Bir “DARBE GİRİŞİMİN”nin kısa GEÇMİŞİ..
veya “Çatkapı gelen darbe”(!): 15 Temmuz 2016
Hey gidi heyyy;
“öyle zaman olur ki hayali adama zamanla heyula olur”.
Yıl 1999 Haziran..
Kaset piyasasına “Fethullah Gülen”in kaseti düşüyor.
Sabah ve ATV yayınlıyorlar.
Savcı Nuh Mete YÜKSEL Gülen’e 146.maddeden (Anayasayı İhlal suçu) dava açmaya hazırlanıyor
Ağustos 2000’de Ankara DGM’de dava açılıyor..
(Ayrıntılar az sonra)
* * *
2002 Seçimlerinde AKP iktidar; Gülen’in bedeni Amerika’da, ruhu iktidarın isimsiz/sessiz ortağı olarak Türkiye’de..
AB/D, İktidar, ortak ve de kalemlerinin “anti demokratik” buldukları DGM’ler liberallerin, solcuların, demokratların ve de CHP’nin desteğiyle kaldırılıyor:
Yerine “ÖYM”ler kuruluyor;
CHP “ÖYM”lere karşı çıkıyor.
Bu arada Gülen’in ruhu ne istediyse alıyor/veriliyor:
17/25 Aralık dan sonra 10 yıllık ortaklık “Paralelci”lik oluyor;
Bir süre sonra da “Paralel Devletçi”ler yeni bir tanımlamayla; “FETÖ/PDY”ci oluyorlar.
Ve Temmuz 2016’da da “Darbe girişimi” oluyor.
….
Evet Fethullah Gülen’in sağır sultanın da duyduğu“bilinmeyen” bilinenlerinin bir bölümü böyle..
* * *
Aşağıdaki 1999-2000 yılında açılan “Gülen Davası” ile ilgili haberlerin en üstünde Savcı Nuh Mete YÜKSEL’in açacağı davayı duyuran haber; daha altta söz konusu kasetin içeriği/çözümü bulunuyor.
Daha aşağıda ise yukarıdaki haber tarihinden 14 ay kadar sonraki dava haberlerinde bazı gazetelerin davayı duyuruşları ve onun da altında Savcı Nuh Mete YÜKSEL’in 79 sayfalık iddianamesinden yapılan bir özet bulunuyor.
Aydoğan
(Kaynak SABAH Online 1999/2000)
* * *
ÖNEMLİ BİR BİLGİ: Aşağıdaki metinlerin bir bölümünde Türkçe harfler nedeniyle metnin okunması zorlaşıyor.Düzelterek okumak veya arşivlemek isteyenler
sitesinde kolayca düzelttirebilirler: Metnin tümünü sitenin ilgili penceresine aktarıyorsunuz hangi düzeltmeyi istediğinizi tıklıyorsunuz. Hepsi bu kadar. Kolay gelsin.Çok yararlı ve uzun süredir var olan bir site. Bilmeyenlerin bilgisine..
Çalışmayı yapıp siteyi hazırlayanlara tekrardan gönülden teşekkürler.
Aydoğan
* * * *
DGM Savcısı Yüksel, Fethullah Gülen hakkında idam istemiyle 146’ncı maddeden dava açmaya hazırlanýyor
SABAH ve atv’nin ortaya çýkardýðý, Fethullah Hoca’nýn “Devleti ele geçirmek için nasýl takiyye yaptýklarýný” anlattýðý kaset Türkiye gündemine bomba gibi düþtü. DGM Savcýsý Nuh Mete Yüksel, Gülen hakkýnda 2 ay önce açtýðý soruþturmayý geniþletmeye karar verdi.
Din devleti
YÜKSEL’ÝN soruþturmayý Türk Ceza Kanunu’nun 146’ncý maddesinde yer alan ve “Ýdam” cezasý öngören “Anayasal düzeni yýkarak yerine dine dayalý devlet düzeni kurmaya teþebbüs” suçu çerçevesinde yürüteceði öðrenildi.
Gýyabi tutuklama
YÜKSEL’ÝN soruþturmanýn ilerleyen aþamalarýnda halen ABD’de bulunan Gülen hakkýnda “Gýyabi tutuklama” kararý talebinde bulunabileceði belirtildi. Böyle bir talep olursa, Amerika’dan Gülen’in iadesi istenecek.
Savcı ‘idam’ diyecek
Atv’den şok kaseti isteyen DGM soruşturma başlattı. Savcı Nuh Mete Yüksel, soruþturmayý ‘idam’ cezasýný öngören 146. maddeden yürütecek. Ayrýca Gülen hakkýnda ‘gýyabi tutuklama’ isteyecek.
Ankara DGM Savcýsý Nuh Mete Yüksel, Fethullah cemaatinin lideri Fettullah Gülen’in devleti ele geçirme planýný gözler önüne seren þok kasetin atv’de yayýnlanmasýnýn ardýndan derhal soruþturma baþlattý.
Savcý Yüksel, yayýndan hemen sonra atv’ye baþvurarak kasetin bir örneðinin DGM Baþsavcýlýðý’na gönderilmesini istedi. Gülen hakkýnda Nisan ayýnda “Laik Cumhuriyete karþý cürüm iþlemek için çete oluþturmak” iddiasýyla soruþturma baþlatan Savcý Yüksel, þok kasetin ortaya çýkmasýnýn ardýndan soruþturmayý geniþletme kararý aldý.
Savcý Yüksel’in olay kasetle ilgili soruþturmayý “cürüm iþlemek için çete oluþturmak” suçunun yanýsýra Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 146’ýncý maddesinde yer alan ve “idam” cezasýný öngören “Anayasal düzeni yýkarak yerine dine dayalý devlet düzeni kurmaya teþebbüs” suçu çerçevesinde de yürüteceði öðrenildi.
Gýyabi tutuklama kararý
Gülen cemaatini yakýn takibe alan Savcý Yüksel’in soruþturmanýn ilerleyen aþamalarýnda DGM Yedek Hakimliði’ne baþvurarak halen ABD’de tedavi görmekte olan Fethullah Gülen hakkýnda “gýyabi tutuklama” kararý talebinde bulunabileceði öðrenildi. Bu olasalýðýn gerçekleþmesi halinde Gülen’in Türkiye’ye iadesi için Adalet ve Dýþiþleri Bakanlýklarý kanalýyla ABD’ye baþvurulacak. Savcý Yüksel’in soruþturma kapsamýnda Fettullah Gülen’e yakýn isimlerin ifadesine de baþvurmasý bekleniyor.
Devamlýlýk ilkesi…
Gülen’in önceki akþam atv’de yayýnlanan ve ülke genelinde tepkilere neden olan Fethullah Gülen’in sürpriz kasetinin hangi tarihte kayda alýndýðý da araþtýrýlacak. Kasetin eski tarihli olabileceðine de dikkat çeken yargý çevreleri, bu durumun suçta zaman aþýmý yönünden bir sýkýntý yaratmayacaðýný çünkü Gülen olayýnda “devamlýlýk ilkesi”nin geçerli olacaðýný savundular.
Fethullah Gülen’in devleti ele geçirme planýnýn günümüzde de sistemli þekilde devam ettiðine dikkat çeken yargý çevreleri þu deðerlendirmede bulundular: “Kaset bu amacý açýkça ortaya koyuyor. Rejime uyumlu bir strateji izlenmesi Gülen cemaatinin bilinçli bir taktiði. Bunu Gülen kasette açýkca ifade ediyor. Bu durumda, suça konu eylemde devamlýlýk açýkca kendini gösteriyor. Kasetin hangi tarihte kayda alýndýðý bu açýdan önemli deðil.”
Okullar da yakýn takipte
Fethullah Gülen hakkýnda baþlatýlan soruþturma kapsamýnda, Gülen’in yurt içi ve yurtdýþýndaki örgütlenme faliyetleri ile Gülen’e ait olduðu öne sürülen okullar ve Iþýk Evleri’nde de geniþ kapsamlý bir araþtýrma yapýlacak.
Ankara DGM Baþsavcýlýðý geçtiðimiz Nisan ayýnda Gülen cemaatine yakýn öðrencilerin kaldýðý Iþýk Evleri hakkýnda soruþturma baþlatmýþtý. Polis tarafýndan Ýzmir ve Manisa’da yapýlan operasyonlarda çeþitli semtlerdeki Iþýk Evleri ortaya çýkarýlmýþ ve bu evlerle temasta bulunan aralarýnda bazý Askeri lise öðrencilerinin de yeraldýðý gruplar tespit edilmiþti. Geliþmeler üzerine harekete geçen DGM Savcýsý Yüksel, Fethullah Gülen, Fethullahçýlar olarak tanýnan grup hakkýnda TCK’nýn 313. maddesinde yeralan laik cumhuriyete karþý faaliyetlerde bulunmak amacýyla, teþekkül oluþturmak suçundan soruþturma baþlatmýþtý. Ersin BAL
Ýstihbarat kaynaklarýna baþvuran Savcý Yüksel, Fethullah cemaatinin örgüt yapýsý, faaliyetleri ve amacý hakkýnda bilgi istemiþti.
Gülen kasetine yıldırım takip
Fethullah Gülen’in þok kaseti Ankara DGM Savcýsý Nuh Mete Yüksel’i harekete geçirdi. Yüksel, incelemek üzere kaseti atv’den istedi
Fethullah Gülen’in dün akþam atv’de yayýnlanan þok açýklamalarýnýn ardýndan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcýlýðý derhal harekete geçti. DGM Savcýsý Nuh Mete Yüksel, Gülen’in açýklamalarýný içeren kasetleri atv’den isteyerek bir ‘yýldýrým’ soruþturma baþlattý.
Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel’in de katýldýðý Özel Demet Hastanesi’nin açýlýþýnda gazetecilerin bir soruþturma baþlatýp baþlatmayacaklarý yolundaki ýsrarlý sorularýyla karþýlaþan Savcý Yüksel, “Doðrudur. Soruþturma açtýk. Ancak soruþturmanýn gizliliði açýsýndan bu aþamada daha fazla bilgi veremeyeceðim” diye konuþtu.
DGM savcýsý Nuh Mete Yüksel, soruþturma çerçevesinde Fethullah Gülen’in ATV’de yayýnlanan açýklamalarýnýn yer aldýðý kasetleri istediklerini belirtmekle yetindi.
Savcý Yüksel, gazetecilere konuyla ilgili açýklamalarda bulunurken, DGM eski Baþsavcýsý Nusret Demiral’ýn kulaðýna eðilerek, “Yeter artýk. Daha fazla bilgi verme” dediði de gözlerden kaçmadý.
Işık Evleri mercekte
Fettullah Gülen hakkýnda baþlatýlan soruþturma kapsamýnda, Gülen’in yurt içi ve yurtdýþýndaki örgütlenme faliyetleri ile Fettullah Gülen’e ait olduðu öne sürülen okullar ve Iþýk Evleri’nde de geniþ kapsamlý bir araþtýrma yapýlacak.
Savcý Yüksel’in soruþturma kapsamýnda Fettullah Gülen’e yakýn isimlerin ifadesine de baþvurmasý bekleniyor.
Gülen’in sürpriz kasetinin hangi tarihte kayda alýndýðý da araþtýrýlacak. Kasetin eski tarihli olabileceðine de dikkat çeken yargý çevreleri, bu durumun suçta zaman aþýmý yönünden bir sýkýntý yaratmayacaðýný çünkü Gülen olayýnda “devamlýlýk ilkesi”nin geçerli olacaðýný savundular.
Ankara DGM Baþsavcýlýðý geçtiðimiz Nisan ayýnda Gülen Cemaati’ne yakýn öðrencilerin kaldýðý Iþýk Evleri hakkýnda soruþturma baþlatmýþtý. Polis tarafýndan Ýzmir ve Manisa’da yapýlan operasyonlarda çeþitli semtlerdeki Iþýk Evleri ortaya çýkarýlmýþ ve bu evlerle temasta bulunan aralarýnda bazý askeri lise öðrencilerinin de yeraldýðý gruplarýn tespit edildiði iddia edilmiþti.
DGM Mazlumder’i incelemeye aldý
Fethullah Gülen hakkýnda soruþturma baþlatan Ankara DGM Savcýsý Nuh Mete Yüksel, Ýnsan Haklarý ve Mazlumlar için Dayanýþma Derneði hakkýnda da soruþturma baþlattý. Savcý Yüksel’in Ankara Emniyet Müdürlüðü’ne gönderdiði yazýlý talimat doðrultusunda Güvenlik Þube Müdürlüðü’ne baðlý ekipler Mazlumder Genel Merkezi, il ve ilçe binalarýnda aramalar yapýldý.
Mazlumder’le ilgili arama kararýnýn tüm Türkiye geneli için geçerli olduðunu belirten yetkililer, derneðin temsilciliklerinin bulunduðu illerde de aramalarýn yapýldýðýný bildirdiler. DGM Savcýsý Nuh Mete Yüksel, soruþturmayý bölücülük ve irticai faliyetlerden dolayý baþlattýðýný, soruþturma kapsamýnda da dernek binalarýnýn aranmasý kararýný verdiðini açýkladý.
* * *
Erken huruç yapmayýn
Fettullah Gülen yandaþlarýný uyarýyor: Belirli bir noktaya gelinceye kadar hizmete devam edin. Erken huruç diyeceðim çýkýþlar yaparsanýz, dünya Cezayir’deki gibi baþýnýzý ezer…
Arkadaþlarýmýzýn mevcudiyeti bizim Ýslami geleceðimiz adýna iþin garantisidir. Bu açýdan adliyede, mülkiyede veya bir baþka hayati bir müessesede bizim arkadaþlarýmýzýn mevcudiyeti böyle ferdi mevcudiyetler þeklinde ele alýnýp öyle deðerlendirilmemelidir. Bunlar, gelecek adýna bizim o ünitelerde garantimizdir. Bunlar bir ölçüde bizim varlýðýmýzýn teminatýdýr. Þimdiden mevcut olanlar burada mevcudiyetini korumasa da, arkadan gelenlerin mevcudiyetini mutlaka korumalýyýz. Yoksa korumada þimdi onlarý korumaya çalýþtýðýmýz gibi zorlanýrýz ve geleceðe de o müessese olarak yürüyemeyiz.
Mevcut muhafaza edilmeli… Acaba daha bunun neye ihtiyacý var, nasýl takviye edilmeli, bu denmeli. Daha bir takviye edilmeli fakat mevcuttan bir ölçüde taviz verilmemeli derken, katiyyen zayiata gidilmemeli. Bu açýdan bizim ister bu dairede ister diðer dairede arkadaþlarýmýzýn korunmasý çok önemlidir.
Zýpla, yürür gibi yap
Bu adliye için de aynen söz konusudur. Yani siz hakim deðilseniz, baþka kuvvetler var bu ülkede. Deðiþik kuvvetleri hesap ederek öyle dengeli dikkatli tedbirli temkinli yürümekte yarar var ki geriye adým atmayalým. Zýplayacaksýn yerinde yürüyor gibi yapacaksýn. Çünkü durmak sende durgunluk, paslanma meydana getirir. Bu açýdan hiç durmamalý, iþler en kötü duruma göre hesap edilmeli. Ýyi çýkarsa hýzlý yürürüz. Ýyi bir maratoncu gibi koþarýz. Bakarýz ki týkanmalar var bu defa da zýplarýz, yerimizde zýplarýz öyle durma yok bizde.
Iþýk evleri, Cezayir örneði
Biz bu imana ve kurana hizmet düþüncesini evlerimizde gerçekleþtirmeye çalýþýyoruz. Sizin de aþina olduðunuz ýþýk evlerinde, ýþýk komplekslerinde gerçekleþtirmeye çalýþýyoruz. Buralarda gerçekleþtirilmeye çalýþýlan bu hizmetin kendine göre, bir sistemi var bir uslübü var. Diyoruz ki müslümanlar, maddi güçleri, kendi ülkelerindeki güç kaynaklarý, toplumun büyük kesimlerine bu duygu ve düþünce ile ulaþmalarý açýsýndan, kývama gelecekleri ana kadar hizmete devam etmeleri þarttýr. Yanlýþ bir þey yapar erken huruç diyebileceðim çýkýþlar yaparlarsa, dünya baþlarýný ezer. Ve Müslümanlar’a Cezayir’deki hadise gibi yeni bir hadise yaþatýrlar. Suriye’deki ’82 vakasý gibi bir fecaat yaþatýrlar. Her sene Mýsýr’da yaþananlar gibi
Firavunlar dönemi
Dünya firavunlar çaðýný yaþýyor. Toprak firavun bitirmek için pek mümbit. Böyle bir dönemde tam özünüzü bulacaðýnýz kývama ereceðiniz ana kadar dünyayý sýrtýnýza alýp taþýyabileceðiniz güce ulaþacaðýnýzý ana kadar, o kuvvete temsil edeceðiniz þeyler elinizde olacaðý ana kadar, Türkiye’deki devlet yapýsý ölçüsüne göre bütün anayasal müesselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceðiniz ana kadar her adým erken sayýlýr.
Mahremiyet
Böylesine feleðin çemberinden geçenler, inþallah geleceðin fikir iþçileri olarak kendi dünyalarýný kuracaklar. Fakat feleðin çemberinden geçmeyen insanlar kendi acemiliklerine, toyluklarýna takýlacaklar ve tabi kendi ülkeleri de kendilerinden zarar görecektir. Bunca kalabalýk içinde ben bu duygu ve düþüncemi mahremce anlattým. Ama sizin mahremiyete sadýk, mahremiyet mevzunda hassas duygularýnýza sýðýnarak anlattým.
Þarj evleri
Ýsterseniz frenkçe ifadesiyle bu evlere þarj evleri denebilir. Bu evlerde dolunur, bu evlerde metafizik gerilime geçilir. Bu evlerde planlar projeler üretilir. Ve bu evlerde yetiþen yüreði pek, imaný pek veya onun sözüyle diyelim, hakiki imaný elde etmiþ, kainata meydan okuyan adamlar bu evlerde yetiþitrelr. Ve bunlar dünyanýn fethine açýlýrlar. Bu evler bir doldurma ve boþatma yerleridir. Ýnsanlar burada dolar ve sonra gider boþluklara boþalýrlar. Adeta tezgah gibi iþler bu evler.
Tekkenin yerine ev
Geçmiþte bu evlerin yaptýðý vazifelerin bazýlarýný medrese yapar, bazýlarýn mektep yapar, bazýlarýný tekke yapar, bazýlarýný zaviye yapar. Gel gör ki bu evlerin temeline harç atýldýðý zaman, dünyanýn o dönem itibarýyla en þereflilerinden birisinin kutlu eliyle harç atýldýðý zaman artýk medrese yoktu. Tekkenin kapýsýna kilit vurulmuþtu. O kapýlarý açmak mümkün deðildi. Bütün bu çok aðýr misyonlarý, bu aðýr vazife ve mükellifiyetleri bu evler götürecekti. Bütün bu iþler ona düþüyordu. Ev mektep olacaktý, ev medrese olacaktý ve ulumi islamiyeyi öðretecekti. Ev tekke olacaktý, zaviye olacaktý.
Meçhul evler
Bu evler sizin bildiðiniz gibi minaresi olan öyle ezan okundaðu zaman herkesin içine gittiði malum evler deðildir. Meçhul evlerdir, belirsiz evlerdir. Bunlar belirli olamazlar. Çünkü o evlere girip çýkanlar yakýn takiptedir. Elden geldiðince o evler kamufle edilmelidir.
* * *
Röportajda da ‘takiyye’
Gülen, kaset patlamadan önce kendi yayýn organý Aksiyon’un son sayýsýnda þöyle diyordu: Bunlar kamu vicdanýnýn tiksintiyle reddedeceði boþ sözlerden ibarettir.
Sabah ve Atv’nin yayýnlamalarýyla Türkiye gündemine bomba gibi düþen þok kasedinde gerçek amacýnýn “hissetirmeden devleti ele geçirerek Türkiye’de bir þeriat devleti kurmak olduðunu” açýkça itiraf eden ve bunun yollarýný yandaþlarýna anlatan Fethullah Gülen’in, kendi yayýn organý Aksiyon dergisinin son sayýsýnda da bu “oyununu” sürdürdüðü ortaya çýktý.
Derginin 19 Haziran tarihli sayýsýnda Mustafa Sungur’un sorularýný Amerika’da bir dostunun yanýnda kaldýðý Pennsylvania’dan cevaplayan Gülen, öncelikle kalbindeki rahatsýzlýða yönelik tedavisinin uzamasý nedeniyle Türkiye’ye dönemediðini iddia etti. Amerika’da dünyanýn en pahalý tedavi merkezi Mayo Kliniði’nin uzmanlarýnýn önerdiði ilaç ve egzersiz programý ile, bu ülkede tanýþtýðý bir Türk doktorun “alternatif tedavi” yöntemlerini uygulayarak saðlýðýna kavuþmaya çalýþtýðýný söyleyen Gülen’e þok kaset patlamadan önce basýlan Aksiyon dergisinin yönelttiði sorularýn anabaþlýklarý ve cevaplar þöyle:
Fethullahçý yapýlanma
“Böyle bir etiketlemeyi þiddetle, nefretle reddediyorum; hatta bazý kelimeleri kullanmaya edebim müsaade etseydi, lanetle reddediyorum derdim. Fethullahçý yapýlanma ve örgütlenme iddiasýna gelince. Bir defa ben, kanun dışı bir insan deðilim. Emekli bir memurum. Pekçok kýsmý resmi devlet memuru olarak 35 yýla yakýn vaaz verdim. Yayýnlanmýþ pekçok kitabým var. Vaazlarýmýn çoðunun bandrollü kasetleri piyasada. Ne vaazlarýmdan ne yazdýklarýmdan býrakýn soruþturmayý, tek bir ihtar bile almadým. Bazý söylediklerinizden ve yazdýklarýnýzdan, bizzat suçlamayý yapanlarýn ifadeleriyle ‘cýmbýzla’ bazý ifadeler alýnacak, bunlara manalarýnýn bilinmediðini, biliniyorsa çarpýtýldýðýný ortaya koyacak þekilde anlamlar yüklenecek. Bunlarý da, böyle bir þey görev sahasýna girmeyenler yapacak…”
Þeriat ve tarikat meselesi
“Tarikatýn imamý, lideri olamaz. Tarikatýn þeyhi, mürþidi olur. Onun da þehirlerde temsilcisi olmasý diye bir kural yoktur; kaldý ki, onlarýn temsilcileri de olmaz; halifeleri olur. Þahsen beni ve böyle çok basit gerçekleri bilmeyenlerin, bu konulardaki iddialarý gülünç olmaktan da öte bir garabet arzetmektedir. Böyle utanacak bir duruma düþmemeleri için tarikat nedir ve ortada bir tarikat var mý; keþke bunlarý Devlet’in resmi bir dairesi olan Diyanet’e veya bir Ýlahiyat Fakültesi’ne sorsalardý!..”
Atatürk ve Ýnönü
“Atatürk’e Deccal demek þöyle dursun, bu tür kelimeleri aðzýma almaktan bile þiddetle kaçýnýrým. Ayrýca mabede giden yollarýn kapatýldýðý dönemden niye Atatürk ve Ýnönü dönemi anlaþýlýyor. Acaba herhangi bir yerde, yazýmda ve sözümde, Atatürk ve Ýnönü mabedleri kapatmýþ mý demiþim de böyle bir sonuca varýlýyor. Böyle bir iddia ile, iddia sahipleri esas Atatürk ve Ýnönü’yü mabed kapatmakla itham etmiþ olmuyorlar mý?”
Evrimde mi? Devrimde mi?
“öyle inanýyorum ki, bizzat bu iddialarý ortaya atanlar da, onlara can simidi gibi sarýlanlar da, esasen bu iddialarda hiçbir gerçek payý olmadýðýný bilmekte, sadece onlardan kendi adlarýna nasýl istifade edebiliriz düþüncesini taþýmaktadýrlar. Bunlar kamu vicdanýnýn tiksintiyle reddedeceði boþ sözlerdir. Bir millet böyle þeylerle uðraþtýrýlarak, bu milletin ve bu devletin önemli mevkilerinde bulunanlar böyle þeylerle meþgul olarak enerjileri boþa harcanmakta, zaman akýp gitmekte, olan yine bu millete devlete olmaktadýr.
Ve son söz
“Ben sorumlularýmýzýn ve yetkililerimizin böylesi gülünç iddialara iltifat etmeyeceklerine inanýyorum. Bir ülke, o ülke evlatlarýnýn güzel hizmetleri, birkaç kiþinin menfaat kavgasýna alet edilmemeli ve bu kabil kavgalarla vakit öldürülmemelidir.Bu günler de geçer, geçer ama inþallah bu günlerden ileriye esefler gönderilmesin; yarýnlarda da bugünler adýna ‘Eyvah’ denmesin.”
* * * *
|
Gülen’e 10 yıl hapis istemiyle dava | |||||||
SABAH En tehlikeli irtica örgütü Savcı Nuh Mete Yüksel: İslam diktatörlüğü isteyen Gülen grubu ülkenin en güçlü irticai yapılanmasıdır Nihai hedef: Şeriat devleti DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel hazırladığı 79 sayfalık iddianamede, “İslam diktatörlüğü” kurmak için “Devletin tüm sistemlerinde İslam hükümlerini egemen kılmaya çalıştığı”nı iddia ettiği Fethullah Gülen’in 10 yıla kadar hapsini istedi. 10 yıllık sızma planı Gülen’in, önünde tek engel olarak gördüğü Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ele geçirmek için türbansız kızları askeri okul öğrencileriyle evlendirmeyi planladığı belirtildi. Böylece grubun 10 yıl içinde orduda söz sahibi olmayı hedeflediği ileri sürüldü. Askere karşı polis gücü İddianamede Gülen’in TSK’ya karşı olan bazı politikacılardan aldığı tavizlerle, polis kadrolarına tarikat mensuplarını yerleştirdiği belirtiliyor. Bu politika ile polis camiasının gerektiğinde TSK’ya karşı kullanılmasının planlandığı kaydedildi. Çocuklara beyin yıkama Gülen’in öğrenci seçme ekiplerinin köy ve mahalleler gezerek zeki çocukları topladığı, eğitim kurumlarında bu çocuklara Atatürk düşmanlığının öğretildiği öne sürüldü. Fethullahçı okullarda devletten ileri imkanlar olduğu da iddianamede yer aldı. Siyasilere ağır suçlama Savcı Yüksel, iddianamenin sonunda şöyle dedi: Tarikat okullarını övmek moda haline geldi. Oysa bu okullarda yetişenlerle siyasi İslam’ın iktidarı hedeflenmekte. Bu itibarla tarikat okullarına destek verenler Atatürkçü olamaz.HÜRRİYET DGM’den Gülen’e şok suçlamalar Ankara DGM Savcısı Yüksel, bir yıllık hazırlığını bitirdi ve Fethullah Gülen hakkında, ‘‘Laik devleti yıkmak için kurduğu terör örgütünün başı’’ olduğu iddiasıyla dava açtı. 13 klasör, 79 sayfa tutan iddianamede, Fethullahçıların önlerinde tek engel olarak TSK’yı gördükleri öne sürüldü. Yüksel’in, 10 yıl hapsini istediği Fethullah Gülen’e ‘‘terör örgütü kurmak’’ suçundan açtığı davanın iddianamesinde şok suçlamalar yer aldı: Devlete sızdılar. Polisi, askere karşı kullanıyorlar.MİLLİYET Aşk militanları “Fethullah Gülen orduya sızmak için cemaatindeki başı açık kızları askeri öğrencilerle evlendirmeye çalışıyor…” İşte Başsavcı’nın, Gülen hakkındaki müthiş iddianamesi 1- Okulları kullanıyor GÜLEN subay, astsubay çocuklarını okullarına kaydettirmeye çabalıyor. 10 yıl içinde TSK’da söz sahibi olmayı hedefliyor. 2- Askere karşı polis planı CEMAAT polisle askeri karşı karşıya getirme politikası izliyor. Polisi güçlendirip gerekirse orduya karşı kullanmak istiyor. 3- Siyasetçiler destekliyor PARTİLERE verdiği siyasi destek karşısında sağladığı devlet imkanları Fethullah Gülen’in gelir kaynakları arasında. 4- Hedef: İslam diktatörlüğü GÜLEN Türkiye Cumhuriyeti’ni sona erdirip, yerine şeriat yasalarının hakim olduğu devlet kurmak için plan yapıyor.RADİKAL Fethullah’a 10 yıl Fethullah Gülen soruşturmasını yürüten DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, iddianameyi mahkemeye sundu. Yüksel’e göre Gülen, en tehlikeli ve güçlü irtica örgütünün başı. İnceleme sürüyor Ankara DGM Savcısı Yüksel, Nurcu cemaati liderlerinden Gülen’e Terörle Mücadele Yasası’nın 7. maddesine dayanarak ‘gizli örgüt kurmak’ suçlamasıyla dava açtı. İddianamade, Gülen’e 10 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi. Örgüt hakkında ikinci inceleme sürüyor. Ecevit’e imalar Gülen’in ‘teokratik devlet’ kurmayı hedeflediği belirtilen iddianamede, ılımlı görünürek laik çevreler dahil, etkinlik kurmaya çalıştığı anlatılıyor. İddianamade, “Siyasilerden destek alıyor ve siyasileri destekliyor” denilerek, Başbakan Ecevit dahil, parti liderlerine yönelik imalar yer alıyor. CUMHURİYET YENİ BİNYIL STAR AKŞAM POSTA TÜRKİYE ZAMAN YENİ ŞAFAK AKİT |
|
Genç: Gülen’de yeni durum varsa incelenir Gülen’e dava manşetlerde Kıvrıkoğlu: İrtica yargıya sızdı |
|||
Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan iddianamede, Nur cemaati lideri Fethullah Gülen’in amacının, “devletin tüm sistemlerinde İslam hükümlerini egemen kılarak teokratik bir İslam diktatörlüğü kurmak olduğu” kaydedildi. İddianamede, “Fethullah Gülen’in laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sona erdirip, yerine şeri yasaların hakim olduğu İslam devletini kurmak için okullarında beyinlerini yıkadığı gençlik ile oluşturacağı toplumu kullanmayı planladığı tespit edilmiştir” denildi. İddianamede Gülen’in iyi eğitilmiş kadrolarıyla devlet ve belediyelere sızdığı ifade edildi. Gülen’in, gücünü iki önemli kaynaktan aldığı belirtilen iddianamede, bunlar, “büyük sermaye imparatorluğu ve siyasi destek olarak” tanımlanıyor.NURCULUK HAREKETİNİN DOĞUŞU İddianamenin birinci bölümünde, nurculuğun tarihi gelişimi anlatıldı. Nurculuk hareketinin kurucusu olan Said-i Nursi’nin 1873 yılında Bitlis’in Hizan ilçesi’nin Nurs Köyü’nde dünyaya geldiği belirtilen iddianamede, “Önceleri Said-i Kürdi olarak tanınan ve bu unvanı kullanan, soyadı kanunu çıktıktan sonra doğduğu köye izafeten Nursi soyadını alan Said-i Nursi ilmi kariyeri olmayan bir kimsedir” denildi. Said-i Nursi’nin meşrutiyetin ilanından sonra Bitlis havalisinde “şehy”lik faaliyetlerine başladığı, İstanbul’a gelerek siyasi faaliyetlere katıldığı ifade edilen iddianamede, İstiklal Savaşı sırasında Ankara’nın halifeyi kurtaracağı inancıyla Ankara’ya geldiği, ancak laik bir devlet düzeninin kurulması ve cumhuriyetin ilanı üzerine Ankara’yı terk ederek Van’a gittiği ve 23 Mart 1960’da Urfa’da öldüğü bildirildi.GÜLEN GRUBU’NUN ORTAYA ÇIKIŞI İddianamede, Said-i Nursi’nin ölümünün ardından Said-i Nursicilerin “okuyucu” ve “yazıcı” olmak üzere iki gruba ayrıldığı, daha sonra bu iki grup arasındaki farklılaşmanın 1969 yılından sonra okuyucu grup içinde yer alan “Fethullah Gülen Grubu”nu ayrı bir grup olarak ortaya çıkardığı kaydedildi. Günümüzde Nurcuların “Gazeteciler, Şuracılar, Fethullah Gülenciler, Yazıcılar” olarak faaliyet gösterdiği ifade edilen iddianamede, “Nurculuk, Türkiye Cumhuriyeti’nin tamamen şeriat esaslarına ve İslam prensiplerine göre idare edilmesini, hilafet ve saltanatın geri getirilmesini, inkılapların geçici olduğunu, Kuran-ı Kerim dışında bir Anayasa’ya ihtiyaç bulunmadığını savunmaktadır” denildi. Nurculuk hakkında Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20 Eylül 1965 tarihli kararına da yer verilen iddianamede, kararda, Nur Risaleleri’nin gerçek yüzü ve bu risalelerde yer alan zararlı akımların anlatıldığı kaydedildi. İddianamede, Yargıtay’ın söz konusu kararının aşağıdaki bölümlerine de yer verildi: “Nurcular kendilerine ‘Nur talebeleri’ adını vermekte ve ‘Hizbul Kuran’ olduklarını ileri sürmektedirler. Nur şakirtlerinin (öğrencilerinin) nurculuğa girebilmeleri için o mahalledeki en büyük nurcuya karşı bazı taahhütlerde bulunmaları gerekmektedir. Bu taahhütler, nurculuğa ve nurcuların büyüklerine sadakat, nurcuların sırlarını açıklamamak, gayeleri için istişarelerde bulunmak, nurun gerçekleşmesi için faaliyetlerde bulunmak gibi şeylerdir. Nurcuların bulundukları yerlerde nurculuk ile ilgili olayları nur büyüklerine bildirmeleri de mecburidir. Nur talebelerinin diğer vazifeleri de nur risalelerini çoğaltıp dağıtmaktır. Said-i Nursi, ‘Asayı Musa’ adlı risalesinde nur risalelerini yazıp dağıtmayı ihmal edenlere sitem etmektedir. Nurculuğun bilhassa ordu mensupları arasında yayılmasına önem verilmektedir.”TEOKRATİK İSLAM DİKTATÖRLÜĞÜ İddianamede, Fethullah Gülen grubunun amacının, “devletin tüm sistemlerinde İslam hükümlerini egemen kılarak teokratik bir İslam diktatörlüğünü kurmak” olduğu belirtilerek, “Fethullah Gülen laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sona erdirip, yerine şeri yasaların hakim olduğu İslam devletini kurmak için okullarında beyinlerini yıkadığı gençlik ile oluşturacağı toplumu kullanmayı planladığı tespit edilmiştir” denildi. İddianamede, şöyle devam edildi: “Gülen, demokratik usuller ile ılımlı, İslam görüntüsüyle kamufle edilmiş yöntemi, yurtiçi ve yurtdışındaki okulları vasıta olarak kullanması, Papa ile görüşerek sadece Türkiye’de değil, dünyadaki müslümanları yönetmeyi amaçlayan ruhani liderliğe olan ilgisi, siyasi parti, kişi ve bazı devlet kadroları tarafından kabul görmesi nedeniyle hedefine ulaşmada devlet rejimini istismar etmesi, dini ve siyası yapısını sürekli canlı tutan kaynağı belirsiz finans desteği ile ülkemizdeki en güçlü ve en etkin irticai yapılanma olarak değerlendirilmiştir.” TSK’NIN İÇİNE SIZMA POLİTİKASI TEŞKİLAT TSK’YI ELE GEÇİRME YURTDIŞINDA PLANLI ÖRGÜTLENME 279 KURUMDA FAALİYET FİNANS KAYNAKLARI YURTDIŞINDAKİ OKULLARDAN GELİR SİYASİ HEDEFLERİ BEYİN YIKAMA GÜLEN’İN KİTAPLARI ASKERİ OKULLARA SIZMA FAALİYETLERİ FETHULLAH GÜLEN’İN KAYNAKLARI “NEDEN?….. TALEP EDİLEN CEZA BU SÜRECE NASIL GELİNDİ HUKUKİ SÜREÇ * * * * * * * |