15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece yaşananların, Amerikan yapımı çakma bir darbe girişimi olduğunda kuşku yoktur. Bu girişime bilinçli olarak katılanların sayısının sanıldığı gibi yüksek olduğuna asla inanmıyorum.
Ben deyim bir elin, siz deyin iki elin, başkaları da desin el ve ayakların parmakları kadar.
Diğerleri mi; diğerlerini iki gruba ayırmakta fayda var.
Bunlardan bir kısmı, ister alçak deyin, isterse ahmak deyin, darbenin başarılı olacağına inanan ve darbeden sonra önemli makam ve mevkilere geleceklerini hayal eden bir avuç dangalaktır.
Bunu nereden anlıyoruz?
Bunu, TBMM, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Gölbaşı Polis Özel Harekat Merkezi’nin bombalanmasından ve bazı yerlerde sivil halka yaylım ateşi açılmasından anlıyoruz.
Zira bu ülkede birçok kere darbe yapıldığı halde böyle bir gözü dönmüşlük asla yaşanmamıştır. Hatta 11 Kasım 1938 günü İsmet Paşa’nın cumhurbaşkanı seçilmesi sırasında dönemin Genel Kurmay Başkanı Fevzi çakmak, tankları TBMM’nin önünde konuşlandırmıştır ama meclisi topa tuturmak gibi bir densizlik yaptırmamıştır.
Benzer bir densizliği tarihte Topal Osman çetesi yapmıştır sadece.
Başlangıçta Milli Mücedele’nin yanında yer alan ve göstermiş olduğu kimi yararlıklardan dolayı Mustafa Kemal Paşa’nın özel muhafız birliğinin komutanı iken muhalif mebuslardan Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’i öldürdüğü için Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle hakkında yakalama kararı çıkarılmış, buna sinirlenen Topal Osman ve adamları Çankaya köşkünü basarak Mustafa Kemal Paşa’yı öldürmek istemişlerdir.
Olayı haber alan Mustafa Kemal Paşa ise konutundan çıkıp dönemin Başbakanı Ali Fethi Okyar’ın yakınlardaki evine sığınmak zorunda kalmıştır.
Daha sonra askerlerle çatışmaya giren Topal Osman, İsmail Hakkı Tekçe komatısındaki birliklerce yakalanmış, başı paramparça olduğu için ayaklarından asılarak ölüsü idam edilmiştir meclisin önünde.
15 Temmuz gecesi işte o kutsal meclis bombalamıştır, aklını peynir ekmekle yemiş bir avuç serseri tarafından.
Anlaşılan 15 Temmuz gecesi Topal Osman’ın ruhu asıldığı yere tekrar geri dönmüş ve intikam almıştır yüce meclisten!
Amerikan yapımı çakma darbeye iştirak eden üçüncü bir grup daha vardır ki; onlar kesinlikle masumdurlar.
Bunlar, ana kuzusu dediğimiz Mehmetçiklerimizdir.
Onlar ne yaptıklarını bilmeden ve üstlerinden aldıkları emir gereğince bulaşmışlardır olaya.
Devlet erkanının çağrısı üzerine onların karşısına çıkarılan kalabalıklar, işte bu çocukları sille tokat döverek, yaralayarak uzuvlarına zarar vererek öteden beri söylenen “ORDU MİLLET” kavramını hâk ile yeksan etmişlerdir o gece.
Tıpkı Yeniçağ Gazetesi yazarı Ahmet Takan’ın dediği gibi, bu anlamda bence de darbe amacına ulaşmış bulunmaktadır.
…
Başbakan Binali Yıldırım’ın vermiş olduğu bilgiye göre, Amerikan yapımı bu çakma darbenin sebep olduğu beşeri sermaye kaybı şöyledir:
– 60’ı polis, 3’ü asker ve 145’i sivil olmak üzere 208 şehit.
– 1.491 yaralı.
– 7.543 gözaltı.
– 218 gözaltından tutuklamaya dönüşen.
– Ölü olarak ele geçirilen darbeci sayısı 24, yaralı ele 50.
– Tutuklanan darbeci sayısı 316.
– Haklarında soruşturma başlatılan yargı mensubu sayısı 2745.
– Açığa alınan kamu görevlisi sayısı 1.500.
…
Peki değer miydi bütün bunlara?
Kim ne derse desin, Amerikan yapımı bu çakma darbede bilinçli olarak görev alanlar ile bu darbenin başarılı olacağına inanarak can ve mal kaybına sebep olanlar da en az planlayıcılar kadar alçaktırlar, namussuzdurlar, şerefsizdirler.
Tarih bu melunları asla affetmeyecektir.
Bunlar, tarihin alçaklar, hainler ve namussuzlar listesinde çoktan yerlerini almışlardır.
YANKEE YOUR BOYS THİS TİME COULDN’T SUCCEED…
Bir yanıt yazın