En çok cinayet nerede işleniyor, katliam nerede yapılıyor?
Ortadoğu’da…
İslam ülkelerinde…
Mezhepçiliğin, tarikatçılığın, ırkçılığın, cehaletin egemen olduğu bölgelerde…
10-12 yaşındaki çocuklar, meczuplar tarafından çeşitli vaatlerle kandırılıp, gövdesine bombalar bağlanarak, kendisi gibi küçük çocukların, bebelerin arasına salıveriliyor…
Cennet yolculuğuna çıkarılıyor…
Sonra…
Geride paramparça vücutlar, kollar, bacaklar, dağılmış beyinler, gözü yaşlı aileler…
Boşu boşuna telef edilen suçsuz, günahsız insanlar…
Sizin tarikatınız, mezhebiniz, cemaatiniz, ırkınız batsın…
Bin tarikat şeyhi; bin cemaat imamı, hocasıi hacısı bir araya gelse, kolu bacağı kopmuş bir yavruyu; ilkbaharını, baharını, yazını – kışını yaşamamış, yaşayamamış bir bebeği, bir çocuğu, genci geri getirebilir mi?
Sonra siz kimsiniz, nesiniz ki kendinizde ilahi bir kudret görüp, insan canı almaya kalkıyorsunuz? Siz kimsiniz ki insanlarla tanrı arasına girip, onlara yön vermeye kalkıyorsunuz?
Bu yetkiyi size kim verdi? Kimden aldınız?
İlkokul diploması bile olmayan bir insandan ulema olur mu?
İki paralık aklınız size yetmezken, bu cahil beyninizle bir toplumu kan gölüne çeviriyorsunuz?
Maraş katliamları, Sivas katliamları sizin yüzünüzden oldu. Sayenizde “Alevi öldürerek cennete gitmeye” hazırlanan binlerce insan türedi…
Hukuk, adalet tanımayan binlerce insan, “Tekbiiirrr, “Ya Allah, Bismillah, Allah-ü Ekber!” naralarıyla öz vatandaşlarına saldırıyor…
Bu Irk, din, mezhep savaşları, bu olaylar, 11 Eylül 2001’de ABD ikiz kulelerinin vurulmasından sonra başladı…
Amerika, bu bahaneye sığınarak, Afganistan’da El kaide, Usame Bin Ladin avına çıktı…
Ortadoğu’ya, Asya’ya, Afrika’ya burnunu soktu…
Ülkemizde ise, bu olaylar 2002 yılında AKP’nin iktidara getirilmesinden sonra alevlendi…
Sovyetlerin dağılması ile Amerika, tek kutuplu süper güç olma özelliğinden de yararlanarak, dünyada egemenlik kurma, BOP projesini gerçekleştirme amacıyla “Etnik bölücülük, ırkçılık, şeriatçılık” akımlarına destek verdi…
Hedef, parçalanmış, bölünmüş bir dünyanın yaratılması, böyle bir dünyada ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının talan edilmesiydi…
Amerika, El Kaide, IŞİD, PKK, PYD, ÖSO ve benzeri ırkçı, dinci terör örgütlerini bu amaçla yarattı…
Destekledi, besledi…
Bu amaçla RTE ve ekibini Erbakan’dan kopararak, onlarla kapı arkalarında görüşmeler, anlaşmalar yaptı… Onlara altın tepsi içinde İktidarı sundu…
Bu amaçla ülkemizde laiklik ayaklar altına alındı, Atatürk Cumhuriyeti yıkıldı, ordunun kolu kanadı kırıldı, Ergenekon davaları yaratıldı…
Ne zaman ki din duygusu, şeriatçılık, mezhep yapılanması ön plana çıkarıldı, ülkemizde ne huzur, esenlik, dayanışma, ne yardımlaşma, paylaşma anlayışı kaldı… Bunlar buhar olup, atmosfere karıştı…
Bunun için gazeteci Sevgili Melih Aşık’ın şu saptamalarına bakmak yeter:
“…Son 14 yılda boşanmalar yüzde 37, kadına şiddet olayları yüzde 1400, intihar olayları yüzde 33, uyuşturucu bağımlılığı yüzde 68, esrar kullanımı yüzde 140, kokain kullanımı yüzde 532, suç olayları yüzde 437, fuhuş olayları yüzde 734, cinayetler yüzde 261, cinsel suçlar yüzde 449, çocuklara cinsel istismar yüzde 434 arttı…”
Bu bataklıktan kurtulmanın bir tek çözümü vardır:
Zaviyelerden, tarikatlardan, çıkarcı din elemanlarından kurtulup, Atatürk Cumhuriyetine, laikliğe, bilime, teknolojiye geri dönmek…
Yani,
Bu ülkede tarikatlar, cemaatler, bölücüler bitmeden akan kan durmaz…