NECDET BULUZ
Uzun zamandır Çin’de yaşayan Zafer Karadağ, zaman zaman bu ülkeden mesajlar gönderiyor. Kendisini yakından takip ediyoruz. Karadağ, sosyal medyada da paylaştığı son mesajında, Çin Polisinin otellere talimat verdiğini ve Türklerin otellere alınmamasını istediğini yazdı.
Giderek gelişen Türkiye-Çin ilişkileri açısından önemli bir gelişme olan Çin polisinin bu hareketinin, ilişkileri gölgeleyeceği görüşündeyiz. Türkler dahil 5 ülke insanlarına otellerin kapısını kapatan Çin’in neden böyle bir karar aldığını bilemiyoruz. Hiç kuşkusuz Dışişleri Bakanlığı konu ile ilgili olarak çalışma yapacaktır.
4-5 Eylül tarihleri arasında Çin’in Hangzhou kentinde yapılacak G 20 zirvesi öncesi alınan böyle bir kararın misilleme olabileceğine de dikkat çekiliyor. Karar da “onur kırıcı” olarak değerlendiriliyor.
Özellikle son yıllarda ticaret ve turizm alanında önemli işbirliği içinde olan Türkiye-Çin ilişkilerinin etkilenmemesi için iki ülke yetkililerinin bu konuda ortak yolu bulması gerektiğini düşünüyoruz.
Zafer Karadağ tarafından sosyal medyada paylaşılan yazıda “Son söz olarak, 12 yıldır değişmeyen söylemimi bir kez daha yinelemek istiyorum; “Çin bir tehdit değil, Türk ihracatçılar için Dünyadaki en büyük fırsatlar ülkesidir!” ama biz işadamlarının başarılı olabilmemiz için, Hükümetimizin köstek değil, destek olması gerekiyor.”deniliyor. İşte o yazı, buyurun:
“Çin Halk Cumhuriyeti’nde polisin otellere bir yazı göndererek, Türkler dahil, 5 ülke vatandaşına oda verilmemesini istediği belirtildi. İşte o haberin linki:www.scmp.com/…/hostels-southern-china-told-refuse-guests-fi…
12 yıldır Çin’de yaşayan ve bir yandan Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olma başarısını gıptayla izlerken, bir yandan da her geçen yıl Türkiye imajının daha kötüye gittiğine şahitlik etmekten yorgun düşmüş ve gururu kırılmış bir Türkiye sevdalısı olarak, bu son gelişmenin beni ne kadar incittiğini tahmin bile edemezsiniz.
Sonunda, Afganistan, Suriye, Irak ve Pakistan’la aynı kefeye de konulan Türkiye’nin o, şerefli T.C. pasaportunu taşıyan bizlere, potansiyel birer terörist gibi muamele edilmeye başlandığının resmidir!
Çin’e gelerek fuarlara katılmak, ihracat ve ithalat yapmak, okumak ya da gezip görmek isteyen Türklerin, çıkartılan tüm zorluklara rağmen hala Çin vizesi alabildiklerini gören yetkililer, yakında “deveye hendek atlatmanın da şart olduğunu” açıklayabilirler!
Yine de vize alabilenlere ise, “neden gözünün üstünde kaşın var?” diye soracaklarını tahmin ediyorum!
Peki, biz Çinli dostlarımıza internet üzerinden sadece 3 (üç) dakikada e-vize verirken, onların bize reva gördükleri bu kabul edilemez uygulamanın sebebi sizce ne olabilir?
Sizi bilmem ama bence, 4-5 Eylül 2016 tarihlerinde Çin’in Hangzhou kentinde yapılacak G20 Liderler Zirvesi’ne bir kaç gün kala medyaya servis edilen, onur kırıcı bu haberin sebebi, aleni bir misillemedir.
Hatırlayın, her yıl farklı bir ülkede düzenlenmekte olan G20 zirvesinin geçen yılki ev sahibi Türkiye idi ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı sayın Xi Jinping’in zirveye katılacağı da aylar öncesinden belliydi.
Fakat O’nun gelişine sadece 3 (üç) gün kala, AKP Hükümeti, (bence) inanılmaz bir zamanlama hatası yaptı!
Türkiye’nin 4 milyar Dolarlık füze alımı için teklif veren tüm rakip ülkeleri geride bıraktığı için tercih edilen Çin’i, iki yılı aşkın süredir oyalamakta olan Ankara Hükümeti, ani bir kararla bu alımı iptal ettiğini açıkladı.
İki yıldır sabırla bu sürecin tamamlanmasını ve ortak yatırımın hayata geçirilmesini bekleyen Pekin Hükümeti’nin, alımın iptalinden çok, sayın Xi Jinping Türkiye’ye gelişinden hemen önce yapılan bu iptal açıklamasını çok onur kırıcı bulduğunu, pek çok Çinli dostumdan duydum.
Onların gözündeki mesele füze filan değildi, yılda 4 trilyon Dolar’dan fazla dış ticaret hacmi olan Çin için, 4 milyar Dolarlık bir satışın iptalinden ziyade, bu açıklamanın zamanlaması çok üzmüştü, bunu kabullenememişlerdi ki, ben de onlarla aynı fikirdeyim, en azından, o açıklamanın zirveden sonraya bırakılması çok daha şık ve doğru olurdu.
İşte bu yüzden, G20 zirvesine bir kaç gün kala yapılan, onur kırıcı otel uygulaması ile Çin’in küçük ama anlamlı bir mesaj verdiğini ve bir nevi misilleme yaptığını düşünüyorum.
Bu durumun vahametini daha iyi anlamanız için, size dün bir Vatandaşımızın başına gelen bir olayı aktarayım.
Yıllardır Çin’de yaşayan ve eşi de Çinli olan Yılmaz adındaki bir Türk arkadaşım, son 4 yılda Zhuhai kentinde en az 50 kere konakladığı bir otele, Çin polisinin yukarıdaki uygulaması nedeniyle kabul edilmemiş.
Bir an için düşünün ve kendinizi Yılmaz’ın yerine koyun, cebinde paranız ve elinizde T.C. pasaportunuzla sokakta kala kaldınız, tek suçunuz ise Türk olmak! Ne dersiniz? O’nun yerinde olmak istemezdiniz değil mi?..
Biz, Çin’de yaşayan Türkler olarak, Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın katılacağı G20 zirvesinde, Türkiye ile Çin arasındaki tarihi dostluğa yakışmayan bu ve benzeri sorunların ortadan kaldırılmasını ve iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin artırılmasını sağlayacak anlaşmaların yapılmasını umut ediyoruz.
Son söz olarak, 12 yıldır değişmeyen söylemimi bir kez daha yinelemek istiyorum; “Çin bir tehdit değil, Türk ihracatçılar için Dünyadaki en büyük fırsatlar ülkesidir!” ama biz işadamlarının başarılı olabilmemiz için, Hükümetimizin köstek değil, destek olması gerekiyor.
Selam ve sevgilerimle.
Zafer KARADAĞ
www.harclik.net
30 Ağustos 2016, Şanghay”
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın