1.. AVİM Bülteninde “ ERMENİ TEHCİRİ – SOYKIRIM OLMADIĞINI EN İYİ ALMAN BİLİR” başlıklı yazının girişi şöyle : “ Enver Paşa, Bakanlar Kurulu İngiltere’den gelen ve Bağdat Demiryolu’nun Basra’ya kadar uzatılmasına karşı çıkan notasını tartışırken “İngiltere’nin Almanlarla olan ilişkilerimizde tarafsız olmasını beklememeliyiz. Atacağımız her adıma karşı çıkacaklardır… İngiltere Büyükelçisi son görüşmemizde ‘Alman’ın dostu yoktur; sadece çıkarları vardır’ bunu unutmayın demişti.. Haklıdır da çaresiz kaldığımızdan Almanlarla masaya oturduk” der ve masanın çevresindekiler buz keser. (Cemal Kutay—Talat Paşa’nın Anıları)……. İngiltere demir yolunun Basra’ya uzanmasına karşı çıkarken, Alman Genelkurmayı yepyeni planlar üzerinde çalışıyordu. Rusya demiryolu hattı bölgesindeki düşmandı! Bölgedeki Ermeniler, bağımsız Ermenistan kurma hayallerini Rusya’nın bölgeyi ele geçirmesine bağladığından “olası düşmandı!” Özetle Almanlar Ermenileri, Rusya’dan sonra bölgedeki en büyük ve tehlikeli düşman olarak görüyordu. Alman Doğu Yayılımcıları Osmanlı’yla ittifak kuracak, Alman İmparatorluğu Osmanlı’nın İslam temelinde güçlenecek, Türk, Arap ve diğer Müslüman milletlere hamilik yaparak Orta Asya, Mısır ve Hindistan’a yayılacaktı……”
- Dünkü mesajımızda Timesofisrael.com ve Armenpress’ e atfen “Knesset Eğitim, Kültür ve Spor Komitesinin Ermeni <sözde> soykırımını tanıdığını “ bildirmiştik. Bugünkü gazetelerde bu habere özel önem verilmekte ve aşağıda linkleri belirtilen yedi web portalında daha yer almaktadır. Haber özetle şöyle : “ 5 Temmuz’ da Knesset , Ermeni <sözde> soykırımı konusunu detaylı inceleme ve müzakere için Eğitim, Kültür ve Spor Komitesi’ ne göndermişti. Komite, Pazartesi günü yaptığı toplantıda Ermeni <sözde> soykırımının tanındığını bildiriyor, Hükümeti Ermenilerin 1915 <sözde> toplu katliamını soykırım olarak kabul etmeye teşvik ediyor. Komite Başkanı Yakov Margi toplantıda Ermeni <sözde> soykırımını tanımak bizim moral zorunluluğumuzdur dedi. Margi, İsrail devletinin Ermeni <sözde> soykırımını hala tanımamış olmasını üzüntü ile karşıladığını ve Knesset Başkanı Yuli Edelstein’ ın da tanımasını istedi. İsrail’ in Ermeni <sözde> katliamını resmen tanımamasının jeopolitik ve stratejik nedenleri bulunmaktadir. İsrail ve Türkiye, 2010 yılındaki olayla (Mavi Marmara) bozulan diplomatik ilişkilerinin iyileştirilmesi için Haziran ayında bir yaklaşım üzerinde anlaşmışlardı…..”
- Armenianweekly.com’ da yer alan haberin başlığı : “ 2016 Erivan Protestoları ve Ermeni <sözde> soykırımı bağlantısı.” Mesaj özeti şöyle : “ İki haftadır kalabalık halk toplulukları Erivan caddelerinde çevik birlik polisi ile çeşitli ihtilaf içinde karşı karşıya…. Protestolar her ne kadar bir militan gurup tarafından polis merkezinin ele geçirilmesi nedeniyle oluyorsa da halkın reaksiyonunun terörist eylemcilere bağlı oldukları anlamı çıkarılmamalıdır. Tersine, kalabalıklar ülke liderliğinin değişimi için istekte bulunanlar… Silahlı militanların 1990’ lardaki Dağlık Karabağ savaşı muharip gazilerinden ‘Sasna Tsrer’ gurubundan oldukları gözden kaçırılmamalıdır. … Bu gurubun hükümeti suçlamasının nedenlerinden birisi Azerbaycan ve Dağlık Karabağ çatışması sonunda toprak kaybını engellememiş olmasıdır. Keza, Rusya’ nın aracılık ettiği barış görüşmelerinin, hiçbir yetkili böyle bir anlaşma olduğunu teyit etmemesine rağmen, daha fazla toprak imtiyazı ihtiva edeceği iddiaları da var. 2013, 2014 ve 2015 Yazlarında, halk üzerine yüklenen ekonomik yükü protesto etmek üzere Erivan caddelerinde binlerce gösterici yer aldı….Çok az kişinin tartışmasına rağmen bu protestoların 100 yıl önceki Ermeni <sözde> soykırımı ile de ilgili olduğu söylenebilir. Yüz yıl sonra pek çok şey eskisi gibi. Türkiye, geçmiş zulümlerinden dolayı özür dilemekten uzak….Eninde sonunda, Ermenileri soykırımdan koruma sorumluluğu Rus ldeğil, Ermeni iderliğine bağlıdır. Ermeni halkı bu konudaki planı görmek istiyor. Serge Sarkisian bunu sunamıyor.”
- Theglobeandmail.com verdiği haber başlığında “Yok etmek (Devouring): Roman soykırımının tanınması zamanıdır” diyor. Romanlar İkinci Dünya Savaşı sırasında karşı karşıya kaldıkları soykırım için Porajmos kelimesini kullanmaktadırlar. Bu soykırım ne Kanada, ne de BM tarafından henüz tanınmamıştır. Olaylardaki katliamlar pek çok yönlerden Osmanlı İmparatorluğunca yapılan 1915-16 Ermeni <sözde> soykırımı ve Yahudi Holokost’ u ile paralellik gösteriyor. 2 Ağustosta dünyadaki bütün Roman toplumları bu soykırımı resmen anmaktadır. Yahudi tarihinin aksine, modern çağda en iyi kayıt altına alınmış soykırım olmasına rağmen ‘Devouring’ hala çok az kişi tarafından biliniyor….. Savaşta Roman halkı mahvolmuştu ve düzelmesi 60 yıl sürdü. Sonuç olarak, Nazilerin öldürdüğü Roman sayısı 250.000 ile 1,5 milyon arasında değişmektedir. Naziler arafından öldürülen Roman sayıları: Almanya’ da 20.000, Avusturya’ da 11.200, Polonya’ da 35.000, diğer Avrupa ülkelerindeki Romanlar tamamen yok edildiler. Şu ana kadar ‘Devouring’ i yasal olarak kabul eden tek ülke Almanya. Doğu Avrupa’ daki Yahudiler gibi Roman’ lar da Untermenschen, yaşamaya değmez kabul edildiler. Gerçekten, söylendiği gibi Roman ve Yahudiler Auschwitz’ teki gaz odalarına el ele gittiler.
Bir yanıt yazın