacına ulaştı… Çocukları okuldan uzaklaştırdı… Kızları evlerine hapsetti… Böylece erken evlenmenin yolunu açtı… Mahkemeler çocuk gelinlerin davaları ile doldu…

İşte Türkiye’nin genel görünümü bu… Manzara-i umumiyesi bu… Yani Siyasal İslamcı diktatörlük kılıcı, milletimizin başında bir o yana, bir bu yana sallanıp durmakta…

Ama halkımız sorunlarına çözüm bulacağı yerde, diziler izlemekte, eğlence ve izdivaç programlarında zaman harcamakta… 3,5 yaşındaki bebelerin tecavüze uğradıktan sonra öldürülmesi onun umurunda bile değil…

Ne diyor Victor Hugo? “Diktatörlük hakikat haline geldiğinde, devrim hak haline gelir…”

Türk milleti için Atatürkçü bir devrimden başka kurtuluş yolu kalmamıştır…

(alieralp37@gmail.com)

Geçen makalemde şunları yazmıştım: - girl cocuk gelinler