Değerli kardeşim Zahide Uçar, faşist AKP dönemine karşı direnen gerçek kahramanlarındandır. 30 Ağustos kutlama törenlerinin bazı Valiler tarafından yasaklandığı yazmış. Bende 12 İl’in Valiliğini arayarak, törenler hakkında bilgi aldım.
“30 Ağustos Törenleri, iptal edildi mi” soruma aldığım ilk yanıt genelde şu şekilde idi; “Ne münasebet efendim, yok öyle şey, tabii ki kutlanacak!”
Tören programını okuyup bana fakslar mısınız, diye sorduğumda, aldığım yanıtlar aşağı yukarı aynı idi;
-Sabah 9.00 Atatürk Anıtına çelenk koyulması ve saygı duruşu.
-Saat 10.00 Valilik Makamında yapılacak kutlama ve tebrikât (!) töreni.
-Saat 10.30 Törenlerin sona ermesi…
Peki, halkın katılımı-resmigeçit törenleri-panel ve açık oturumlar-müzik dinletileri-kutlamalar vs? Yanıt; “Efendim Güvenlik Gerekçesi” ile diğer törenlere izin veremiyoruz!
Bunlar TC Devletinin-Türk Milletinin değil, Erdoğan ve AKP’nin Valileridir! Bunların gözleri IŞİD’i veya PKK’yı görmez, Milli Bayramlarımızı görür. Türk Milletinin namusu ve gururu olan milli bayramlarımızın kutlanması en başta bu Valileri rahatsız etmektedir. Sırasıyla FETÖ-IŞİD-PKK-Hizbullah ve Bademler de bu kutlamalardan hem rahatsızdırlar hem de şikâyetçilerdir. Bunlar da ileriki günlerde yargılanacaklardır.
Zahide Uçar şu soruların yanıtını arıyor;
-“Sayın Vali; 15 Temmuz gecesi FETÖ-CIA kalkışmasından sonra, sala ile meydanlara çağırdığınız halkı korudunuz da, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlamak isteyen Türk Halkını mı koruyamıyorsunuz?”
-Milli Bayramımı kutlayamıyorsam, demek ki esirim! O zaman esarete başkaldırmak için elimde bayrağımla meydanlardayım. Beni engelleyebilecek misiniz?
Bence bu sorulara, “AKP Ülkü Ocakları Başkanı” Bahçeli yanıt vermelidir. En Milli, en milliyetçi, en ülkücü, AKP’nin en büyük destekçisi Bahçeli’dir. Ondan büyüğü var mı?
SIKMABAŞÇI AHMET HAKAN
Aydın Doğan’ın Türk Milletine attığı en büyük kazıklardandır, Sedat Abisinin Ahmet Hakan’ı! Kadın Polislerin de başörtüsü takmalarını destekleyen Hakan;
“Başörtülü Polis taraflı olur. Çünkü başörtüsü takarak tarafını belli ediyor” diyen okuruna şöyle sesleniyor;
“İyi ama ey okurum, eğer dediğin gibiyse, yani başörtülü kadın polisin taraflı olacağı kesinse… Baçık bir kadın polisin taraflı olmayacağının garantisi nedir?”
Erdoğan’ın çantasını taşırken kardeşi ile kurduğu şirketine İstanbul Belediyesinden milyonlarca liralık işler alan ve Aydın Doğan’ın yazarlığına terfi eden “Bağımsız Hakan’ın” mantığına göre;
“İyi ama ey Hakan, eğer dediğin gibiyse, kara çarşaf giyen bir kadın polisin taraf olacağı kesinse, başı açık bir kadın polisin taraflı olmayacağının garantisi nedir?”
Veya “İyi ama ey Hakan, eğer dediğin gibiyse, yani diğer üç kumasıyla aynı erkeği paylaşan kadın polisin taraflı olacağı kesinse, başı açık ve tek eşli bir kadın polisin taraflı olmayacağının garantisi nedir?
“Öncelikle Cemaat abisinin veya Tarikat şeyhinin emrine uyacağını söyleyen başörtülü kadın polisin taraflı olacağı kesinse, Cumhuriyet yasalarına ve Anayasa’ya bağlı bir başı açık kadın polisin taraflı olmayacağının garantisi nedir?”
Eyy Ahmet Hakan;
En son Hak dini olan İslam’ı bir metre bez ile eşleştirdiniz ya, Allah sizi affetsin! Önemli olan başörtüsü takmak veya takmamak değil ki! Önemli olan, Cumhuriyet Yasaları ve Anayasa emirlerine mi uyacak, yoksa biat kültürü gereği, efendisinin emirlerine mi uyacak!
Sen Ahmet Hakan, Tayyip’in çantacılığını yaparken veya Kanal 7 de çalışırken, öncelikle kimin emirlerine uyuyordun? Tayyip’in mi, Anayasa ve yasaların mı?
FETÖ militanları ister başörtülü, ister başörtüsüz olsunlar, önce kimin emrine uyuyorlardı? Ya da Erdoğan’ın “Sizler rahat olun, size bir şey yok” dediği diğer tarikat ve cemaatlerinkiler? “Biatsa biat, itaatsa itaat diyen Bademlerin emrine uyacaklar değil mi? Sizi uyanıklar sizi…
Sağlık ve başarı dileklerimle.
Bir yanıt yazın