NECDET BULUZ
Türkler’in ilk yerleşim ve dünyaya dağılım noktası olarak bilinen Altay’larda halen birçok Türk boyu yaşıyor. Genellikle Rusya Federasyonu içinde kabileler halinde yaşayan bu Türk boyları bugün bile bütün gelenek ve göreneklerine bağlılıkları ile bilinir. Birçokları ise aileleri ile Rusya topraklarına dağılmalarına rağmen halen geçmişindeki yaşam biçimlerini örnek alıp, Türklükleri ile övünebilmektedirler.
Türk Dünyası uzmanı Shurubu Kayhan, geçenlerde Rusya’da yaşayan azınlık Türk halklarından Telengitler’in dini inanışlarını kaleme alarak güzel ve kalıcı bir yazıya imza attı. Altay halkının bir etnik grubu olarak bilinen Telengitler’in yaşam biçimlerini de gözler önüne seren Kayhan’ın bu ilginç yazısını sizlerle paylaşıyoruz:
Telengitler Rusya’da yaşayan azınlık Türk halklarındandır. Dünya’da sadece 4 000 yakın nüfusu olup, yok olma riski altındadırlar ( bazı bilgilere göre 2 500 kişi). Uzun zamandır Telengitler Altay halkının bir etnik grubu olarak bilinirdi. 2002 yılında Telengitler ayrı bir halk olarak tanındı. Onlar Dağlı Altay’ın Çüy boz kırlarında ( Koş Ağaç Bölgesi ) yaşamaktadırlar. Kullandıkları dil ise Telengit dili — Altay Türkçesinin (Telengit şivesi)dir. Türkçenin Kırgız-Kıpçak dilleri özelliğini içinde barındırır.
Altay boylarında Telengit Türkleri’nin nüfusu son sayıma göre (Bu sayım 2002 yılında yapıldı) 2.400 olarak geçiyor. Ancak, Rusya topraklarına dağılmış olan Telengitlerin nüfusunun 15.000 kişiye ulaştığı da bazı tarihçiler tarafından ifade ediliyor.
Şaman inançlarıyla yaşayan Telengitler göze görülen ile görülmemenin arasındaki bağlantıyı önemserler. Onlar evreni üçe ayırırlar; dünya insanların yaşadığı yer, gökyüzü Tanrının onları izlediği yer ve yer altı ölüm ve ruhların yeri.
Burada şunu da ifade edelim:
Türkler Müslümanlığı kabul etmeden önce Şamanizm dini kurlarına göre yaşamlarını sürdürüyorlardı. Halen Rusya Federasyonu içindeki bazı Türk boyları Şamanizm dini ile yaşıyorlar.
Telengitlere göre ruhlar insanlar arasından üstün yetenekli ve ön görebilen insanları kendi yöntemleriyle hastalıklarla ve zorluklarla sınayıp seçtiklerini düşünürler. Ancak bu tür sınavlardan geçen insanlar Şaman olabilirler. Şamanlar ruhların belirttiği gibi “Ak Şaman” ve ” Kara Şaman” olarak niyetlerine göre ayrılırlar.
Hastalığı, kötülüğü ve ölümü önceden göre bilen bu insanlar ruhların onlara verdikleri üstün güçlerini kullanarak bunlarla savaşmayı görev edinirler. Şamanlar her insanın ruhunun olduğunu ve bu ruhun insan vücudunu terk edince” kötü günlerin hastalığı ve ölümün geldiğini” düşünerek, bu ruhun insan bedeninde kalması için çabalarlar.
Telengitler en çok pınar, dere ve ırmakların kutsallıklarına inanırlar. Oraların tümünün bir kız, bayan, ya da yaşlı bir kadın sahibi olduğunu ve onların insanlarla Tanrı arasında elçilik vazifesi yaptıklarına düşünürler. Bu nedenle de oralarda dilek ve dua ederler. Telenditlerde onlar hakkında çok hikâyeler de vardır.
Telengitlerin inançlarında ateşin de önemi çok büyüktür. Ateş yakıp üzerinden atlamak veya eşyaları ateşin üzerinden geçirmek onlara göre kötü ruhlardan ve hastalıklardan arınmak demektir. Bu nedenle de ateş Şaman inanışlarında önemli bir semboldür.
Telengitler yaşadıkları bu toprakları dünyanın en gizemli ve kutsal yeri olarak bilirler. Bu topraklar onlara göre gizemin ve bilginin kaynağı, canlı ile onları yaratan tanrının buluştuğu noktadır. Doğa ise Tanrının onlara armanıdır.
Konar göçer hayatları olan Telengitler sert hava şartlarına rağmen hayvancılık ile özellikle büyük baş; deve, yak, at, inek ile ailelerinin geçimlerini sağlarlar. Kışın kışlakta, yazın da yaylada ve dere kenarında hayvanlarını yayarlar. Genelde keçeden yapılmış çadırlarda yada tahta evlerde barınırlar.
Hayvancılığın dışında erkekler balık avlarlar, kadınlar ise ot ve bitki toplarlar. Onlara göre “yer ana ekinleriyle insanları doyurur, gökyüzü baba ise ekinleri sular”. Bunların her zaman verimli ve bereketli olması için Tanrıya dua ederler. Bu yüzden de yer ana ile gökyüzü babanın uyumuna önemsemişlerdir.
Telengitlerin hayatında müzik doğum ile başlar ölüm ile biter. En önemli özellikleri ise çeşitli gırtlak sesleridir. Hayatlarının her noktasında bebek ninnilerinden hayvan yaymalarına kadar şarki ve türkü vardır. En önemli müzik aletleri ise topşurdur. Telengitler sevinçini, üzüntüsünü, tüm ruh hallerini bir aleti çalarak ifade ederler. Bazen de sadece kendileri için rahatlamak ve dinlenmek için çalarlar.
Telengitler Türk boylarının içinde kendi örf ve adetlerine en çok düşkün olan halk olarak bilinirler ve geleneklerini devam ettirmek için kendilerini bu yola adamışlardır… Yazımızın başında da değindiğimiz gibi Telengitlerde müzik ve çalgı bir yaşam biçimi olarak hep ön planda bulunmaktadır.
Bundan sonra da Türk dünyası ve boyları ile ilgili yazılarımıza ve paylaşımlarımıza devam edeceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın