NECDET BULUZ
Kıyı Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği, geçenlerde bir bildiri yayınladı. Tiyatroların önemine değinilen açıklamada, özellikle her belediye bünyesinde bir tiyatro kurulması öneriliyor. Açıklamada “Kentlilerin ihtiyacı sadece altyapı hizmetleri değil, sanat ve kültür özellikle de tiyatrodur. Bunun için birçok tiyatro eğitimcisi ve sanatçısı verilecek görevlere hazırdır” deniliyor.
Mesleğimiz gereği sıkça yurt dışına çıkıyoruz. Özellikle gelişmiş ülkelerde tiyatro, bale ve benzeri sanat dallarına çok önem verildiğini gözlemliyoruz. Devletin ve belediyelerin de desteğini alan, her alanda teşvik gören bu sanat dalının Türkiye’de bulunduğu noktaya baktığımızda çok gerilerde olduğumuzu görüyoruz.
Çoğu ülkede tiyatro ve bale bileti bulmanın zorluğunu da söylemeliyiz. Örneğin, Paris’te bazı oyunların biletleri bir-kaç ay önceden tükeniyor. Bu konulara başka bir yazımızda uzun uzadıya değineceğiz, şimdi asıl konumuza geçelim.
Kaldı ki, son yıllarda bazı büyük kentlerimizde kurulu bulunan ve Belediyeler bünyesinde faaliyet gösteren tiyatrolar da ya baskı altına alınıyor ya da kapatılmaya çalışılıyor. Bazı belediyelerdeki tiyatrocuların görevlerine son verildiği, aynı belediyeler bünyesinde işçi olarak çalıştırıldığı yolunda da sıkça haberler alınıyor.
Özetle, tiyatro katlediliyor.
İşte bir meslek dayanışmasının oluşturulması, tiyatronun sevdirilmesi, geliştirilmesi yolunda atılan bu adımı olumlu karşılıyor ve destekliyoruz.
Özellikle turizm açısından önemli olan Ege’deki il ve ilçe belediyelerin bünyelerinde kurulacak tiyatroların turizm alanında da bir yan kuruluş olarak çalışma yapabileceğini unutmamak gerekiyor.
Örneğin bir Bodrum Belediyesi neden bünyesinde bir tiyatro kurmasın? Bodrum’a neden bir tiyatro binası kazandırmasın? Böyle bir yapılaşmanın turizm açsından da önemi olmaz mı?
Aynı şekilde Marmaris, Fethiye, Kuşadası gibi turizm kentlerimizde de belediyelerin tiyatro kurmaları bu işin öncülüğünü yapacaktır.
Sıkça “kültür turizminden” söz etmiyor muyuz? İşte, kurulacak bu tiyatrolar kültür hizmetinin bir bölümünü de yerine getirmiş olacaklardır.
Biz Bodrum’dayız ve Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un bu konuda bir ilke imza atmasını bekliyoruz. Böylece Bodrum’a bir kültür sarayının kavuşturulmasının da yolu açılmış olabilir.
Çok zor koşullarda tiyatro yapmaya çalışan ekipler var. Bin bir güçlük ve ekonomik sıkıntılarla işlerini yapmaya çalışan bu grupların da çağdaş anlamda çalışabilecekleri bir alan ve çatıya kavuşmalarının da önü mutlaka açılmalıdır.
Zaten (KETİB) açıklamasında belediyelere öneriler getiriyor, yol gösterici olmaya çalışıyor.
2014 yılında Metin Güler’in öncülüğünde kurulmuş olan ve Edirne’den Fethiye’ye kadar Ege bölgesi ve Ege Denizine kıyısı olan tiyatro ekiplerinin bulunduğu bir birlik olan (KETİB)’in açıklaması şöyle:
“Ülkemizde tiyatro mücadelesi veren tüm kurumlara, ekiplere !
Kıyı Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği İzmir, Fethiye ve Milas’tan sonra dördüncü buluşmasını Denizli’de gerçekleştirdi. Ege bölgesinde tiyatro yapan, sanat dernekleri, halk eğitim ve gençlik merkezleri tiyatroları, Belediye ve Şehir Tiyatroları ve özel tiyatrolardan oluşan birliğin toplantılarında öne çıkan başlıklar ve çözüm önerileri aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
Kıyı Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği, mesleki ve sanatsal işbirliğine önem veren, üyeleri arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin sürekliliğini hedefleyen bir oluşumdur. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen buluşmalarda çeşitli atölye çalışmaları, söyleşiler ve seminerler düzenlemektedir.
-Birliğe katılan tiyatroların ortak kararı Belediye bünyesinde tiyatro topluluğu oluşturmayan yerel yönetimlerin bir tiyatro ekibi kurmaları ve öncelik sıralarına almaları konusundadır. Kentlilerin ihtiyacı sadece altyapı hizmetleri değil, sanat ve kültür özellikle tiyatrodur. Bundan dolayı birlik olarak çağrımızı yineliyoruz. Her belediyeye bir tiyatro kurulmalıdır. Birçok tiyatro eğitimcisi ve sanatçısı verilecek görevlere hazırdır. Menemen, Denizli, Milas, Aydın, Bornova, Karşıyaka belediyelerinin bu alanda gerçekleştirdikleri çalışmalar tüm yerel yönetimlere örnek olabilir.
-Özel, dernek ve amatör tiyatro topluluklarının salon tahsis işlemlerinde yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir. Salonları elinde bulunduran yerel yönetim ve kamu kurumlarının bu tahsislerde tiyatro ekiplerine gereken kolaylıkları göstermeleri çağdaş bir ülke olmanın en önemli gerekliklerinden birisini oluşturmaktadır. Kamu kurumlarının ve yerel yönetimlerin yönetmeliklerine bir an evvel salon tahsisi konusunda tiyatro ekiplerine indirimler uygulanması hatta sosyal sorumluluk projesi olan bazı çalışmaların yapılaması için sahnelerin ücretsiz verilmesi konusunda maddeler eklenmeli ve bu konuda kamuoyu yaratılmalıdır.
-Özellikle özel tiyatroların devlet yardımı alması konusunda yaşanan tartışmalardan sonra çeşitli tiyatrolara yaptırım uygulanmasını şiddetle kınıyor. Sadece özel tiyatrolara değil, yerel yönetimlerde, eğitim kurumlarında yani tiyatro yapılan tüm yerlerde sansür mekanizmasına karşı olduğumuzu belirtiyoruz. Sansür çağ dışı karanlık bir zihniyetin bir izdüşümüdür. Tiyatrocular olarak aydınlanmadan yana tavrımızı sürdürüyor, nerede sansür varsa karşısında dikileceğimizi beyan ediyoruz.
Her ne kadar Ege bölgesinde oluşan bir birlikteliğe imza atmış bulunsak ta, ülke tiyatrosunun bir parçası olduğumuzu unutmadan, ülkemizin diğer yörelerinin tiyatro ekipleriyle ilişkilerimizi sürdürmeye davam ediyoruz. Türk tiyatrosunun yaşadığı çıkmazlarından, sanatçı ve ekipler arasında yaşanacak olan kardeşlik ve samimiyet duygusuyla kurtulabileceğini düşünüyoruz. Ülkemizde tiyatro mücadelesi veren tüm kurumlara, ekiplere ve sanatçılarımıza selam olsun!
Birlikteysek; güçlüyüz!”
Kıyı Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği
Yürütme kurulu
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın