İnanılmaz Türkiye

AKP 15.Kuruluş yıl dönümünü Genel Merkezde sade bir törenle kutlamış.

Törende konuşan 11.Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşma videosunu izledim.

Gül, “Hep beraber önce yenici hareket olarak başlayan ve kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz AK Parti Türkiye’yi inanılmaz bir şekilde değiştirdi ve bugünlere taşıdı” dedi.

Şaşırdım!

Gül acaba hayal dünyasında mı yaşıyordu, yoksa o da Erdoğan’a iltifat mı etmek istiyordu!

Bu günler derken yahu daha bir ay önce öyle karanlık, uğursuz bir gece geçirdik ki az daha kendisini peygamber diye yutturmaya kalkan ABD işbirlikçisi, vatan haini bir imamın FETÖ diye kurmuş olduğu çete cumhurbaşkanını öldürecekti.

Sonra aklı sıra yönetime el koyacaktı ve Humeyni gibi Türkiye’ye dönecekti.

İki yüz kırk beş şehidimiz oldu, yaralıların sayısını tam bilemiyoruz.

***

Şöyle bir AKP tarihine ve nasıl yeni olduğumuza kısadan bir bakalım.

3 Kasım 2002 de genel seçimlerden birinci parti olarak AKP,19 Kasım 2002 ‘de 58. Hükümeti Abdullah Gül ‘ün başbakanlığında kuruldu.

Erdoğan Baykal’ın katkısıyla anayasa değişikliğinden, Siirt’ten milletvekili çıktıktan sonra 14 Mart 2003 ‘te başbakanlığı Gül’den devraldı.

O tarihten bu güne 93 yıllık cumhuriyet tarihimizin en çok iktidarda kalan parti olarak AKP rekor kırdı.

Gömlek değiştirdim diyerek güzel vaatlerle başa geçen Erdoğan zaman geçtikçe değişmeye başladı.

Mesela basın özgürlüğü kalmadı 100’ün üzerinde gazeteci tutuklandı.

Derken Ergenekon Balyoz davaları ve Özel Yetkili mahkemeler…

Adil yargılanma ortadan kalktı.

Hukuk iğdiş edildi.

TSK’nın önemli konumlardaki Kemalist komutan ve subayları, ülkenin aydınları, siyasi parti başkanları darbe yapacaklardı diyerek sabaha karşı evlerinden alınarak tutuklanıp, zindanlara kapatıldılar.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin kolu kanadı kırıldı böylece…

Gezi Eylemlerinde polisin sert, orantısız müdahalesi uluslararası eleştirilerin dozunu artırdı.

Açılım, saçılım derken terörist başı Öcalan ile masaya oturuldu.

Kürtçüler bu durumdan şımardılar.

Doğu ve Güneydoğuyu cephanelik haline getirdiler, görmezden gelindi.

(Bunca şehidin hesabını kim verecek?)

Tabi geçen yıllar içerisinde demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetini yıkma hareketi başladı.

TC ler tabelalardan kaldırıldı.

Üniversitelere rektör atamaları o biçim yapıldı.

Andımız ve ders kitaplarından Atatürk ile ilgili her şey neredeyse kaldırıldı.

4+4+4+4 ile Milli Eğitimin Milliliği kalmadı.

Minnacık kız çocuklarına türban takıldı, erkek çocuklar takke takıp imam kılığına büründüler.

Milli bayramlar yasaklandı.

Derken 2002 de sıfır terörle hükümete gelen AKP sayesinde PKK ile çatışma başladı.

Şehit haberleri ile yatar kalkar olduk.

Televizyonlarda al bayraklara sarılmış sıra, sıra şehit cenazeleri ve ağlayan analar, babalar, eşler ve yetim kalan çocukları gördükçe yüreğimiz paralandı, daraldı.

Suriye’de Emeviye Camiinde namaz kılacağız derken cenazelerde kılınmaya başlandı.

AKP zenginleri türedi. Fakir daha çok yoksullaştı.

Ülkede babalar gibi birçok değerlerimiz satıldı ve devam…

Sınırlarımız yolgeçen hanı oldu ve ülkemiz terörist yatağına döndü.

Patlayan bombalarla nice insanlarımızı kaybettik.

Can ve mal güvenliğimiz kalmadı.

Kısacası Türkiye çivisi çıkmış bir ülke konumunda yalnızlaştırılırken ve ülkemizde bunca işsiz, evsiz barksız insanlarımız varken emeklilere utanmadan 20 ile 30 lira arası zam yapılırken 3,5 milyon Suriyeliyi beslemeye kalkıldı.

Yahu kaç çocuk doğuracağız, ne yiyeceğiz her şeye maydanoz olan ve Anayasa baba yasa takmayan tek adamla yönetilen bir ülkede yenilik olan nedir?

Sizin yeniliğiniz Ortaçağa yönelmekse, eksik olsun böyle yenilik.

Yeniliğiniz batsın…

Yazacak o kadar olaylar oldu ki sayfam yetmez.

Düşünüyorum da 21.  Yüzyılda bir başkanlık uğruna, Din Devleti yolunda yürümeye değer miydi?

***

Gül’ün Colin Powell ile başbakanlığı döneminde yaptığı anlaşma yüzünden Türkiye’nin kaderi değişti.

Merak ediyorum bu anlaşmada da Pensilvanyadaki hainin parmağı olabilir mi?

Ayrıca, Gül’ün şu söylemi bana pek manidar geldi.

“Gerek yeni bir cemaat olsun, ideolojik bir yapı olsun, siyasi yapı olsun eğer aklını fikrini bir kişiye teslim ederse sonu böyle olur. Çok şükür ki bu karanlık sayfa açılmadı” .

Allah, Allah! Ne demek istiyor acaba?

Aslında eskilerden bahsetmek istemezdim ama Gül’ün Türkiye’yi güllük gülistanlıkmış gibi göstermesi kızdırdı beni.

Bu gün birleşme günüdür. Her şey düzelecek, güzel günler göreceğiz inşallah.

Çünkü söz konusu olan  vatanımızdır.

Tünay Süer 15.08.2016

 

AKP 15.Kuruluş yıl dönümünü Genel Merkezde sade bir törenle kutlamış. - tunay suer turker erturk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir