KÜRDİSTANI KURMA İSTEMİ VE FETOŞ’UN DARBE GİRİSİMİ
Bülent Esinoğlu: Membiç her şeyi berbat edebilir!
14 Ağustos 2016, 16:07
Suriye’de gelinen son durumu kısaca özetlemek, bundan sonra neler olabileceği hakkında, bize daha sağlıklı düşünme olanağı verir.
Önce Halep’ten başlayalım.
2011’de, Suriye’de olayların başlamasıyla birlikte, Amerika, İngiltere, Türkiye, Suudi Arabistan’ın desteklediği muhalif silahlı güçler, Halep’i kuşattılar. Üç milyon mülteci ülkemize geldi.
Aynı tarihlerde, ABD’nin Irak’tan Suriye’ye gönderdiği, El Kaide, ya da IŞİD Rakka’ya yerleşti.
Halep’e saldıran terör unsurları, lojistik desteğini Membiç üzerinden alıyorlardı.
Membiç IŞİD tarafından ele geçirildikten sonra, destek Türkiye sınırının başka kesimlerinden ve Ürdün üzerinde sağlandı.
Böylece, Suriye içinde kuvvetler şöyle konumlanmıştı.
1- Suriye’de toprakların %85’ni kontrol eden Suriye devleti,
2- En büyük çatışmaların sürdüğü Halep’ti, Halep’i kuşatma altında tutan ve daha çok Suudi Arabistan ve Türkiye’nin desteğini alan silahlı muhalif örgütler.
3- Diğer bir çatışma bölgesi ise gene kuzey Suriye’de Ayn El Arap (Kobani) ve Afrin Kürt bölgeleri oldu. Bunlar sözde IŞİD’e karşı savaşan Amerikan kuvvetleriydi. Halen de öyle.
Türkiye ve Amerika’nın birbirlerine karşı açmazlarıysa; Amerika ve Türkiye, Suriye’de, Suriye devletini yıkmak için birlik olurken, öte yandan, Türkiye’yi bölmenin bir aşaması olan Kürt koridorunun, ABD tarafından planlanmış ve yürürlüğe konmuş olmasıydı.
Özetle, Türkiye ve ABD Halep’te olup bitenlerde, birlikte hareket ediyor, Suriye’nin kuzeyinde ise silahlı bir şekilde karşı karşıya gelmişlerdi. Halen de durum budur.
Halep’te, Suriye devletine karşı savaşan Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir Kürt koridoru sebebiyle, Suriye ile ittifak kurma mecburiyetindeydi.
Yani Suriye devletinin toprak bütünlüğü Türkiye’nin toprak bütünlüğü demek oluyordu. Onun için biz, hep, Suriye’nin bölünmesi, Türkiye’nin bölünmesi demek diye savunu yaptık.
Rusya Suriye devletinin toprak bütünlüğünü sağlamak üzere, Suriye’ye askeri gücü ile girince, başlangıçta yapılan tüm hesaplar berhava oldu.
ABD bölgede, Rusya ile bir çatışmayı göze alamadığı için, kirli, örtülü savaşı sürdürmenin dışında seçeneği kalmadı. Kendi kurduğu IŞİD ile hesaplaşıyorum diye bölgede varlığını sürdürmeyi ve Kürt devleti kurmayı esas aldı.
Amerika bölgede Kürdistan kurmaya o kadar ısrarlıydı ki, Türkiye’de, yönetim değişmezse bunu gerçekleştiremeyeceği kanaatine vardı.
ABD bir taraftan kuzey Suriye’de, PKK’ya desteğini artırırken, öte yandan, ülkemizde darbeyi örgütlemeye hız verdi.
Darbedeki aceleciliğin temel nedeni buydu.
Taraflar artık çok netleşmişti. Türkiye iki sebepten birden ABD ile karşı karşıya gelmiştir. Hem darbe, hem de ABD’nin Suriye’de, kurmak istediği koridor.
Feto meselesi bir iç meseleden ziyade, Amerika ile sürdürülen dolaylı savaşın, bir başka parçasıydı.
Rusya ile güvenlik ve işbirliği görüşmeleri işte bu temel üzerinde oluştu. Yani Amerika’nın Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine doğrudan saldırdığı bir dönemde…
İran haber ajanslarının geçtiği bir habere göre, Türkiye, Suriye’de terör guruplarına verdiği desteği, Rusya ile yapılan görüşmeler sonrasında geri çekti.
Rusya’nın Türkiye’den istediği temel husus da, zaten buydu. Sınırları geçişe kapatmak.
Şimdi bu süreci yaşamaya başladık.
Binali Yıldırım’ın söylemleri dikkatlice okunursa, bu gelişmeleri işaret ediyor.
Suriye’deki son durum; CIA’nın operasyon güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri adı altındaki PKK/PYD terör guruplarının eline geçti. Yani ABD’nin kontrolüne geçti.
Kürt olmayan bir Kürt koridorunun kurulması bölge ülkeleri için bir tehdittir. Bölge ülkeleri bu koridora kaşı olacaklardır.
İran, Suriye, Rusya ve Türkiye bu işi birlikte yapabilir.
Çıkarların Suriye ile örtüştüğü bir dönemde, Esad gitsin demek, ben ABD ile beraberim demek anlamına gelir.
ABD’nin, Membiç’te kazanmış olması; gidilen bu yol üzerindeki en önemli engeldir.
ABD’nin bu kazancını tersine çevirmenin tek yolu İncirlik Üssünü ABD’ye derhal kapatmaktır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu
ulusalkanal.com.tr