Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırım Tatar halkının lideri, Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Kırım Tatarlarından Sorumlu Yetkilisi, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, 26 Temmuz tarihli darbe girişimi ile ilgili mektubunda Kırım Tatar halkının dualarının her zaman Türk halkıyla beraber olduğunu açıklamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye Cumhuriyeti için zor bir dönemde Kırım Tatarlarının destek ve taziye sözleri için teşekkür ederek şu mesajı vermiştir:
“Demokrasimiz ve halkımızın özgürlüğüne yönelik olan haince darbe girişimine karşı koymamız sırasında kardeşlerimiz Kırım Tatarlarının desteği bize güç verdi ve ruhumuzu yükseltti. Halkımızın demokrasiye bağlılığı ve inancı, bu kanlı girişimi başarısızlığa uğrattı. Tüm devlet kurumları üzerlerine düşen görevi yerine getiriyor. Bundan dolayı, Sizin şahsınızda tüm Kırım Tatar halkına samimi selamlarımı göndererek sağlık ve refah diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın mesajında yer alan “Kırım Tatar halkına sağlık ve refah diliyorum” dileğinin gerçekleşmesi için 9 Ağustos’ta Putin ile yapacağı görüşmede Kırım’da kaybolan Kırım Tatarlarının akıbetini gündeme getirmesi, Kırım Tatarlarının arzusudur.
Ayrıca milletvekilimiz Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın Türkiye turizminin Rus monopolisinden kurtulacağını açıklamasını da göz ardı etmememiz gerekir. Arap Turizm Örgütü Başkanı Dr. Bandar’la geçen Cuma günü İstanbul’da gerçekleştirdiği toplantı sonrasında Bakan Avcı, “Neden sadece Rus turistlere mahkûm olalım, hedef pazar potansiyelimizi kullanabilmiş değiliz” demiştir.
Pazar günü gerçekleştirilen Kongre’de Kırımoğlu, Kırım yarımadası ilk işgal edildiğinde çoğu Kırım Tatarlarının Türkiye’ye ve Eskişehir’e göç ettiğini açıklamıştır. Kırımoğlu, İslam ülkelerinin çekimserliğini eleştirerek, İslam ülkelerindeki Rus propagandasına da dikkat çekmiş, o dönemde Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü ve bu görüşmede Türkiye’nin Karadeniz filosu gemilerinin Kırım’a yakın geçirilmesini talep ettiğini, Erdoğan’ın ise bu konuda NATO kararlarının önemli olduğunu söylediğini bildirmiştir.
İşgal sürecinde Ukrayna’ya gelen bazı Türk gazetecilerin Kırım Tatarlarının bu durumdan memnun olduğunu öne süren haberler yaptığını belirten Kırımoğlu bu gazetecileri eleştirerek günümüzde birçok Kırım Tatarının kayıp olduğunu açıklamış ve Ervin İbragimov’ndan 25 Mayıs’tan bu yana haber alınamadığını dile getirmiştir.
Kongre’nin açılışında konuşan bazı Eskişehir Milletvekillerinin Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun adını yanlış söylemeleri dikkatimi çekmiştir.
Eskişehir’de 30 Temmuz Cumartesi günü başlayan ve dört oturumda gerçekleştirilen Dünya Kırım Tatar Kongresi Toplantısı sonrasında açıklanan Dünya Kırım Tatar Kongresi Eskişehir Bildirisi’nde, “Kırım Tatarlarının tarihî ve aslî yurdu Kırım’ın 2014 yılında işgali sırasında ve sonrasında geçen iki yıl içerisinde Rusya Federasyonu’nun hukuk dışı ve ahlaksızca tecavüzüne birlikte direnen Kırım Tatarları ve Ukrainlerden 9 insanımız vahşice katledilmiş, 15 insanımız kaçırılarak kaybedilmiş ve 25 insanımız da siyasi tutuklu olarak Rus rejimi tarafından rehin alınmıştır” denilmiştir.
Rusya Devlet Başkanın Putin ile bu hafta yapılacak görüşmede gündeme gelir mi bilmem ama ben yayınlanan bildiride yer alan bu isimleri sizlerle paylaşmak istedim:
Ervin İbragimov-Kayıp, Ahtem Çiygöz-Rehin, Valery Vashchuk-Kayıp, Ivan Bondarec- Kayıp, Vasily Chernysh- Kayıp, Timur Şaymardanov- Kayıp, Seyran Zinedinov- Kayıp, İslam Cepparov- Kayıp, Cevdet İslamov- Kayıp, Eskender Apselamov- Kayıp, Fedor Kostenko- Kayıp, Muhtar Arıslanov- Kayıp, Arlen Terekhov- Kayıp, Ruslan Ganiev- Kayıp, Marsel Alautdinov- Kayıp, Arsen Aliev- Kayıp, Reşat Ahmetov-Öldürüldü, Sergey Kokurin- Öldürüldü, Stanislav Karachevsky- Öldürüldü, Belal Bilalov- Öldürüldü, Edem Asanov- Öldürüldü, Muhiddin Kachok- Öldürüldü, Osman İbragimov- Öldürüldü, Memet Selimov- Öldürüldü, Mümine Alieva- Öldürüldü, Ali Asanov-Rehin, Mustafa Degermenci- Rehin, Oleg Sentsov- Rehin, Olexandr Kolchenko- Rehin, Oleksiy Chirniy- Rehin, Rüstem Vahitov- Rehin, Nuri (Yuriy) Primov- Rehin, Ruslan Zeytullayev- Rehin, Ferat Sayfullayev- Rehin, Emir Useyin Kuku- Rehin, Müslüm Aliyev- Rehin, Vadim Siruk- Rehin, Enver Bekirov- Rehin, Refat Alimov- Rehin, Arsen Cepparov- Rehin, Hayser Cemilev- Rehin, Olexander Kostenko- Rehin, Yuriy İlchenko- Rehin, Müeddin Alivapov- Rehin, Zevri Apseitov- Rehin, Remzi Memetov- Rehin, Rustem Abiltarov- Rehin, Enver Mamutov- Rehin, Mark Ivanyuk-Öldürüldü.
Bu kişiler (Kırım Tatarları ve Ukrainler), uluslararası hukuku yok sayarak Kırım’ı işgal ve ilhak eden Rusya’ya karşı yapılan direnişin sembolleri olmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan 9 Ağustos’ta Rusya’ya gidecek ve Putin ile görüşecektir. Bu görüşmede Kırım Türklerinin ikinci bir sürgün yaşamaması için Sayın Erdoğan’ın Rusya’yı insan haklarına saygıya davet etmesi, Türkiye’de yaşayan Kırım Türk diasporanın arzusudur.
Eğer Erdoğan – Putin görüşmesinde bu konu gündeme gelirse, Rus tarafı bu kişileri terörist olarak değerlendirebilir. Fakat Avrupa Konseyi üyesi olan Rusya’nın yargılanmadan hiç kimseyi terörist ilan etme hakkı bulunmamaktadır.
Bu arada maalesef Türk kamuoyunda Avrupa Konseyi ile Avrupa Birliği karıştırılmaktadır. Kamuoyunun bu iki önemli Avrupa kuruluşunu karıştırmasını normal karşılıyorum ama CNNTürk haber kanalında iki önemli haber spikerinin Avrupa Konseyi’ni Avrupa Birliği ile karıştırmasını yadırgıyorum.
Eskişehir Bildirisi’nde; Rusya Federasyonu’nun yukarıda isimleri verilen pretostuculara karşı işlediği öldürme, kaçırma ve rehin alma eylemleri terörist eylemler olarak tanımlanmıştır. Bu eylemleri yapanlar ve yapanları yöneten Rusya, bu eylemlerin sorumlusudur.
Kırım’ın ve Doğu Ukrayna’nın Rusya Federasyonu tarafından işgaline karşı birlikte direnen Kırım Tatar ve Ukrain halkları; bu direnişi ile insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi değerlerinin günümüzdeki en güçlü savunucusudurlar.
Bildiri’ndeki “İnsanlığın yüksek değerlerini savunan bu iki halka mücadelelerinde destek için uluslararası hukuku ayaklar altına alan Rusya Federasyonu’na karşı başlatılan yaptırımların artarak devam ettirilmesi ve bu değerlere inanan devletlerin de gecikmeksizin yaptırımlara katılması gereklidir” şeklinde yer alan talep, Avrupa Birliği tarafından 17 Temmuz’da gerçekleştirilmiştir.
AB, 17 Temmuz’da Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımları, Kırım ve Sivastopol’ün hukuk dışı işgaline devam etmesi sebebiyle 23 Haziran 2017 tarihine kadar uzatmıştır. Yaptırımlar; mali, enerji ve savunma sektörleriyle ve çift amaçlı ürünlerle ilgilidir. AB, Rusya 2014 yılında Kırım’ı işgal ettikten ve Ukrayna’nın doğu bölgelerine saldırdıktan sonra Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulamıştı. Karara; aday ülkeler Karadağ ve Arnavutluk ile EFTA ülkeleri Lihtenştayn ve Norveç ile Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri ve de Ukrayna ve Gürcistan da katılmıştır. Orijinal metin aşağıdadır.
“Press Release
20/07/2016 Declaration by the High Representative on behalf of the EU on the alignment of certain countries concerning restrictive measures in response to the illegal annexation of Crimea and Sevastopol. On 17 June 2016, the Council adopted Council Decision (CFSP) 2016/982[1]. The Council Decision extends existing measures until 23 June 2017.
The Candidate Countries Montenegro* and Albania*, and the EFTA countries Liechtenstein and Norway, members of the European Economic Area, as well as Ukraine, and Georgia align themselves with this Council Decision. They will ensure that their national policies conform to this Council Decision. The European Union takes note of this commitment and welcomes it.”
Eskişehir Bildiri’nde yer alan Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko’nun Kırım’ın Ukrayna’ya Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti olarak dönmesi gerektiği yönündeki teklifi Kongre tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Teklif, Kırım Tatar ve Ukrain halklarının tarih boyunca ve bugün de devam eden ortak mücadelesinin bir sembolüdür. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü içinde Ukrayna Anayasası’nda gerekli düzenlemelerin öncelikle gerçekleştirilerek teklifin hayata geçirilmesi, iki halkın dostluğunu perçinleyecektir.
Anadolu Üniversitesi’den Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na Onursal Doktora
Anadolu Üniversitesi, Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na fahri doktora vererek Kırım Türklerine çok önemli bir destek vermiştir. Kırım’ın uluslararası hukuka aykırı olarak Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra verilen onursal doktora, bir anlamda Rusya’ya yönelik bir protesto olup, Kırım Türklerinin Kırım’daki mücadelesine büyük destek anlamındadır.
Moody’s Türkiye’nin Kredi Notunu Kırmadı
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin “Baa3” olan kredi notunu ve “negatif” not görünümünü değiştirmemiştir. Kuruluş, Türkiye’nin “Baa3” ile “yatırım yapılabilir” seviyede bulunan kredi notunu ve “negatif” not görünümünü korumuştur. Moody’s’in kredi notunu koruması ile Türkiye “yatırım yapılabilir” ülke olarak kalmaya devam etmiştir. Türkiye’nin kredi notunu Mayıs 2013’te yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Moody’s, 2014 yılı başında Türkiye’nin görünümünü negatife çekmiştir.
***
Avrupa Birliği, AB Kurumları ve AB üyesi devletler ile ABD’nin Türkiye’deki darbe girişimi karşısında gerekli tepkiyi göstermemelerini anlayamıyorum ve bu tutumlarını kınıyorum.
Bir yanıt yazın