Bülent Esinoğlu
04 Ağustos 2016, 09:56
Alman Parlamentosunda, Türkiye’ye karşı yaptırımlar uygulayalım tartışması yapılıyor.
Türkiye’yi hizaya getirmek için gerek Amerika, gerekse Avrupa’dan, farklı yollardan baskı yapılmaya çalışılıyor.
Yaptırımdan önce, Ermeni Soykırımı Yalanını Alman Parlamentosundan geçirmekle başlamışlardı.
Önce Amerikan Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye gelerek, aba altından sopa gösterdi.
Sonra Avrupa’dan kitlesel tutuklamalar yapılıyor gerekçesiyle, Türkiye aleyhinde yoğun bir propaganda başlatıldı.
Sıcak paranın çekilmesi için kredi değerlendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu düşürdüler. Bu ve buna benzer gizli açık silahlarını tam bir şekilde Türkiye’ye karşı doğrulttular.
Bunların hepsinin tek bir sebebi var; Türkiye çok sert bir yol ayırımındadır. Ya Amerika ve Batıya karşı bağımsızlığını kazanacak, ya da Batıya tam bağımlı olacak. Tüm siyasi kararları Amerika’dan alacak.
Dananın kuyruğunun kopacağı bir sürece girdik.
Dokuz Ağustos’ta yapılacak Erdoğan Putin görüşmesi bu anlamda daha büyük bir önem kazanmaktadır.
Batı Türkiye’nin Avrasya’ya kayacağını anladı. Eğer Türkiye Avrasya’ya gidecekse, yaralı bir vaziyette gitsin düşüncesindeler.
Batının ekonomik tetiktikçiliğe soyunduğu bir dönemde, işaret Çin’den geldi. Çin’den bir heyet bu günlerde bu konuları görüşmek üzere Türkiye’ye gelecek.
Bu önemlidir.
Ancak bir hatırlatma yaparak devam edeyim. Sanayi Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü yaptığım bir dönemde, Amerika’nın, Kıbrıs Barış Harekâtından sonra Türkiye’ye uyguladığı ambargonun sonuçları konusunda bir çalıştay yapmıştık.
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların olumsuz değil, olumlu yansıdığını gördük. Türkiye, makine üreten makineleri bu dönemde kendi gayreti ile başardığını tespit etmiştik.
Bu raporlar devletin arşivlerinde mevcuttur.
Batı zaten bize teknoloji satmaz, ya da modası geçmiş bilgi paketleriyle bizi oyalarlar.
Türkiye uzun yıllardır, kendi otomobilini yapmak ister işbirlikçileri vasıtasıyla engellerler. Ulusal pazarlarımızı kullanmaya devam edebilmeleri, bizim teknoloji üretmemizi engelleyerek mümkündür.
Amerika’dan ve Avrupa’dan gelen baskılar, acilen üretim ekonomisine geçmemizi gerektirmektedir. Sanayide dışa bağımlılıktan kurtulmanın yolu kendi yolumuzu kendimizin çizmesinden geçer.
Belli bir süre sıkıntı çekilir. Sonra daha güçlü olarak yolumuza devam edebiliriz. Çözüm üretimdir. Üretim için planlamadır.
Planlama Teşkilatını acilen aktif hale getirmek gerekir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu
Bir yanıt yazın