ABD, Türkiye’deki ailelerini neden tahliye ediyor?

1990 yılında gazeteciliğe başladı. İşte Röportaj Dergisi, Söz Gazetesi, Hürses Gazetesi, Ateş Hattı Programı, İntermedya Ekonomi Dergisi, Macro Economy Dergisi, Global Gazetesi, Haber Extra Dergisi, Nokta Dergisi, Yenibinyıl Gazetesi, Sabah Gazetesi, TRT Türkiye'nin Sesi, Yeni Şafak Gazetesi, Star Gazetesi, Trend Dergisi, Focus dergilerinde ...devamı - image001 16

Nedret Ersanel

1990 yılında gazeteciliğe başladı. İşte Röportaj Dergisi, Söz Gazetesi, Hürses Gazetesi, Ateş Hattı Programı, İntermedya Ekonomi Dergisi, Macro Economy Dergisi, Global Gazetesi, Haber Extra Dergisi, Nokta Dergisi, Yenibinyıl Gazetesi, Sabah Gazetesi, TRT Türkiye’nin Sesi, Yeni Şafak Gazetesi, Star Gazetesi, Trend Dergisi, Focus dergilerinde …devamı

30 Temmuz 2016

Türkiye’nin Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişiminden doğan haklılığa yaslanarak, ABD’yi Gülen’i teslim etmeye zorladığına ilişkin söylence, Batı basınında yerleşik hale gelmiş görünüyor…

Tercümesi, “Gülen’in darbeyle ilgisi yok” demek.

Oysa durum daha ciddi.

Belirtiler, Türk hükümetinin, darbe teşebbüssünün Birleşik Devletler tarafından düzenlendiğine ya da bilgisi dahilinde gerçekleştiğine dair istihbarat sahibi olduğunu gösteriyor…

Başbakan, Dışişleri Bakanı dahil en az altı kabine üyesinin bu konuda parmağıyla Amerika’yı gösteren açıklamaları bulunuyor, tekrarlamayalım.

Rahatlıkla eklemleyebiliriz ki, MHP ve CHP de aynı siperde. Amerika’nın darbedeki rolünden başka, Gülen’in iadesine destek vermek zaten o demek.

Bahçeli; “Bu darbe sürecinin arkasında CIA’nın olduğu iddiası ortaya atılmaktadır. ABD’li askerin 15 Temmuz öncesinde Türkiye’ye 2 kez gizlice geldiği Erzurum ve İncirlik’te sır görüşmeler yaptığı iddia edilmiştir. Doğruysa ABD bunun altından kalkamayacaktır.”

AFGANİSTAN NE ALAKA?

MHP liderinin TBMM grup toplantısında yaptığı bu konuşma, Amerikalı komutan üzerinden Afganistan göndermesi yapmakta. Bu basit ipucu dahi farklı monitörleri eşleştirmemizi kolaylaştırır…

“Darbecilere Afganistan’da kurulu İSAF’ın ABD’li komutanı John F. Campbell komuta etti”. (‘Darbeyi bu adam yönetti’, 25/07, Yeni Şafak.)

ABD Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı, bir basın toplantısında bu konudaki iddiayı reddettiler. Oysa bir başka ekrandaki bilgiye bakarak darbede Afganistan’dan gelen atağı tanımlayabiliriz…

“Dubai’ye kaçmaya çalışan Afganistan’daki Türk Görev Gücü Komutanı Tümgeneral Bakır ile Kabil Eğitim, Yardım ve Danışma Komutanı Tuğgeneral Topuç Dubai havalanında yakalandı.” (‘Kaçak iki general Dubai’de yakalandı’, 26/07, TRT.)

Afganistan çünkü, ABD’nin haritada emrinde ve ‘diğerleriyle’ uyumlu görmek istediği hattın devamını oluşturuyor. Yaramız taze, sarıyoruz, sonra bakacağız. Ama şunu kayıt edelim; “Ankara hemen Pakistan’ı Gülen ve okulları konusunda uyardı”. (‘Secular Pakistanis resist Turkey’s ‘authoritarian’, 26/07, DW.) Türkiye’nin Kırgızistan’daki olası bir FETÖ darbesi için ikazını da cepte tutarak.

ABD, ‘HESAPLAŞMAYA’ HAZIRLANIYOR…

Washington boğazına kadar Başkanlık seçimlerine batmış durumda ve potansiyel uluslararası krizlerin etrafından dolaşıyor.

Ancak Türkiye ile Gülen konusunda bir yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu da görüyor. Ve buna göre önlem alıyor…

“ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’deki elçilik personeli aile üyelerinin ülkeden gönüllü olarak ayrılmasına izin verdi. ABD Büyükelçiliği’nin Türkiye’deki ABD vatandaşlarına gönderdiği e-posta mesajında olağanüstü hal ilanı nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’nın elçilik statüsündeki bu değişikliğe izin verdiği ifade edildi; “Bu dönemde Türkiye’deki ABD vatandaşları polis veya askerin faaliyetlerinin arttığını, hareketlerin kısıtlandığını görebilir”. (‘Security Message: Turkey Travel Warning Update’, 26/07, ABD Büyükelçiliği resmi web sayfası.)

Tarih 26 Temmuz. 16 Temmuz değil!

Bunu niye görmüyoruz?

Canlı bombalar patladığında hemen, “ABD elçiliği bunu söylemişti, saldırı onun terör ikazından sonra geldi” derken, neden buna körleşiyoruz?

Bu tahliyedir!..

HANGİ AMERİKA YAPTIYSA FARK ETMEZ!

İlk yazdık, darbe girişimi ile Türkiye-Rusya ilişkilerindeki gelişmeleri eş düzlem ve zamanlamada görmek gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Ağustos’ta Başkan Vladimir Putin ile görüşmek üzere St. Petersburg-Rusya’ya gidecek olması önemli bir hal alıyor.

Darbe sonrası ve ‘yeni TSK’ adımlarının ardından ilk seyahat olacak. Ve hem Moskova hem Ankara bu buluşmayı öncelikli sayıyor.

Türkiye-Batı yerleşik ilişkisinin tamamen kopup-kopmayacağına ilişkin merak uzmanlar tarafından “kopmaz” cevabıyla karşılanıyor ama Türkiye gibi bir NATO ülkesinin, ABD’nin Rusya’ya karşı kuşatma stratejisini hiçe sayacağı bir dönemeçte durduğunu savunanlar da var.

Bu, Batı ittifak ‘sistemi’ni bozabilir.

PYD’nin Washington’da temsilcilik açacağı haberini ve önce istihbarat ardından Pentagon’un ‘Türkiye’deki askeri darbe girişimi sonrasında tutuklanan kişiler müttefikimiz’ açıklamasını da ekleyin.

Şu an ABD seçim sürecinin yarattığı boşluktan hareketle, “darbeyi hangi Amerika yaptı” mayınına basmayacağız. Hangi Amerika yapmış olursa olsun bedelini Washington ödeyecek. Gülen odur.

TÜRK-RUS İSTİHBARAT AĞI…

Darbe girişiminde Rus istihbaratının Türkiye’ye destek verdiğine yönelik iddiaları genel olarak yazdık…

Ancak Ortadoğu, İran ve Rusya’dan gelen haberler bu katkının söylenenden fazla olduğunu söylüyor.

İddialardan biri, Suriye-Lazkiye’de-Hmeimim’de bulunan hayli gelişmiş Rus elektronik istihbarat üssünün, darbecilerin iletişimini fark ettiği, izlediği, Ankara’ya bildirdiği hatta engellediği yönünde. Başka iddialar da var. Bunların bir kısmının abartılı, bir kısmının da şüpheli olduğunu belirtelim. (‘Erdogan Warned of Incoming Coup by Russian Alert’, 20/07, FARS.)

Altı çizilen bir analiz de şu; “Darbe girişimi Mısır’daki darbeye değil 1953’teki Musaddık darbesine benziyor”. (‘Why Iran stood with Erdogan’, 20/07, Al-Monitor.)

Obama, o darbeye karıştıklarını itiraf etmişti ya…


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir