Şöyle önce kendime, sonra yakın çevreme, daha sonra ülkemin geneline bir göz attım herkes kasvetli, herkes kaygılı…Dünyaya baktım değişen bir şey yok, aynı yansıma…Eee? diye sordum kendime ve bugün aklıma gelenleri içimden geldiği gibi döktürdüm. Bitirince de: “Yeter be artık kasvet, geldik gidiyoruz hiç mi gülmeyeceğiz ” diye ekledim bastım kahkahalarımı. Size de öneririm, rahatlarsınız…
ABD slow aşk müziğine dönmeli,
Fransa Özgürlük Marşını çalmalı,
İngiltere günahsız Prenses Diana Anısını anmalı,
Yunanistan Demis Roussos ile yumuşamalı,
İtalya mafyayı unutmalı,
Avusturya dağlarınla arınmalı,
Danimarka kozmopolitliğinle sevinmeli,
Almanya faşinginle eğlenmeli,
Belçika buzullarını yüksek alkollü bira yapımına devam etmeli,
Rusya Putin gibi devlet Adamlarınla övünmeli…
Şimdi bu kadar söze hem viski,hem votka,hem şarap içilir..
Bense Türk Rakısını Atatürk Mezesi leblebi ile içmeyi severim..
Gel de içme!
Dünyayı dolaşmış gibi oldum vallahi,bir hoş oldum insanlık adına..
Yeter ki içerken yalnız olalım ve müzik dinleyelim Dünya emrimde sanki..
fetönün cinnet geçiren iblislerini yok ediyorum bu gece,tüm etrafımı melekler sarmış bıraktım kendimi onlara…
herkese birer melek uçurmaya ne dersiniz?
açın kollarınızı siz insanları sarmaya geldiler,kovun şeytanlarınızı içinizde barınmasın..
Dünya her şeye rağmen yaşanmaya değer bir boşluk olmasına rağmen,
Bizler aşkla dolduralım,
Vatan ve vatanlar bunun için vardır,aşkla sevilen her şey güzel ve doğrudur.
Sevelim sevilelim..
Refhan İrtem