Kitabın Ortasından
Uzun yazmamaya çok dikkat ederim, ilk defa bir yazım uzun oldu, zaten okumayan bir toplumuz ama bu defalık idare edin konu çok önemli, bir solukta okursunuz.
abd 10 bin km, rusya 5 bin iran 2 bin km’den geliyor, suriye’ye müdahele ediyor bir sorun olmuyor, biz sınırımızı korumak için 5 km geçip terör örgütlerine operasyon yapınca bm kararlarını ihlal ediyoruz. Bırakın Allahınızı severseniz, siz kimin stratejistiniz, hangi amaca hizmet ediyorsunuz.!
Komplo teorilerini bir kenera bırakalım. suriye’de bir realite ile karşı karşıyayız, kolu kesmektense sakalı kesmek zorundayız. Dibimizde ışid ile mücadele’yi bahane ederek sürekli genişleyen ve sürekli isim ve yöntem değiştiren pkk-pyd-ypg terör örgütü var ve fırsattan da iyi istifade ederek işi devlet kurma aşamasına kadar getirdi. Terörün hertürlüsü ile hertürlü mücadeleyi her zeminde yapmak zorundayız. Bekleyemeyiz, böyle bir lüksümüz kalmadı. Biz hala kırmızı çizgilerde bekleyelim diyorsunuz ama kırmızı çizgimi kaldı, her yerimiz yediğimiz darbelerden mosmor oldu, hançerlenmedik yerimiz kalmadı. Bumu strateji, bumu öngörü, kime ve hangi amaca hizmet ediyorsunuz.!
Daha önce sürekli eleştirenler, neden suriye’ye operasyon yapılmıyor, bir terör devleti ile sınırmı olacağız diyenler, şimdi de neden operasyon yapıldı, batağa girdik, çıkamayacağız diyen bir pozisyon aldılar.
Ne bu şimdi? Stratejimi? Neyin ve kimin stratejisi?
Bizim tek bir ölçümüz var milli duruş, milli şuur ve yerli hassasiyeti göstermektir, yoksa müzmin muhalif veya kronik destekçi olmak değildir. Doğruya doğru, yanlış demek şiarımızdandır.
Biz kitabın ortasından bakalım, ve doğrusunu okumaya çalışalım.
Daha önce ırak’a girmedik ve şimdi çok şikayet ettiğimiz barzani, abd destekli olarak devletini kurdu, askerimizin başına çuval geçirildi bizde izledik. Iyimi oldu? doğrumu yaptık.!
suriye’de bu yüzden geç kaldık ve kürt devleti kurulma aşamasına geldi, bari buna engel olalım, parçalar birleşmesin, geçte olsa durumu kotarma adına doğru ama riskli bir adım atalım.
Elbette riskler olacak, bunun bize maliyetleride olacak, bu maliyetleri ve bedelleri ırak’ta da 25, suriye’de 5 yıldır ödemekteyiz.
Birinci ve ikinci körfez savaşında daha az maliyetle Musul ve Kerküğe girip Türkmenleri korumadık, elimizde fırsatta vardı. O zaman Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay bu operasyonu yapmamak için istifa etti, iyi’mi yaptı? Türkiyenin elini kolunu bağladı. pkk ve barzaniye iyi bir fırsat verdi. Ikinci körfez savaşında ise yine aynı tavır, asker topu meclise attı, mecliste sert muhalefet, eski sağcı ve solcu ittifakı ile tezkere geçmedi, yine bedel ödedik, pkk ve barzani iyice rahatladı pkk kandilde, barzani kuzey ırakta devletini kurdu, bizde izledik, bumu strateji?
Şimdi suriyede sıra, Süleyman Şah Türbesi iyi bir fırsattı, stratejik bir hata yapıldı, türbe taşınmamalıydı, elimizde haklı bir gerekçe vardı yok ettik, Halep’e kadar Türkmenleri sahipsiz ve korumasız bırakarak tarihi bir hata daha yaptık. Uçağımız düşürülünce yine haklı bir gerekçemiz vardı kullanamadık. Düşürülen rus uçağını biz sahiplendik, bu yetmez gibi krizide çok kötü yöneterek, Türkmenleri bir kez daha ateşe attık. Bu hatamızdan tez dönerek, durumu toparlamaya başladık. abd, ırakta pkk ve barzaniyi, suriye’de pyd ve müslimi müttefik seçti, bizde sadece izledik.
Doğru zamanda doğru riski almayanlar, yanlış zamansa daha ağır maliyetli daha büyük bir risk alırlar. ösö gibi ılımlı muhalif gruplara dikkat etmeliyiz, daha sonra kontrolden çıkabilirler, bu nedenle Türkmenleri her yönden güçlendirmeliyiz ve en az iki stratejik noktada askeri üs kurmalıyız.
Elbette’ki en iyi ve en kötü bütün senoryalara hazırlık yapmalıyız, tedbir almalıyız, bütün riskleri hesaba katmalıyız, Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını da asla unutmamalıyız.!
Destek ve tedbir amaçlı kısmı seferberlik yapılabilir. Bu kapsam da KHK ve yasaldüzenleme yapılarak, son on yılda emekli olan ve suçsuz yere atılan subay-astsubay, pilot, polis, pöh, jöh, ökk, sas, sat, mak ve mit mensupları göreve çağrılabilir, bu insanlar vatanları için seve seve görev yapatcaklardır.
Bizim için hepsi bir, abd, rusya, çin, ingiltere, fransa, italya, almanya, vatikan, kraliyet ailesi, belçika, isviçre, israil, hindistan, suudi arabistan, katar, birleşik arap emirlikleri, mısır, ermenistan, sırbistan veya yeraltı ve yerüstü örgütleri, küresel lobiler, küresel sermaye ve medya sahipleti hiçbiri ile asla dost olamayız, buna ne tarih, ne dinimiz, ne kültürümüz, nede mezhebimiz müsade eder ama devletimizin ve milletimizin âli çıkarları doğrultusunda bir takım işbirlikleri yapabiliriz. Hepsi bu! Biz Türk Birliği üzerinde çalışmak ve bu hedefimizi gerçekleştirmek zorundayız.
Bir düşünün, neden çin seddi yapıldı? neden Malazgirt, Çanakkale, Kut-ûl Amare ve 30 Ağustosu kutluyoruz.
Allah bu millete bir daha Karlofça, Küçük Kaynarca, Baltalimanı, Ayastefanos, Mondros, Serv yaşatmasın ama hep Malazgirtler, Çanakkaleler ve 30 Ağustoslar yaşatsın.
Amin…
Bir yanıt yazın