İPİN UCU
Hüseyin MÜMTAZ
Çorabın nereden söküldüğünü anlamak için çektiğim ipin ucu üç yerden kopuverdi.
1.Dedeağaç’a inen helikopter; 2. İncirlik’teki Amerikalılara sığınma olayı ve 3. Çanta ve ceplerdeki “dolarlar”…
Tamam, anladık “kuzgun leşe” durumundasınız ama “leşinizi” neden ve nasıl Yunan’a sürütüyorsunuz be birader?
Tam da 24 Temmuz’a denk geldi.
24 Temmuz, Lozan’ın imzalandığı gündür.
Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir.
Misâk-ı Millî hudutlarına erişilememiştir ama “şartlar muvacehesinde” elde edilebilenle yetinilmek durumunda kalınmıştır.
İlk fırsatta gerçekleşen Hatay ve muhtemelen Kıbrıs, “şartlar müsait olduğunda” gerçekleşebileceklerin işaret fişeğidir.
Lozan’ı anlamak için Sevr’e bakmak lâzım.
Sevr haritası, Rice-Ralph Peters haritalarının dedesidir.
1920 yazında Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin, mağlûplara barış antlaşmalarını kabul ettirmesi süreci tamamlanmıştı. Almanya’ya 28 Haziran 1919’da Versailles’da, Bulgaristan’a 27 Kasım 1919’da Neully’de, Avusturya’ya 10 Eylül 1919’da Saint-Germain Antlaşması’da, Macaristan’a 4 Haziran 1920’de Trianon’da ve Osmanlı’ya da 10 Ağustos 1920’de de Sevr’de “anlaşmalar” imzalatıldı. “Gazi Meclis”in tepkisi çok sert oldu. Ankara İstiklâl Mahkemesi, 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan üç kişiyi ve Sadrazam Damat Ferit Paşa’yı idama mahkûm etti ve vatan haini ilan etti.
Gazi Meclis’i bombalamak nasıl bir kepazeliktir?
Sevr’i Yunanistan dışında hiçbir ülke meclislerinde onaylamadı, bu zaman aralığında Kurtuluş Savaşı’nın da zaferle sonuçlanması neticesinde Sevr Antlaşması hiçbir zaman uygulanamadı.
9 Eylül 1922 İzmir’in Kurtuluşu’ndan, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’na giden zaman aralığında İngiltere’nin, içinde 2 uçak gemisinin de bulunduğu donanması İstanbul’da; ABD’nin de tam 13 yeni savaş gemisi “dolarlarıyla birlikte” Türkiye sularında “gözdağı” görevindeydi.
Görüşmeler 8 ay sürmüş ve “Türk tarafının kayıtsız şartsız bağımsızlık” talebi nedeniyle çetin geçmiştir.
Şimdi…
“Kurtuluş Savaşı”, “galipler”in maşası Yunanistan’a karşı verildiği halde helikopteri Dedeağaç’a indirmek ve sığınma istemek nasıl bir “aidiyet şuurudur”?
Lozan görüşmeleri sırasında 13 Amerikan Savaş gemisi namlularını Türkiye’ye gösterirken, cepler ve çantalarda dolar taşımak; İncirlik’te Amerikalılara sığınma talebinde bulunmak ne tür bir “milliyet onuru”dur?
Bu üç olay, at iziyle it izinin karıştığı böyle puslu havada Ali Kemal’lerle, Kara Kemal’lerin de kesin çizgilerle ayrışmasını sağlamamış mıdır?
Lozan’ın 93’üncü yılı kutlu olsun.
Şunun şurasında 24 Temmuz’un ve 29 Ekim’in “Yüzüncü Yıl”larına ne kaldı ki?
23 Temmuz 2016