Evet, adına darbe deyin, darbecik deyin veyahut ta darbe girişimi deyin ne derseniz deyin ama 700 bin kişilik Türk Ordusunun içinde yuvalanmış bir çetenin darbeye kalkışacağı Temmuz 2016 Cuma günü, MİT tarafından öncesinde haber alınmış.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan,16.30 da Genelkurmay İkinci Başkanı’nı TSK’daki hareketlenmeden haberdar etmiş.
Bunu yetkili ağızlardan da işittik.
Bilgilendirmeyle yetinmeyen Fidan Genelkurmay Karargâhı’na giderek, Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay İkinci Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile gizli bir toplantı yapıyor. Toplantıda, tüm detaylar konuşuluyor, karşı tedbirler tartışılıyor.
Toplantının akabinde Genelkurmay Başkanı, tüm birliklere aşağıdaki talimatları gönderiyor.
Tüm ülke hava sahasının uçuşları kapatılması,
Askeri uçakların hiçbir şekilde havalanmaması,
Birlik hareketliliğinin yasaklanması,
Tank hareketliliğinin yasaklanması,
Kara Havacılık Okulu’ndaki faaliyetleri denetlemesi için Kara Kuvvetleri Komutanı’nın buraya gönderilmesi…
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Fetöcü Emir Subayı Yarbay Levent Türkkan tarafından darbecilere haber uçurulduğu elbette aşikâr.
Böylece sabah 03.00 yapılacak darbe girişimi deşifre olunca saat 21.00 de başlıyor.
Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ile Genelkurmay İkinci Başkanı bizzat Akar’ın Emir Subayı Türkkan tarafından etkisiz hale getiriliyorlar.”
Ne acı bir şeydir bu yarabbi.
Besle kargayı oysun gözünü misali.
Gerek Erdoğan, gerekse Hulusi Akar burunlarının dibindeki düşmanı fark edememişler…
***
Şimdi vatandaş olarak soruyorum.
PKK bir yanda, IŞİD bir yanda ülkemiz kan gölüne dönmüşken bu kaçırılan derdest edilen generallerimiz nasıl böyle tufalara gelebiliyorlar?
Bunların bir A + B pilanları yok mudur ya?
Genelkurmay başkanı demek koca ordunun başıdır.
Hiç mi bir şeyden şüphelenmezler?
Ordunun içinde çok sayıda FETÖ’ cuların olduğunu sağır sultan biliyor da bunlar öğrenememişler…
Her an her şey olabileceğini hesaba katmazlar mı?
Bu kadar rahatlar mı?
- Tuğamiral Türker Ertürk Oda TV’deki “O darbecileri yakından tanıyorum” başlıklı yazısında;
“sıradan Cemaat üyelerini darbenin yapılacağı hafta sonu dışarıya çıkmamaları konusunda uyarmışlar” diyor.
Doğru. Bu benim kulağıma da gelmişti.
Bu durumda bunca insanın hayatını kaybetmesi ve yaralanmasından ötürü ben genelkurmay başkanı olsam hemen istifa ederdim.
***
Gelelim o zifir karanlık 15 Temmuz gecesine.
Kendi meclisine, halkına silah sıkan, bomba yağdıran bu hainlerin o makamlara gelmelerini kim veya kimler sağladı?
TSK’nın şerefli vatansever askerlerini zindanlara kapatan kimlerdi?
Ne istediler de vermedik diyen kimdi?
Şimdi hiç ilginiz olmamış gibi neden yakınıyorsunuz?
Burnunuzun dibine kadar girmişler haberiniz yok…
***
Erdoğan darbe olacağını öğrendikten sonra Marmaris’te oteli neden hemen terk etmedi?
Oysa SNN Türk’e telefonla bağlandığında rengi ruhsarı kaçmış adeta çökmüştü.
Bir insan olarak çok üzüldüm tabiki…
Haklı sokaklara çağırdı.
Aslında her an her şey olabilirdi görünüşe göre.
Onca insanın canını tehlikeye attı.
Atatürk Hava Alanında “Ben yüzde 50 nin oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanıyım demesi ayrımcılıktı.
Neyse ki o gelmeden önce havaalanındaki tanklar oradan ayrılmışlardı.
Neyse ki darbeciler uçağını anlayamadılar.
***
Erdoğan’ın çağrısı ile sokaklar takkeli, cübbeli, sakallı, sopalı tipsiz adamlarla doldu.
Ortalık Allahuekber sesleriyle inledi.
Sanki burası Türkiye değil de Arabistan oldu.
Huylu huyundan vaz geçmez misali konuşmasında “ister istesinler, ister istemesinler Taksime Topçu Kışlasını yapacağım” dedi.
Biraz sonra idamı isteyenlere “demokrasilerde halkın istediği olur ”dedi.
Acaba kendisi için halk sadece %50 midir sormak gerek…
Yargıdan geçerse bana gelirse imzalarım dedi, yargıya emir verdi böylece.
Meydanlara, Taksim’e halk gitti elbette.
Gaz yoktu, TOMA’lar yoktu.
Vapurlar, otobüsler, metrobüs ler bedavaydı nasılsa.
Mehter takımı, Osmanlı bayrakları…
Yüzlerce kişi ölmüş ne kutlanıyor anlayamadım.
Demokrasi zaferiymiş…
O zaferi bize mazisi şan ve şerefle dolu kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri; ana gövdesiyle ve üst düzey komuta kadrosuyla, darbe girişimine katılmayarak engellemiş, tattırmıştır.
***
Binlerce asker, polis, kamu çalışanları darbe davasına üç günde gözaltına alındı.
İnşallah bunlar partidaşları yerleştirmek için değildir.
Ben RTE nin yerinde olsam Ergenekon, Balyoz gibi düzmece davalarda, istifa ettirilen, apoletleri sökülen onurlu ve kahraman subaylarımızın itibarlarını geri verirdim.
Erdoğan bunu yapmalıdır.
Onların yerlerine alınanların yaptıklarından ders çıkartılmalıdır.
Tünay Süer