15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’nde linç edilen Yeşilköy’deki Hava Harp Okulu 2’inci sınıfta okuyan Murat Tekin’in otopsi tutanağında ölüm nedeni, ‘vücutta yaygın darp, kesici delici alet yaraları ile boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı boğulma’ olarak tespit edildi.
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’nde linç edilen Yeşilköy’deki Hava Harp Okulu 2’inci sınıfta okuyan Murat Tekin’in otopsi tutanağında ölüm nedeni, ‘vücutta yaygın darp, kesici delici alet yaraları ile boyun baskısı ve ağız burun kapanmasına bağlı boğulma’ olarak tespit edildi. Ailesi Tekin’in cesedini darbe girişiminden tam 12 gün sonra bulabildi.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, Tekin’in ablası Mehtap Tekin, kardeşinin 15 Temmuz günü, eğitim için önce Yalova’ya, daha sonra da diğer askeri öğrencilerle birlikte “tatbikat var” denilerek otobüsle Boğaziçi Köprüsü’ne götürüldüğünü söyledi. Köprüye yanaşırken etrafı vatandaşlarca çevrilen otobüsteki askeri öğrencileri polisler kurtarıp bölgeden uzaklaştırdı. Ancak Tekin ve iki arkadaşı kalabalık içinde kaldı.
KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDE FARK EDİLDİ
O akşama ait kamera görüntülerinde, Murat Tekin’in, öldürülmeden hemen önce kalabalık içinde şaşkın halde etrafına bakındığı görülüyor. Daha sonra yardım için bir arkadaşına doğru yürüyor.
Çocuklarından 12 gün boyunca haber alamayan Tekin ailesi, Murat Tekin’in Yalova’da kampta olduğunu ya da cezaevine konulmuş olabileceğini sandı. Ancak hiçbir listede ismine rastlamayınca morgları gezmeye başladı. 27 Temmuz’da Murat Tekin’in tanınmaz haldeki cesedini bulan ailesi, İzmir’de selası okunmadan toprağa verildi.
“PİLOT OLACAĞINA SEVİNİYORDU”
Abla Mehtap Tekin, kardeşinin darbeci ya da hain olmadığını belirterek onu öldürenlerden şikayetçi olduğunu söyledi. Tekin, en son 12 Temmuz’da konuştuğu kardeşiyle ilgili şunları söyledi:
“Bana ‘Abla çok mutluyum, tek başıma uçuşa seçildim’diye yazmıştı. Pilot olacağına seviniyordu. Olaylar olunca kendisine ulaşamadık. Biz Yalova’da kampta olduğunu sanıyorduk. ‘Halk ayaklandı, canlı bomba var’ denilerek, götürülmüş. Çocuklar otobüste uyuyormuş. Halk otobüsün camını kırınca uyanmışlar. Biri ‘Çocuklar inin, size birşey olmasın’ diye bağırıyor. Duyumlarımıza göre çevik kuvvet ekipleri geliyor. Öğrencileri kurtarıp götürüyor. Kardeşim ve iki arkadaşı kalıyor. Murat, bir arkadaşının linç edildiğini gönüyor. Kardeşim şaşkın halde bakınıyor. Sonra da arkadaşına doğru gidiyor ve orada öldürülüyor.”