NECDET BULUZ
Biz, her zaman demokrasiyi savunduk, darbelere şiddetle karşı çıktık. Cumhuriyet ilkelerinin darbelerle değil, daha çok demokrasi bilinci ile güçleneceğine inandık. Bugün, Türkiye’de hala darbeden yana olanlar varsa artık bunun mümkün olamayacağını belirtelim.
Demokrasinin en güzel yanı hür seçimler ve seçimle iş başına gelenlerin de ancak yine seçimle iş başından uzaklaştırılmasıdır. Eğer, seçimle iş başına gelenleri seçim dışı organize işlerle iş başından uzaklaştırmaya kalkarsanız, hiç kuşkunuz olmasın karşınızdakini daha da güçlendirmiş olursunuz.
Asker içindeki “paralel yapı”ya mensup askerlerce bir darbe girişimi yaşandı ve başarılı da olunamadı. Millet olarak darbelere kesin olarak karşı olduğumuz, bütün kurumlarımızla ve halkımızla ortaya konuldu. Bu tablo, Türkiye’de demokrasiye olan bağlılığın bir kez daha ortaya konulması açısından önemsenmelidir.
Dikkat edilecek olursa, bugün AK Parti Hükümeti’ne ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olanların bile, darbe girişi karşısındaki tutumları “darbelere karşıyız” şeklinde olmuştur. Bu, ülkemizde demokrasiye ve sandığa olan saygının bir ifadesidir. Son derece de olumlu bulmaktayız.
Sosyal medyaya da yansıyan bazı görüş ve yorumlarda demokrasiye tam bağlılık, darbelere nereden gelirse gelsin karşı çıkışları gördük. Çok değişik yorumlara da rastladık. Bu görüşlerden bir demet oluşturduk ve sizlerle paylaşıyoruz:
“HAYIR!
Bombalar, silahlar patlıyor. Ölen var, yaralılar var. Halk sokakta, polis asker karşı karşıya. Ankara’da bomba sesleri kesilmiyor. Görüntüler acı veriyor. Cumhuriyetin darbelerle, cuntalarla korunmadığına biz yaşamımız boyunca defalarca tanık olduk. 36 yıl sonra hala 12 Eylül’ün yarattığı sıkıntıları yaşıyoruz. Kötü siyasetin karşılığı darbe olamaz, olmamalı. Bu ülke darbelerden çok çekti. Cumhuriyet darbeyle değil, demokrasi bilincini güçlendirerek korunur. İktidarlar silahla değil, sandıkta yenerek değiştirilir. Onun için altı okun etrafında birleşelim. İyi kötü demokrasimize sonuna kadar sahip çıkalım. Tüm dileğimiz ulusumuzun birliği, iyiliği ve esenliğidir. Bu karanlık süreçten el birliğiyle, dayanışmayla çıkalım. Darbeye, cuntaya, faşizmin ve diktatörlüğün her türlüsüne hayır!” (Hakkı Akalın)
“BENİM ESKİDEN DARBE DE GÖRDÜĞÜM…. TELEVİZYONLARDA DARBECİLER KONUŞURDU….. ŞİMDİ HER YERDE HÜKÜMET KONUŞUYOR……. YOKSA HÜKÜMET ORDUYA MI DARBE YAPTI? ŞU AN TAYYİBİ DİNLEYİNCE ANLADIM Kİ BU ONUN OYUNU…
.SURİYELİLER İLE KENDİ KESİMİNİ KAYBETTİĞİNİ DÜŞÜNEN TAYYİP YİNE ÖNCE MADURU SONRA GALİBİ OYNAYACAK……
MİLLETİ YOLLARA DÖKMEYE ÇALIŞIYORLAR….
SAKIN…..SAKIN….SAKIN…….
”(Bihin Edige)
“BAŞARILI OLUNSAYDI ALKIŞLANACAKTI. BAŞARILI OLMADIĞI İÇİN SEÇİME KADAR İKTİDARIN KOMPLOSU DİYE VERYANSIN EDİLECEK… SONUÇ ; SONRA DA AKP MALI GÖTÜRECEK…..”.(Hakan Sefer)
“İlk Değerlendirme-I
1-1980 12 Eylül sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de yuvalanan sinsi ve hain güç inşaa dönemini bitirdi.
2- 17-25 Aralık süreci sonrasında çılgın bir planı bu inşaa sürecine oturttular.
3- Ağustos 2016 Yüksek Askeri Şüra sürecinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden tamamen tasfiye söz konusu olduğundan planın uygulama aşamasına geçtiler.
4- Bu durum Türk Silahlı Kuvvetlerinin değil, bir avuç hainin eylemidir; askeri polisle karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır.
5- Devlet bunu ortaya koyması gereken istihbarat teşkilatlanmasından hesap sormalıdır. Ayrıca TSK kendi içindeki bu hain yapılanmayı neden bugüne kadar deşifre edemedi bilinmelidir.
6- Devleti yöneten siyasi erk buradan hukuk dışına çıkmadan kamuoyunun tamamının desteği, muhalefetin desteği ve aklın desteğiyle aklıselim adımlar atmalıdır.
7- Bu durumun asker karşıtlığı olarak yansıtılması veya buradan -Allah korusun- siyasi rant elde etme çılgınlığı ters teper.
8- Milletin Kâbe’si TBMM’ye saldıracak kadar gözü dönmüş bir zihniyet hiçbir şekilde izah edilemez. Kamuoyu sağduyu ve ortak akılla cevap vermiştir. Bundan sonrası siyasetin değil, devletin görevidir.” (Ulvi Keser)
“Milletimize geçmiş olsun Türkiye cumhuriyeti bir avuç capulcuya pabuç bırakmaz bırakmayacak inşallah.” (Mehmet Akif Ersoy)
“YÜCE MİLLETİMİZ HER DAİM DEMOKRASİYE İNANMIŞ VE ASLA İNANCINI YİTİRMİYECEKTİR. ALLAH ONURLU VATANSEVER EMNİYET TEŞKİLATIMIZI BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN.” (Zeynel Kılıç)
“Adnan Menderes’i idam eden komutanlardan birisi yıllar sonra yaptığı açıklamada; eğer taksim meydanına 100 kişilik bir kalabalık toplansaydı idamdan vazgeçebilirdik ama baktık ki milletten ses yok idamı gerçekleştirdik. Bugun farklı bir durum söz konusudur bugun milletimiz üzerine düşeni yaptı caddeler kilitlenmiş durumda urfada hatayda van da, Ankara’da, Diyarbakır’da, Antalya’da kısaca heryerde insanlar sokakta başkaldırı Nasıl olurmuş gösterdi insanımız üzerine düşeni yaptı ve bu saçma olay başlamadan son buldu rabbimize binlerce şükürler olsun… TÜRKİYE TEK YÜREK OLDU..”.(Ufuk Sönmez)
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın