Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında yaşayan ve fıkıh alimi olan, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli gibi Anadolu ermişlerinin sohbetlerinde bulunan Şeyh Edebali bir açıdan Osmanlı Devleti’nin de fikir babası sayılabilir. Edebali, Ebu’l Vefa el Bağdadi tarafından kurulan, Şii ve Sunnilikle ilgili bazı özellikler taşıyan Vefaiyye tarikatının mensuplarından biridir.
Vefaiyye Tarikatının önderlerinden Baba İlyas 1237 yılında Anadolu’da yaşayan Türkmenlere önderlik ederek Anadolu Selçuklu Devleti’ne karşı “Babai Ayaklanması” diye bilinen isyana kalkışmıştır. İsyan bugünkü Alevi nüfusunun yoğun olarak yaşanığı bölgelerde etkili olmuş ve ancak Selçuklu ordusunun paralı Frenk askerleri kullanmasıyla güçlükle bastırılmıştır. İsyandan sonra Vefaiyye tarikatının şeyh ve dervişleri uç beyliklerine göç etmek zorunda kalmışlar, Edebali de bu şekilde Osmanlı topraklarına yerleşmiştir. Osmanlı uç beyliğine yerleştikten sonra hukuk konularında görüşleri alınan Edebali, Osmanlı Devleti’nin de kuruluşuna önderlik etmiş, Osman Gazi ile Edebali arasındaki ilişki nedeniyle tarikat bayrağı da sancak-ı şerifle birlikte savaşlara götürülmüştür. (Kaynak: Halil İnalcık)
Vefaiyye tarikatının sünni bir tarikat olup olmadığı hala tartışılmakta olup, zaman içerisinde tarikatın bazı unsurlarının sünnileştiği ancak bölgede hakim olduğu dönemlerde tarikat mensuplarının sünni Ortodoks İslam dışında bir yaşam biçimine sahip oldukları görülmektedir. (Bkz: Diyanet İslam Ansiklopedisi)